celikci
New member
Türkiye İştirak Bankaları Birliği’nden yapılan açıklamayla, iştirak bankalarının 2021 yılı finansal sonuçları belirtildi.
Buna göre, iştirak bankaları, yakaladıkları büyüme oranlarıyla Türkiye iktisadına katkı sunmayı sürdürüyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TKBB Lideri İkram Göktaş, iştirak bankalarının 2013 yılından günümüze kadar sukuk ihraçları ile toplam 226,6 milyar TL meblağında fon topladığını belirterek, şunları kaydetti:
“Katılım bankalarının 2021 yılında ihraç etmiş olduğu sukukların toplam hacmi 96,9 milyar TL düzeyindedir. Bu da Türk lirası cinsinden birinci ihracın yapıldığı 2013 yılında günümüze kadarki toplam ihraçların içerisinde yüzde 43’lük bir hisseye tekabül ediyor. İştirak Bankalarının toplam faalleri 2020 yılı sonuna nazaran yüzde 64 artışla 716,5 milyar TL’yi aşarken, öz varlıkları bir daha tıpkı periyoda göre yüzde 38 büyüme ile 36,3 milyar TL düzeyine yükselmiştir.
İştirak bankaları, 2021 yılını gerçek kesime sağladığı 392,2 milyar TL’lik finansman dayanağıyla tamamlayarak büyük bir muvaffakiyete imza attı. TKBB olarak yatırım, istihdam, üretim ve ihracat olmak üzere 4 sac ayağı üzerine inşa edilen ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın fikri liderliğini yaptığı Türkiye İktisat Modeli’nin başarılı olacağına yürekten inanıyoruz. Ekonomimizin gücüne, ülkemizin geçmiş devirdeki deneyimlerine ve en değerlisi de değişen durumlar karşısında süratli hareket etme kabiliyetine güveniyor, 2022 yılında eğilimin yeni yatırımlar ile bir arada büyüme tarafında olacağını düşünüyorum.”
“İstikrarın en kıymetli ayağı TL’yi güçlendirmek”
Göktaş, Türkiye İktisat Modeli’nin en kıymetli ögelerinden olan Kur Muhafazalı TL Mevduatı ve Katılma Hesabı’na vatandaşların ilgisinin sürdüğünü bildirdi.
“Yeni eserin uygulamaya alınmasıyla bir arada kurdaki düşüş ve TL’nin kıymet kazanması Türkiye iktisadının geleceği açısından son derece değerli. Kurun makul düzeylerde oluşu finansal ve fiyat istikrarına katkı sunmanın yanında gerçek dalın de canlanmasına imkan sağlıyor. Bize düşen ise önümüzdeki süreçte TL’nin bedel kazanmasını hızlandıracak uygulamaların yaygınlaştırılmasına takviye olmak ve vatandaşlarımıza yeni eseri en gerçek biçimde anlatmak. Geldiğimiz noktada, iştirak bankacılığı dalı olarak Kur Muhafazalı TL Katılma Hesabı’nın 71,7 milyar TL’ye ulaştığını görüyoruz.”
Göktaş, üretim ve tedarik zincirinin kesintiye uğramaması, istihdamın korunması ve finansal sistemin sağlıklı işleyişinin sürdürülmesi için var güçleriyle çalıştıklarını aktardı.
İstikrarın en değerli ayağının TL’nin bedel kazanması olduğunu belirten Göktaş, “Kur muhafazalı hesaplardan elde edilecek getirinin üzerinden alınan gelir vergisi stopaj oranı sıfır. Vatandaşlarımızdan beklentimiz dövize olan talebini ve kur üstündeki baskıyı azaltmak için devletimizin çıkardığı kur muhafazalı katılma hesabına yatırım yapmaları. bu biçimdelikle hedeflenen finansal istikrarın sağlanmasına milletçe takviye vermiş oluruz. TKBB olarak, tüm üye bankalarımız ile bir arada misyonumuza ve sorumluluğumuza sahip çıkarak, bugüne kadar olduğu üzere bundan daha sonra da vatandaşlarımıza, iş dünyamıza ve ekonomimize olan dayanağımız sürecek.” sözlerini kullandı.
