MHP Genel Sekreteri ve Bursa Milletvekili İsmet Büyükataman, CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nun dün küme toplantısındaki konuşmasında, ipe sapa gelmez tezlerle partilerine ve Genel Lider Devlet Bahçeli’ye saldırdığını ileri sürdü.
‘MİLLİYETÇİLİK’ SÖZÜNÜ AĞZINA ALMASI..’
MHP’li Büyükataman şu sözleri kullandı:
“CHP içerisindeki huzursuzluğu, kim aday olacak hengamesini bir türlü bitiremeyen, partisini fitne ve kaosun merkezi haline getiren, adaylık hırsıyla kendi partililerini tehdit edecek kadar şirazeden çıkan Kılıçdaroğlu’nun düştüğü rezil durum ortadadır. CHP’li milletvekillerini HDP’nin kapısına bekçi üzere diken, partisinin belediyelerinde eli silahlı teröristlerin istihdam edilmesine tek söz edemeyen Kılıçdaroğlu’nun ‘milliyetçilik’ sözünü ağzına alması, siyasi duruşunu çelişkiler ve hayasızlıklar üzerine kurduğunun ispatıdır.
Kılıçdaroğlu, partisinin belediye lideriyle girdiği adaylık arbedesinin yarattığı panik haliyle Cumhur İttifakı’na ve Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırmakta ve iradesini ipotek ettiği Türkiye düşmanlarının eline tutuşturduğu iftiraları papağan üzere yenidenlayarak kendini ispat etmeye çalışmaktadır. Türk milleti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile daima arbede halinde olan Kemal Kılıçdaroğlu iftira siyasetinin ardına saklanıp gerçek yüzünü gizleyemeyecektir.”
“KILIÇDAROĞLU’NA TAVSİYEMİZ, HADDİNİ BİLMESİ”
Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriye’de yürüttüğü başarılı operasyonlarla hem kendi güvenliğini sağladığını, tıpkı vakitte mazlumların umudu olduğunu tabir eden Büyükataman, şunları kaydetti:
“Kılıçdaroğlu’nun asıl huzursuzluğu da tam olarak budur. Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgemizde bir güç haline gelmesi, hudut güvenliğini sağlaması. Kılıçdaroğlu’nun ve talimat aldığı Türkiye düşmanı odakların istikrarını bozmaktadır. Daima olarak palavralarla ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıpratma amacıyla konuşan, ordumuz Suriye’de kahramanca uğraş ederken askerimizin moralini bozmak için elinden geleni yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun milliyetçilikten bahsetmesi haddi değildir.
Kılıçdaroğlu her mevzuda olduğu üzere Suriye konusunda da tutarsız açıklamalarına devam etmekte; katil Esat’tan ve Türkiye düşmanı terör çetelerinden medet ummaktadır. Bir taraftan, ‘sığınmacıları ülkelerine göndereceğim’ diye içi boş nutuklar atan, öbür taraftan Türkiye’nin Suriye’de inançlı bölgeler oluşturmasına karşı çıkan, Türkiye aleyhine kirli propagandalara hizmetkarlık eden Kılıçdaroğlu’nun hangi yüzüne inanacağız?
Türk devletinin Suriye’de verdiği beka çabasında safını terör örgütlerinden yana belirleyen, ‘Ben Afrin’e girilmesini asla hakikat bulmuyorum’, ‘YPG terör örgütü değil’, ‘YPG bize saldırmaz’ diye açıklamalarda bulunarak terör örgütlerinin takdirini toplayan Kılıçdaroğlu riyakarlık görmek istiyorsa aynaya bakması kâfi olacaktır. Atatürk’ün bağımsızlık mefkurelerine ihanet eden, sinsi ayak oyunlarıyla CHP’yi terör örgütlerinin yandaşı, dış güçlerin maşası haline getiren, yüzsüzlük konusunda çığır açan Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz haddini bilmesi, ahlaksız palavralarının ardına saklanmaktan vazgeçmesidir.”
NE OLMUŞTU?
CHP önderi , dün partisinin küme toplantısında, MHP önderi Bahçeli hakkında şu tabirleri kullanmıştı:
“Rüzgâr gülünden başkan olmaz. bir daha meseleler çıkıyor. Gencecik fidan üzere Suriyeliler geziyorlar. bir daha ben söylüyorum, Nisan 2017; ‘Bizim gencecik pırlanta üzere çocuklarımızı El-Bab’a göndereceğiz, Suriye’nin gençleri Türkiye’de volta atacak.’ Biz kendi evlatlarımızı gönderiyoruz evlatlarımız şehit ediliyor. Bu ülkeyi yöneten kişi şehitlerin hesabını soracağına koşa koşa gidiyor Putin’in kapısında dakikalarca bekliyor. Bahçeli’ye bir parantez açmak boynumun borcu. Sen TC tarihinde hiç bir vakit devleti yöneten bir kişinin bir diğer devleti yöneten kişinin kapısında dakikalarca bekletildiğini gördün mü. Görmediysen, hangi yüzle, hangi ahlakla, hangi milliyetçilikle dayanak veriyorsun!”
