Memleket Partisi Genel Lideri Muharrem İnce, ziraî sulama alanında yaşanan problemlere dikkat çekmek için Ankara’daki Çubuk Barajı’nda basın toplantısı düzenledi.
Memleket Partisi önderi İnce, tarım besin, hayvancılık ve su sorunu başlıklarında tahlil tekliflerini bir evrak halinde tüm siyasi partilere takdim edeceğini deklare etti.
CHP GENEL MERKEZİ’NE DE GİDERİM, HDP GENEL MERKEZİ’NE DE, MHP GENEL MERKEZİNE DE GİDERİM
Önümüzdeki hafta tüm siyasi partilere mektup göndereceğini duyuran İnce ”Bundan yararlanmak özgürdür. Daha güzelini yapacak olan var ise tartışmaya hazırız. Televizyonlara da sesleniyorum. Yer verin bu görüşlerimizi gazetelere sesleniyorum. Bu görüşlerimize yer verin. Biz öneriyoruz, yarın siz de yaşayacaksınız. Bu sorunları su sorununu biz yaşadığımız da siz de yaşayacaksınız. Bunu bütün siyasi partilerle tartışmak istiyorum. Oraya gitmem, buraya gitmem yok. Saraya da giderim, CHP Genel Merkezi’ne de giderim, HDP Genel Merkezi’ne de, MHP Genel merkezine de giderim. Kâfi ki millete bir katkımız olsun. Kim randevu verirse Memleket Partisinin tahlil tekliflerini belge halinde o siyasi partiye takdim edeceğim. Onlarla bunu tartışmak istiyorum. Tahminen onlarınki daha uygundur. Bu vesileyle mektubu da önümüzdeki hafta göndereceğim.
Biz Memleket Partisi olarak, milletimizin önüne çıkacak olan büyük krizleri felâketleri önce uyarmak, onlar hakkında tedbir almak ve partimizin siyasetlerini anlatmak istiyoruz. Salıdan salıya hazine sayesinde arbede eden partilerden olmak istemiyoruz” diye konuştu.
”FELAKET KAPIDA”
Tarım siyasetlerindeki yanlış sulama uygulamalarına dikkat çeken İnce, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 112 milyar metreküp su potansiyeli var. Yer altı ve yer üstü dahil. Ancak 54 milyar metreküpünü kullanıyoruz. Yer altı sularımızın ise yüzde 85’ini kullanıyoruz. Yer altı suyunu kullanmak çocuğun hakkını yemektir, gelecekten yemektir. Yani biz cepten yiyoruz. Bu yüzde 85’in yüzde 65’ini de tarımda kullanıyoruz. Bu bir felakettir. Önümüzde felaket kapıda demektir. Türkiye su yoksulu bir ülke olacak. 2050 yılında nüfusumuz 100 milyon olacak. Bu demektir ki 2050 yılında çocuklarımız, torunlarımız zahmet çekecek, su bulamayacak. Bizler bugünün siyasetçileri 2050 yılında sorumluyuz” açıklamasında bulundu.
‘ÜZERİNDE UZLAŞTIKLARI METİN YOK’
6 muhalefet partisi önderinin buluşmalarına ait görüşünü de açıklayan İnce, şunları söylemiş oldu:
“Ben ‘İttifak olmaz’ demiyorum. İttifak olmalıdır lakin ittifakın başarılı olması için evvel prensiplerin olması lazım. örneğin dersin ki ‘Biz seçimi kazandığımızda EYT meselesini 6 ay ortasında çözeceğiz. 3600’ü 45 gün ortasında vereceğiz. Yurt kapasitesini 2 yıl ortasında 2 katına çıkaracağız. Mazotun 10 lirasını çiftçiye devlet ödeyecek. Emeklilerin bayram ikramiyesini 3 katına çıkaracağız. Eğitimi tarikatlara, cemaatlere bırakmayacağız’. Anlaştığınız mevzuları alt alta yazarsınız, ittifak ortaklarıyla imzalarsınız. Ortaya bir de başkan çıkarırsınız. ‘Adayımız da bu’ dersiniz. O ittifak başarılı olur fakat ortada aday yok. Ortada üzerinde uzlaştıkları metin yok. Gerisi altın gününe döner. Kimin meskeninde toplanıyorlarsa birer çeyrek altın versinler. Benim dediğim üzere olursa olur. çabucak hemen onu nazaranmedik. Şu anda altın günü olarak devam ediyor”
Memleket Partisi önderi İnce, tarım besin, hayvancılık ve su sorunu başlıklarında tahlil tekliflerini bir evrak halinde tüm siyasi partilere takdim edeceğini deklare etti.
