HDP Küme Başkanvekili Meral Danış Beştaş, Meclis’te düzenlediği basın toplantısında, geçen hafta HDP Genel Merkezi’ne akın olduğunu, atağın Diyarbakır’da evlat nöbetini sürdüren ailelerin protestosu kılıfına sokulmaya çalışıldığını tez etti.
Ortada hareketçi ailelerden çok bir tertip olduğunu ileri süren Beştaş, milletvekillerinin tehdit edildiğini, lakin bu hususta hiç bir şey yapılmadığını savundu. Beştaş, bahisle ilgili sorumlulukları olduğunu sav ettiği kimi emniyet mensuplarının isimlerini sıralayarak, savcıları bakılırsave çağırdı. Beştaş, bu tertibe katılan her insanın, kendilerinin başlarına gelecek en ufak bir olaydan sorumlu olacağını kaydetti.
‘İKTİDAR ENFLASYONU DÜŞÜREMEYECEĞİNİ KABUL ETMİŞ’
Halkın aç olduğunu, enflasyonun süratle yükseldiğini argüman eden Beştaş, “İktidarın asla enflasyonla çaba etmek üzere bundan önceliği yok. Tek sıkıntısı döviz kurunu sabit tutabilmek, fırlamasını önlemek. Enflasyonu düşüremeyeceğini de kabul etmiş. Üretimi de arttıramıyor. Üretim arttırılmadan enflasyon düşürülemez.” değerlendirmesinde bulundu.
‘TRAKTÖRLER ÖRÜMCEK BAĞLAMIŞ’
Beştaş, halkın enflasyonunun yüzde 200’ün üzerinde olduğunu, üretim yapılamayacak hale gelindiğini, üreticinin üretmekten vazgeçmeye başladığını ileri sürdü. Geçen hafta çiftçileri ziyaret ettiğini anlatan Beştaş, “Traktörler örümcek bağlamış. Neyle çalışacak traktör? Mazot koyamıyor traktöre.” diye konuştu.
İKTİDARA TABAN FİYAT ÇAĞRISI
HDP’li Beştaş, minimum fiyat, emekli maaşları ve yaşlı aylıklarının bir daha düzenlenmesi gerektiğini lisana getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, vatandaşa telkinde bulunduğunu ileri süren Beştaş, “Sabır telkin edilen bir periyotta, bu telkinin karşılık bulacağı bir periyotta değiliz.” tabirini kullandı.
MÜLTECİ TARTIŞMASI
Mültecilerin maddelerdeki haklarının bile uygulanamadığını tez eden Beştaş, hatalı olanların; ölmemek için ülkelerini terk edenler değil, onları buna zorlayan iktidarlar olduğuna dikkati çekti.
İktidarın, “göçmenleri geri gönderirim” derken, muhalefetin de şovenizmi ve ırkçılığı körükleyen bir lisandan kaçınmadığını savunan Beştaş, “Bu, hayli tehlikeli bir lisandır ve iktidar, göçmenleri kendi siyasetleri için araçsallaştırıyor. Siyasi iklimin yaydığı ayrımcı ve ırkçı telaffuzlar, mültecilere şiddet olarak dönüyor.” görüşünü paylaştı.
Ortada hareketçi ailelerden çok bir tertip olduğunu ileri süren Beştaş, milletvekillerinin tehdit edildiğini, lakin bu hususta hiç bir şey yapılmadığını savundu. Beştaş, bahisle ilgili sorumlulukları olduğunu sav ettiği kimi emniyet mensuplarının isimlerini sıralayarak, savcıları bakılırsave çağırdı. Beştaş, bu tertibe katılan her insanın, kendilerinin başlarına gelecek en ufak bir olaydan sorumlu olacağını kaydetti.
‘İKTİDAR ENFLASYONU DÜŞÜREMEYECEĞİNİ KABUL ETMİŞ’
Halkın aç olduğunu, enflasyonun süratle yükseldiğini argüman eden Beştaş, “İktidarın asla enflasyonla çaba etmek üzere bundan önceliği yok. Tek sıkıntısı döviz kurunu sabit tutabilmek, fırlamasını önlemek. Enflasyonu düşüremeyeceğini de kabul etmiş. Üretimi de arttıramıyor. Üretim arttırılmadan enflasyon düşürülemez.” değerlendirmesinde bulundu.
‘TRAKTÖRLER ÖRÜMCEK BAĞLAMIŞ’
Beştaş, halkın enflasyonunun yüzde 200’ün üzerinde olduğunu, üretim yapılamayacak hale gelindiğini, üreticinin üretmekten vazgeçmeye başladığını ileri sürdü. Geçen hafta çiftçileri ziyaret ettiğini anlatan Beştaş, “Traktörler örümcek bağlamış. Neyle çalışacak traktör? Mazot koyamıyor traktöre.” diye konuştu.
İKTİDARA TABAN FİYAT ÇAĞRISI
HDP’li Beştaş, minimum fiyat, emekli maaşları ve yaşlı aylıklarının bir daha düzenlenmesi gerektiğini lisana getirdi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın, vatandaşa telkinde bulunduğunu ileri süren Beştaş, “Sabır telkin edilen bir periyotta, bu telkinin karşılık bulacağı bir periyotta değiliz.” tabirini kullandı.
MÜLTECİ TARTIŞMASI
Mültecilerin maddelerdeki haklarının bile uygulanamadığını tez eden Beştaş, hatalı olanların; ölmemek için ülkelerini terk edenler değil, onları buna zorlayan iktidarlar olduğuna dikkati çekti.
İktidarın, “göçmenleri geri gönderirim” derken, muhalefetin de şovenizmi ve ırkçılığı körükleyen bir lisandan kaçınmadığını savunan Beştaş, “Bu, hayli tehlikeli bir lisandır ve iktidar, göçmenleri kendi siyasetleri için araçsallaştırıyor. Siyasi iklimin yaydığı ayrımcı ve ırkçı telaffuzlar, mültecilere şiddet olarak dönüyor.” görüşünü paylaştı.