‘MİLLİYETÇİLİK’ SÖZÜNÜ AĞZINA ALMASI..’
MHP’li Büyükataman şu sözleri kullandı:
“CHP içerisindeki huzursuzluğu, kim aday olacak hengamesini bir türlü bitiremeyen, partisini fitne ve kaosun merkezi haline getiren, adaylık hırsıyla kendi partililerini tehdit edecek kadar şirazeden çıkan Kılıçdaroğlu’nun düştüğü rezil durum ortadadır. CHP’li milletvekillerini HDP’nin kapısına bekçi üzere diken, partisinin belediyelerinde eli silahlı teröristlerin istihdam edilmesine tek söz edemeyen Kılıçdaroğlu’nun ‘milliyetçilik’ sözünü ağzına alması, siyasi duruşunu çelişkiler ve hayasızlıklar üzerine kurduğunun ispatıdır.
Kılıçdaroğlu, partisinin belediye lideriyle girdiği adaylık arbedesinin yarattığı panik haliyle Cumhur İttifakı’na ve Milliyetçi Hareket Partisi’ne saldırmakta ve iradesini ipotek ettiği Türkiye düşmanlarının eline tutuşturduğu iftiraları papağan üzere yenidenlayarak kendini ispat etmeye çalışmaktadır. Türk milleti ve Gazi Mustafa Kemal Atatürk ile daima arbede halinde olan Kemal Kılıçdaroğlu iftira siyasetinin ardına saklanıp gerçek yüzünü gizleyemeyecektir.”
“KILIÇDAROĞLU’NA TAVSİYEMİZ, HADDİNİ BİLMESİ”
Türkiye Cumhuriyeti’nin Suriye’de yürüttüğü başarılı operasyonlarla hem kendi güvenliğini sağladığını, tıpkı vakitte mazlumların umudu olduğunu tabir eden Büyükataman, şunları kaydetti:
“Kılıçdaroğlu’nun asıl huzursuzluğu da tam olarak budur. Türkiye Cumhuriyeti’nin bölgemizde bir güç haline gelmesi, hudut güvenliğini sağlaması. Kılıçdaroğlu’nun ve talimat aldığı Türkiye düşmanı odakların istikrarını bozmaktadır. Daima olarak palavralarla ve Türkiye Cumhuriyeti’ni yıpratma amacıyla konuşan, ordumuz Suriye’de kahramanca uğraş ederken askerimizin moralini bozmak için elinden geleni yapan Kemal Kılıçdaroğlu’nun milliyetçilikten bahsetmesi haddi değildir.
Kılıçdaroğlu her mevzuda olduğu üzere Suriye konusunda da tutarsız açıklamalarına devam etmekte; katil Esat’tan ve Türkiye düşmanı terör çetelerinden medet ummaktadır. Bir taraftan, ‘sığınmacıları ülkelerine göndereceğim’ diye içi boş nutuklar atan, öbür taraftan Türkiye’nin Suriye’de inançlı bölgeler oluşturmasına karşı çıkan, Türkiye aleyhine kirli propagandalara hizmetkarlık eden Kılıçdaroğlu’nun hangi yüzüne inanacağız?
Türk devletinin Suriye’de verdiği beka çabasında safını terör örgütlerinden yana belirleyen, ‘Ben Afrin’e girilmesini asla hakikat bulmuyorum’, ‘YPG terör örgütü değil’, ‘YPG bize saldırmaz’ diye açıklamalarda bulunarak terör örgütlerinin takdirini toplayan Kılıçdaroğlu riyakarlık görmek istiyorsa aynaya bakması kâfi olacaktır. Atatürk’ün bağımsızlık mefkurelerine ihanet eden, sinsi ayak oyunlarıyla CHP’yi terör örgütlerinin yandaşı, dış güçlerin maşası haline getiren, yüzsüzlük konusunda çığır açan Kılıçdaroğlu’na tavsiyemiz haddini bilmesi, ahlaksız palavralarının ardına saklanmaktan vazgeçmesidir.”
NE OLMUŞTU?
CHP önderi , dün partisinin küme toplantısında, MHP önderi Bahçeli hakkında şu tabirleri kullanmıştı:
“Rüzgâr gülünden başkan olmaz. bir daha meseleler çıkıyor. Gencecik fidan üzere Suriyeliler geziyorlar. bir daha ben söylüyorum, Nisan 2017; ‘Bizim gencecik pırlanta üzere çocuklarımızı El-Bab’a göndereceğiz, Suriye’nin gençleri Türkiye’de volta atacak.’ Biz kendi evlatlarımızı gönderiyoruz evlatlarımız şehit ediliyor. Bu ülkeyi yöneten kişi şehitlerin hesabını soracağına koşa koşa gidiyor Putin’in kapısında dakikalarca bekliyor. Bahçeli’ye bir parantez açmak boynumun borcu. Sen TC tarihinde hiç bir vakit devleti yöneten bir kişinin bir diğer devleti yöneten kişinin kapısında dakikalarca bekletildiğini gördün mü. Görmediysen, hangi yüzle, hangi ahlakla, hangi milliyetçilikle dayanak veriyorsun!”