Captain123
New member
Sayın Başkan Hanım! Sevgili iş arkadaşlarım!
Okullarımızda yaşananlar ya da olmayanlar ülkemizde insanları duygulandırıyor. Bugün yine okul yöneticileri tarafından bize yeni rakamlar sunuldu ve endişelerinin ne olduğunu görüyoruz. Ve bir kez daha gösteriyor: Kısa süreli kozmetiklerle çocuklarımızın hakkını vermiyoruz. Bir şeylerin kökten değişmesi gerekiyor.
Bu yüzden Christian Lindner’ın duyurusundan memnunum: yılda ek 1 milyar eğitim. Bu bir büyüklük sırası ve bir fark yaratıyor. Özellikle şimdi, tüm harcamaların incelendiği ve herkesin kalıcı olarak fazladan bir milyar avro tasarruf etmek zorunda kalabileceği zor bir bütçe durumunda, koalisyondaki önceliğimizi gösteriyor. Çünkü tek bir mesaj var: eğitim her şeydir ve eğitim olmadan her şey bir hiçtir bayanlar ve baylar.
Ve federal eyaletlerin anayasamıza göre yetkisi olmasına rağmen, federal bir hükümet olarak biz sorumluluk alıyoruz. Çünkü eminiz: Bir toplumun ne kadar medeni ve adil olduğu çocuklarına davranışlarından belli olur. Koalisyon, Federal Maliye Bakanı, aynı fikirdeyiz: ülkemizdeki eğitim krizi bizi rahat bırakamaz. Eğitim milyarını bir başlangıç fırsatı milyarına dönüştürmek istiyorum – her zamankinden daha önemli bir yatırım.
Biliyoruz ki çok sayıda çocuk düzgün okuma yazma bilmeden ve aritmetik işlemlerini yapamadan ilkokulu terk ediyor. Ulusal Eğitim Raporu bir kez daha açıkça ortaya koyuyor: sosyal geçmiş ve eğitim başarısı birbiriyle çok yakından ilişkili, eşitsizliği azaltmak hala zor. Düşük eğitim düzeyine sahip ebeveynlerin çocukları, bekar ebeveynlerin çocukları, evde Almanca dışında bir dil konuşan çocuklar – kreş çocuklarından beşte biri – hepsi okulda daha zor zamanlar geçiriyor, okuldan daha fazlasını yapmak zorunda kalıyorlar. diğerleri ve bunu bir toplum olarak görmeliyiz. Ülkemizdeki tüm çocuklarla ilgili; ama eğitim politikasında bize düşen görev açık: Ülkemizde evde en az yardıma ihtiyacı olan çocuklar en çok desteğe ihtiyaç duyuyor.
Milli Eğitim Raporu’nun da gösterdiği şey: Fark yaratabiliriz. Ve çocuklarla ne kadar erken başlarsak o kadar iyi. İlkokulda kötü başlayanlar, yine de yetişebilirler. Okula matematik ve kelime bilgisi eksikleri ile başlayan çocukların üçte biri, ilkokulun sonunda her iki alanda da büyük sıçramalar yapıyor. Ve ancak o zaman ilerleme vaadi yerine getirilecektir. Ülkemizde çok güzel örnekler var. Pandemide her şeyden önce Uğur Şahin’in hayat hikayesi oldu. Federal Meclis’te dağcılarımız var ve hükümette de varlar. Geçenlerde bir öğretmen gazetede şöyle yazdı: 15 yaşındayken öğretmen olmak istediğini ifade ettiği için alay konusu oldu. Kötü notlar aldı. Kapşonluya daha derine girdi, ona inanan tek kişi kapşonu çekip onu hayata döndürene ve ona “Yapabilirsin” diyene kadar kilitledi. – Ve bu onun üvey babasıydı. Tesadüf ama böyle bir şey tesadüf olmamalı. Bir çocuk doğru komşuyla veya üvey babayla tanıştığı için orada burada bir terfi değil, gidişatı değiştirir, ancak herkes için terfi şansı. Bu, ilerleme vaadini yenilemek demektir. Eğitim başarısını belirlemesi gereken evdeki kitaplıkların uzunluğu değil, yetenek ve başarıdır. Ülkemizdeki temel bu.
Bizim için hedeflenen eğitim politikası şu anlama gelir: Sulama kabından uzaklaşıp, bilimsel destekli hedeflenen yaklaşımlara doğru. Ek eğitim milyarını her yıl Startopportunities programına vermekten mutluluk duyuyoruz. Ama ülkelerin de aynı şekilde finansal olarak katkı vermesini bekliyoruz. Programın tam tasarımı üzerinde çalışıyoruz; ancak kesin olan bir şey var: Zorlukların en büyük olduğu yerlere yatırım yapacağız: yüksek oranda sosyal açıdan dezavantajlı olan yaklaşık 4.000 okula. Başlangıç şansı, okulların model karaktere sahip olması, modern eğitim için gerçek dürtüler vermesidir. Eşit olmayan eğitim fırsatları en büyük adaletsizlik, en büyük zorluktur; Ancak bu aynı zamanda toplumumuz için en büyük potansiyelin ve büyük bir fırsatın uykuda olduğu yerdir.
Yükselme vaadi de Mart ayındaki eğitim zirvemizin konusu olacak. Herkes bir araya gelecek: federal, eyalet, yerel makamlar, bilim ve sivil toplum. Ve koalisyonda hemfikiriz: Federal ve eyalet hükümetleri arasında acilen bir işbirliği şartına ihtiyacımız var. Amaç, verimli bir ülke için verimli bir eğitim için yeni bir eğitim işbirliği kültürüdür. Çünkü bir şey açık: En iyi eğitim bizim için en iyi gelecek.
