Samuag
New member
Bu sefer de Avrupa Birliği yetkililerinin aygıtlarının ele geçirilmesiyle gündeme gelen İsrail merkezli casus yazılım geliştiricisi NSO Group ve Pegasus‘un skandalları bitmek bilmiyor.
Reuters tarafınca yayınlanan yeni bir rapora nazaran Avrupa Birliği’nin üst seviye yetkililerine ilişkin akıllı telefonlar Pegasus zararlısı ile hedeflendi. İsmi açıklanmayan iki AB yetkilisi ve Avrupa Adalet Komiseri Didier Reynders’in ortalarında olduğu 5 kişinin aygıtlarının ele geçirildiği biliniyor. Lakin İsrail hükümeti onayı olmadan satılamayan bu casus yazılımları gayelere karşı kimin nasıl kullandığı ne yazık ki bilinmiyor.
NSO Group bu suçlamaların akabinde yaptığı açıklamada bu üzere bilgisayar korsanlığı teşebbüslerinden sorumlu olmadığını ve atakların NSO tarafınca geliştirilen araçlarla gerçekleştirilmiş olamayacağını öne sürdü.
Amaçlı taarruzlar Kasım ayından daha sonra yani Apple’ın NSO Group’u makûs hedefli yazılım satışının yasaklanması için açtığı davadan daha sonraki süreçte gerçekleştiği biliniyor. Raporda açıklandıği kadarıyla Pegasus olayının büyümesinden daha sonrasında getirilen casus yazılım satışı düzenlemeleri ve ambargolara karşın, aktivistlerle devlet yetkililerinin aygıtlarına yönelik ataklara hala rastlanması şirketin bu süreçte hayli hassas davranmadığını gösteriyor.
Mahremiyet, inançlı teknoloji kullanması üzere şahsi hak ve özgürlükleri aslına bakarsan devletlerin savunması gerekirken, geçmişte Hacking Team olayı, yakın vakitte ise Pegasus skandalı üzere olaylar ortaya çıkarıyor ki tam aksisi bir durum görüyoruz.
Reuters tarafınca yayınlanan yeni bir rapora nazaran Avrupa Birliği’nin üst seviye yetkililerine ilişkin akıllı telefonlar Pegasus zararlısı ile hedeflendi. İsmi açıklanmayan iki AB yetkilisi ve Avrupa Adalet Komiseri Didier Reynders’in ortalarında olduğu 5 kişinin aygıtlarının ele geçirildiği biliniyor. Lakin İsrail hükümeti onayı olmadan satılamayan bu casus yazılımları gayelere karşı kimin nasıl kullandığı ne yazık ki bilinmiyor.
NSO Group bu suçlamaların akabinde yaptığı açıklamada bu üzere bilgisayar korsanlığı teşebbüslerinden sorumlu olmadığını ve atakların NSO tarafınca geliştirilen araçlarla gerçekleştirilmiş olamayacağını öne sürdü.
Amaçlı taarruzlar Kasım ayından daha sonra yani Apple’ın NSO Group’u makûs hedefli yazılım satışının yasaklanması için açtığı davadan daha sonraki süreçte gerçekleştiği biliniyor. Raporda açıklandıği kadarıyla Pegasus olayının büyümesinden daha sonrasında getirilen casus yazılım satışı düzenlemeleri ve ambargolara karşın, aktivistlerle devlet yetkililerinin aygıtlarına yönelik ataklara hala rastlanması şirketin bu süreçte hayli hassas davranmadığını gösteriyor.
Mahremiyet, inançlı teknoloji kullanması üzere şahsi hak ve özgürlükleri aslına bakarsan devletlerin savunması gerekirken, geçmişte Hacking Team olayı, yakın vakitte ise Pegasus skandalı üzere olaylar ortaya çıkarıyor ki tam aksisi bir durum görüyoruz.