Buna göre, iştirak bankaları, yakaladıkları büyüme oranlarıyla Türkiye iktisadına katkı sunmayı sürdürüyor.
Açıklamada görüşlerine yer verilen TKBB Lideri İkram Göktaş, iştirak bankalarının 2013 yılından günümüze kadar sukuk ihraçları ile toplam 226,6 milyar TL meblağında fon topladığını belirterek, şunları kaydetti:
“Katılım bankalarının 2021 yılında ihraç etmiş olduğu sukukların toplam hacmi 96,9 milyar TL düzeyindedir. Bu da Türk lirası cinsinden birinci ihracın yapıldığı 2013 yılında günümüze kadarki toplam ihraçların içerisinde yüzde 43’lük bir hisseye tekabül ediyor. İştirak Bankalarının toplam faalleri 2020 yılı sonuna nazaran yüzde 64 artışla 716,5 milyar TL’yi aşarken, öz varlıkları bir daha tıpkı periyoda göre yüzde 38 büyüme ile 36,3 milyar TL düzeyine yükselmiştir.
İştirak bankaları, 2021 yılını gerçek kesime sağladığı 392,2 milyar TL’lik finansman dayanağıyla tamamlayarak büyük bir muvaffakiyete imza attı. TKBB olarak yatırım, istihdam, üretim ve ihracat olmak üzere 4 sac ayağı üzerine inşa edilen ve Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın fikri liderliğini yaptığı Türkiye İktisat Modeli’nin başarılı olacağına yürekten inanıyoruz. Ekonomimizin gücüne, ülkemizin geçmiş devirdeki deneyimlerine ve en değerlisi de değişen durumlar karşısında süratli hareket etme kabiliyetine güveniyor, 2022 yılında eğilimin yeni yatırımlar ile bir arada büyüme tarafında olacağını düşünüyorum.”
“İstikrarın en kıymetli ayağı TL’yi güçlendirmek”
Göktaş, Türkiye İktisat Modeli’nin en kıymetli ögelerinden olan Kur Muhafazalı TL Mevduatı ve Katılma Hesabı’na vatandaşların ilgisinin sürdüğünü bildirdi.
“Yeni eserin uygulamaya alınmasıyla bir arada kurdaki düşüş ve TL’nin kıymet kazanması Türkiye iktisadının geleceği açısından son derece değerli. Kurun makul düzeylerde oluşu finansal ve fiyat istikrarına katkı sunmanın yanında gerçek dalın de canlanmasına imkan sağlıyor. Bize düşen ise önümüzdeki süreçte TL’nin bedel kazanmasını hızlandıracak uygulamaların yaygınlaştırılmasına takviye olmak ve vatandaşlarımıza yeni eseri en gerçek biçimde anlatmak. Geldiğimiz noktada, iştirak bankacılığı dalı olarak Kur Muhafazalı TL Katılma Hesabı’nın 71,7 milyar TL’ye ulaştığını görüyoruz.”
Göktaş, üretim ve tedarik zincirinin kesintiye uğramaması, istihdamın korunması ve finansal sistemin sağlıklı işleyişinin sürdürülmesi için var güçleriyle çalıştıklarını aktardı.
İstikrarın en değerli ayağının TL’nin bedel kazanması olduğunu belirten Göktaş, “Kur muhafazalı hesaplardan elde edilecek getirinin üzerinden alınan gelir vergisi stopaj oranı sıfır. Vatandaşlarımızdan beklentimiz dövize olan talebini ve kur üstündeki baskıyı azaltmak için devletimizin çıkardığı kur muhafazalı katılma hesabına yatırım yapmaları. bu biçimdelikle hedeflenen finansal istikrarın sağlanmasına milletçe takviye vermiş oluruz. TKBB olarak, tüm üye bankalarımız ile bir arada misyonumuza ve sorumluluğumuza sahip çıkarak, bugüne kadar olduğu üzere bundan daha sonra da vatandaşlarımıza, iş dünyamıza ve ekonomimize olan dayanağımız sürecek.” sözlerini kullandı.