Çok teşekkür ederim.
Okullarımızda yaşananlar ya da olmayanlar ülkemizde insanları duygulandırıyor. Bugün yine okul yöneticileri tarafından bize yeni rakamlar sunuldu ve endişelerinin ne olduğunu görüyoruz. Ve bir kez daha gösteriyor: Kısa süreli kozmetiklerle çocuklarımızın hakkını vermiyoruz. Bir şeylerin kökten değişmesi gerekiyor.
Bu yüzden Christian Lindner’ın duyurusundan memnunum: yılda ek 1 milyar eğitim. Bu bir büyüklük sırası ve bir fark yaratıyor. Özellikle şimdi, tüm harcamaların incelendiği ve herkesin kalıcı olarak fazladan bir milyar avro tasarruf etmek zorunda kalabileceği zor bir bütçe durumunda, koalisyondaki önceliğimizi gösteriyor. Çünkü tek bir mesaj var: eğitim her şeydir ve eğitim olmadan her şey bir hiçtir bayanlar ve baylar.
Ve federal eyaletlerin anayasamıza göre yetkisi olmasına rağmen, federal bir hükümet olarak biz sorumluluk alıyoruz. Çünkü eminiz: Bir toplumun ne kadar medeni ve adil olduğu çocuklarına davranışlarından belli olur. Koalisyon, Federal Maliye Bakanı, aynı fikirdeyiz: ülkemizdeki eğitim krizi bizi rahat bırakamaz. Eğitim milyarını bir başlangıç fırsatı milyarına dönüştürmek istiyorum – her zamankinden daha önemli bir yatırım.
Biliyoruz ki çok sayıda çocuk düzgün okuma yazma bilmeden ve aritmetik işlemlerini yapamadan ilkokulu terk ediyor. Ulusal Eğitim Raporu bir kez daha açıkça ortaya koyuyor: sosyal geçmiş ve eğitim başarısı birbiriyle çok yakından ilişkili, eşitsizliği azaltmak hala zor. Düşük eğitim düzeyine sahip ebeveynlerin çocukları, bekar ebeveynlerin çocukları, evde Almanca dışında bir dil konuşan çocuklar – kreş çocuklarından beşte biri – hepsi okulda daha zor zamanlar geçiriyor, okuldan daha fazlasını yapmak zorunda kalıyorlar. diğerleri ve bunu bir toplum olarak görmeliyiz. Ülkemizdeki tüm çocuklarla ilgili; ama eğitim politikasında bize düşen görev açık: Ülkemizde evde en az yardıma ihtiyacı olan çocuklar en çok desteğe ihtiyaç duyuyor.
Milli Eğitim Raporu’nun da gösterdiği şey: Fark yaratabiliriz. Ve çocuklarla ne kadar erken başlarsak o kadar iyi. İlkokulda kötü başlayanlar, yine de yetişebilirler. Okula matematik ve kelime bilgisi eksikleri ile başlayan çocukların üçte biri, ilkokulun sonunda her iki alanda da büyük sıçramalar yapıyor. Ve ancak o zaman ilerleme vaadi yerine getirilecektir. Ülkemizde çok güzel örnekler var. Pandemide her şeyden önce Uğur Şahin’in hayat hikayesi oldu. Federal Meclis’te dağcılarımız var ve hükümette de varlar. Geçenlerde bir öğretmen gazetede şöyle yazdı: 15 yaşındayken öğretmen olmak istediğini ifade ettiği için alay konusu oldu. Kötü notlar aldı. Kapşonluya daha derine girdi, ona inanan tek kişi kapşonu çekip onu hayata döndürene ve ona “Yapabilirsin” diyene kadar kilitledi. – Ve bu onun üvey babasıydı. Tesadüf ama böyle bir şey tesadüf olmamalı. Bir çocuk doğru komşuyla veya üvey babayla tanıştığı için orada burada bir terfi değil, gidişatı değiştirir, ancak herkes için terfi şansı. Bu, ilerleme vaadini yenilemek demektir. Eğitim başarısını belirlemesi gereken evdeki kitaplıkların uzunluğu değil, yetenek ve başarıdır. Ülkemizdeki temel bu.
Bizim için hedeflenen eğitim politikası şu anlama gelir: Sulama kabından uzaklaşıp, bilimsel destekli hedeflenen yaklaşımlara doğru. Ek eğitim milyarını her yıl Startopportunities programına vermekten mutluluk duyuyoruz. Ama ülkelerin de aynı şekilde finansal olarak katkı vermesini bekliyoruz. Programın tam tasarımı üzerinde çalışıyoruz; ancak kesin olan bir şey var: Zorlukların en büyük olduğu yerlere yatırım yapacağız: yüksek oranda sosyal açıdan dezavantajlı olan yaklaşık 4.000 okula. Başlangıç şansı, okulların model karaktere sahip olması, modern eğitim için gerçek dürtüler vermesidir. Eşit olmayan eğitim fırsatları en büyük adaletsizlik, en büyük zorluktur; Ancak bu aynı zamanda toplumumuz için en büyük potansiyelin ve büyük bir fırsatın uykuda olduğu yerdir.
Yükselme vaadi de Mart ayındaki eğitim zirvemizin konusu olacak. Herkes bir araya gelecek: federal, eyalet, yerel makamlar, bilim ve sivil toplum. Ve koalisyonda hemfikiriz: Federal ve eyalet hükümetleri arasında acilen bir işbirliği şartına ihtiyacımız var. Amaç, verimli bir ülke için verimli bir eğitim için yeni bir eğitim işbirliği kültürüdür. Çünkü bir şey açık: En iyi eğitim bizim için en iyi gelecek.
Çok teşekkür ederim.