CHP GENEL MERKEZİ’NE DE GİDERİM, HDP GENEL MERKEZİ’NE DE, MHP GENEL MERKEZİNE DE GİDERİM
Önümüzdeki hafta tüm siyasi partilere mektup göndereceğini duyuran İnce ”Bundan yararlanmak özgürdür. Daha güzelini yapacak olan var ise tartışmaya hazırız. Televizyonlara da sesleniyorum. Yer verin bu görüşlerimizi gazetelere sesleniyorum. Bu görüşlerimize yer verin. Biz öneriyoruz, yarın siz de yaşayacaksınız. Bu sorunları su sorununu biz yaşadığımız da siz de yaşayacaksınız. Bunu bütün siyasi partilerle tartışmak istiyorum. Oraya gitmem, buraya gitmem yok. Saraya da giderim, CHP Genel Merkezi’ne de giderim, HDP Genel Merkezi’ne de, MHP Genel merkezine de giderim. Kâfi ki millete bir katkımız olsun. Kim randevu verirse Memleket Partisinin tahlil tekliflerini belge halinde o siyasi partiye takdim edeceğim. Onlarla bunu tartışmak istiyorum. Tahminen onlarınki daha uygundur. Bu vesileyle mektubu da önümüzdeki hafta göndereceğim.
Biz Memleket Partisi olarak, milletimizin önüne çıkacak olan büyük krizleri felâketleri önce uyarmak, onlar hakkında tedbir almak ve partimizin siyasetlerini anlatmak istiyoruz. Salıdan salıya hazine sayesinde arbede eden partilerden olmak istemiyoruz” diye konuştu.
”FELAKET KAPIDA”
Tarım siyasetlerindeki yanlış sulama uygulamalarına dikkat çeken İnce, “Türkiye Cumhuriyeti’nin 112 milyar metreküp su potansiyeli var. Yer altı ve yer üstü dahil. Ancak 54 milyar metreküpünü kullanıyoruz. Yer altı sularımızın ise yüzde 85’ini kullanıyoruz. Yer altı suyunu kullanmak çocuğun hakkını yemektir, gelecekten yemektir. Yani biz cepten yiyoruz. Bu yüzde 85’in yüzde 65’ini de tarımda kullanıyoruz. Bu bir felakettir. Önümüzde felaket kapıda demektir. Türkiye su yoksulu bir ülke olacak. 2050 yılında nüfusumuz 100 milyon olacak. Bu demektir ki 2050 yılında çocuklarımız, torunlarımız zahmet çekecek, su bulamayacak. Bizler bugünün siyasetçileri 2050 yılında sorumluyuz” açıklamasında bulundu.
‘ÜZERİNDE UZLAŞTIKLARI METİN YOK’
6 muhalefet partisi önderinin buluşmalarına ait görüşünü de açıklayan İnce, şunları söylemiş oldu:
“Ben ‘İttifak olmaz’ demiyorum. İttifak olmalıdır lakin ittifakın başarılı olması için evvel prensiplerin olması lazım. örneğin dersin ki ‘Biz seçimi kazandığımızda EYT meselesini 6 ay ortasında çözeceğiz. 3600’ü 45 gün ortasında vereceğiz. Yurt kapasitesini 2 yıl ortasında 2 katına çıkaracağız. Mazotun 10 lirasını çiftçiye devlet ödeyecek. Emeklilerin bayram ikramiyesini 3 katına çıkaracağız. Eğitimi tarikatlara, cemaatlere bırakmayacağız’. Anlaştığınız mevzuları alt alta yazarsınız, ittifak ortaklarıyla imzalarsınız. Ortaya bir de başkan çıkarırsınız. ‘Adayımız da bu’ dersiniz. O ittifak başarılı olur fakat ortada aday yok. Ortada üzerinde uzlaştıkları metin yok. Gerisi altın gününe döner. Kimin meskeninde toplanıyorlarsa birer çeyrek altın versinler. Benim dediğim üzere olursa olur. çabucak hemen onu nazaranmedik. Şu anda altın günü olarak devam ediyor”