Geçtiğimiz günlerde İstanbul Büyükşehir Belediye Lideri Ekrem İmamoğlu, iktidarın İBB’nin en kıymetli gayrimenkullerinden olan Hatice ve Fehime Sultan yalılarına el koymak istediğini açıklamıştı. Yalılara kontrol için gelen İBB takımları içeri alınmadı.
THY‘nin 2009 yılında kiraladığı ve mülkiyeti İBB‘ye ilişkin olduğu belirtilen Ortaköy kıyısındaki Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarına İBB Genel Sekreter Yardımcıları Yetenekli Polat ve Arif Gürkan Alpay’ın da ortalarında olduğu takım Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri girmek istedi. Takım, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun “gasp ederek almayı hesaplıyorlar” dediği THY’nin güvenlik bakılırsavlileri tarafınca geri çevrildi.
“KAMU GÖREVLİLERİNE ŞU AN VAZİFE YAPTIRILMIYOR”
Girişlerine müsaade verilmeyen İBB takımı, kontrol müsaadesinin verilmemesine karşı tutanak tutarak, cürüm duyurusunda bulunacakları belirtti. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat, “Kamu bakılırsavlileri içeri alınmıyor. Boğaziçi İmar, Boğaz’daki her türlü yasa dışı uygulamaya ait, her an her dakika denetleme yapmakla vazifeli ve sorumlu ünitemizdir. Kamu bakılırsavlilerine şu an burada bakılırsav yaptırılmıyor” dedi.
THY GÜVENLİK MÜDÜRÜ DURUMU SAVUNDU, İMAMOĞLU’NU SUÇLADI
THY Güvenlik Müdürü Cihangir Koparan da mevzuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Ekrem İmamoğlu’nu “kamu sistemine karşı gelmek”le suçlayan Koparan, “Mahkemeden alınan kararlar doğrultusunda, yetkili kamu kurumlarına müracaat edilmiş, yetkili kamu kurumları da bu tıp fiili müdahalelere müsaade edilmemesi için gerekli önlemleri almıştır. Kaymakamlık sonucu bu niyetle alınan bir karardır. Kamu kurumlarının karşı karşıya gelmesi değil, Sayın İBB Liderinin kanuna ve kamu sistemine karşı gelmesi kelam konusudur. İBB Liderinin ‘9 aydır sabrediyoruz, uzlaşma için tahlil arıyoruz’ halinde bir cümlesi var. İBB’nin 9 aydır sabretmesinden değil, şirketimizin 13 yıllık emeği ve 130 milyon dolara yakın kamu faydası taşıyan yatırımının, 9 aydır gasp edilememiş olmasından kelam edilebilir. Çünkü İBB tarafınca hiç bir vakit uzlaşma teşebbüsü olmamış, şantiyemizin elektriği ve suyu kesilmiş, muhafaza levhaları ve ofis kısımları yıkılmış, şantiye alanı tekraren zorbalıklarla basılmaya çalışılmıştır. Bunun üzerine görüşme ve toplantı talep edilmiş lakin şirketimize karşılık dahi verilmemiştir” dedi.
THY‘nin 2009 yılında kiraladığı ve mülkiyeti İBB‘ye ilişkin olduğu belirtilen Ortaköy kıyısındaki Fehime Sultan ve Hatice Sultan yalılarına İBB Genel Sekreter Yardımcıları Yetenekli Polat ve Arif Gürkan Alpay’ın da ortalarında olduğu takım Boğaziçi İmar Müdürlüğü yetkilileri girmek istedi. Takım, İBB Lideri Ekrem İmamoğlu’nun “gasp ederek almayı hesaplıyorlar” dediği THY’nin güvenlik bakılırsavlileri tarafınca geri çevrildi.
“KAMU GÖREVLİLERİNE ŞU AN VAZİFE YAPTIRILMIYOR”
Girişlerine müsaade verilmeyen İBB takımı, kontrol müsaadesinin verilmemesine karşı tutanak tutarak, cürüm duyurusunda bulunacakları belirtti. İBB Genel Sekreter Yardımcısı Becerikli Polat, “Kamu bakılırsavlileri içeri alınmıyor. Boğaziçi İmar, Boğaz’daki her türlü yasa dışı uygulamaya ait, her an her dakika denetleme yapmakla vazifeli ve sorumlu ünitemizdir. Kamu bakılırsavlilerine şu an burada bakılırsav yaptırılmıyor” dedi.
THY GÜVENLİK MÜDÜRÜ DURUMU SAVUNDU, İMAMOĞLU’NU SUÇLADI
THY Güvenlik Müdürü Cihangir Koparan da mevzuyla ilgili bir açıklama yaptı.
Ekrem İmamoğlu’nu “kamu sistemine karşı gelmek”le suçlayan Koparan, “Mahkemeden alınan kararlar doğrultusunda, yetkili kamu kurumlarına müracaat edilmiş, yetkili kamu kurumları da bu tıp fiili müdahalelere müsaade edilmemesi için gerekli önlemleri almıştır. Kaymakamlık sonucu bu niyetle alınan bir karardır. Kamu kurumlarının karşı karşıya gelmesi değil, Sayın İBB Liderinin kanuna ve kamu sistemine karşı gelmesi kelam konusudur. İBB Liderinin ‘9 aydır sabrediyoruz, uzlaşma için tahlil arıyoruz’ halinde bir cümlesi var. İBB’nin 9 aydır sabretmesinden değil, şirketimizin 13 yıllık emeği ve 130 milyon dolara yakın kamu faydası taşıyan yatırımının, 9 aydır gasp edilememiş olmasından kelam edilebilir. Çünkü İBB tarafınca hiç bir vakit uzlaşma teşebbüsü olmamış, şantiyemizin elektriği ve suyu kesilmiş, muhafaza levhaları ve ofis kısımları yıkılmış, şantiye alanı tekraren zorbalıklarla basılmaya çalışılmıştır. Bunun üzerine görüşme ve toplantı talep edilmiş lakin şirketimize karşılık dahi verilmemiştir” dedi.