Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP) kapatılması istemiyle 7 Haziran 2021 tarihinde Yargıtay Başsavcılığınca hazırlanan iddianame, Anayasa Mahkemesi (AYM) tarafınca 21 Haziran 2021’de kabul edildi.
İddianamede HDP’nin kapatılması isteminin yanı sıra 451 parti yöneticisi yahut üyesi hakkında siyasi yasak isteniyor.
HDP Hukuk Kurulu, kapatma davasına karşı hazırladığı temel hakkındaki savunmayı bugün AYM’ye teslim etti.
‘İDDİANAME HUKUKSAL DEĞİL SİYASİ’
AYM çıkışı partilerine yönelik kapatma davası sürecine ait bilgi veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Lider Yardımcısı Ümit Dede, iddianamenin hukuksal değil siyasi bir doküman olduğunu söz etti. Dede, 2015 yılından daha sonra HDP’ye dönük taarruzların bu savunmanın tespiti olduğuna dikkat çekerek, “AYM’nin kendisi de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca verilen birinci iddianamenin CMK’da aranan kaideleri taşımadığını ve bir daha Anayasanın 68-69’uncu unsurlarına de alışılmamış olarak düzenlenmiş olduğunu tespit etmişti. 7 Haziran tarihinde verilen ikinci iddianamede birinci iddianameden bir farklılık içermiyordu” dedi.
‘İDDİANAME HDP’Yİ DEMOKRATİK SİYASETİN DIŞINA İTME OPERASYONUNUN BİR ARGÜMANI’
HDP’nin yaptığı ön savunmada iddianamenin siyasi evrak olduğuna ait konuları detaylı olarak söz ettiklerini kaydeden Dede, şunları söylemiş oldu:
“Esas hakkında yaptığımız savunmada da detaylara inerek savcının her bir argümanına tek tek cevap vermek suretiyle bu iddianamenin hukuka alışılmamış olarak tanzim edildiğini, siyasi iktidar ve ortaklarının zorlaması sonucunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ısmarlama olarak hazırlatılmış bir doküman olduğunu ortaya koyduk. 2015 yılından bugüne HDP üzerinde gerçekleşen atakların tahminen de son halkası olarak nitelendirdiğimiz bu evrak, HDP’yi demokratik siyasetin dışına itme operasyonunun bir argümanı olarak kullanılıyor. HDP’nin niye amaç haline geldiği 7 Haziran seçim neticelerina bakılarak görülecektir.
İddianame incelendiğinde; HDP’nin kapatılması kisvesi altında lisana getirilmiş olsa da aslında bayan özgürlük çabasının de Kürt halkının özgürlük çabasının de bu iddianamede maksat haline getirilmiştir. Siyasi bir evraktır dedik, CMK’da belirtilen kaideleri taşımıyor dedik ve Anayasaya uygun olarak hazırlanmamıştır.”
‘SAVUNMANIN BİR KISMI HDP’Lİ BAYANLAR TARAFINDAN YAZILDI’
HDP Hukuk Komitesi üyesi Maviş Aydın da iddianameyi, bayan uğraşını siyasal alanın dışına itme evrakı olarak nitelendirdi.
İddianamede yer verilen bayan aksiyonları, eş başkanlık sistemi üzere konuların suçlama konusu yapıldığına vurgu yapan Maviş, “Kadınların özgürlük gayretine karşı bir tehdit. HDP’de bayanların kelam ve aksiyonları yalnızca bayanlar tarafınca belirlenir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca eş başkanlık sistemi ve bayanların hareketleri üzerinden örgüt kontağı kurulmasını bayan gayreti açsından tehdit olarak görüyoruz. Bayanların faal olarak siyaset ortasında yer almaya devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Maviş, savunma içerisinde bayanlara ayrılmış bir kısmın yalnızca HDP’li bayanlar tarafınca yazıldığına dikkat çekti, “Siyasi yasak istenilen yüzlerce hanımın siyasetin dışına itilmesiyle neler ziyan bakılırsaceği konusunda kapsamlı değerlendirmeler yaptık” diye konuştu.
İddianamede HDP’nin kapatılması isteminin yanı sıra 451 parti yöneticisi yahut üyesi hakkında siyasi yasak isteniyor.
HDP Hukuk Kurulu, kapatma davasına karşı hazırladığı temel hakkındaki savunmayı bugün AYM’ye teslim etti.
‘İDDİANAME HUKUKSAL DEĞİL SİYASİ’
AYM çıkışı partilerine yönelik kapatma davası sürecine ait bilgi veren Halkların Demokratik Partisi (HDP) Eş Genel Lider Yardımcısı Ümit Dede, iddianamenin hukuksal değil siyasi bir doküman olduğunu söz etti. Dede, 2015 yılından daha sonra HDP’ye dönük taarruzların bu savunmanın tespiti olduğuna dikkat çekerek, “AYM’nin kendisi de Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı tarafınca verilen birinci iddianamenin CMK’da aranan kaideleri taşımadığını ve bir daha Anayasanın 68-69’uncu unsurlarına de alışılmamış olarak düzenlenmiş olduğunu tespit etmişti. 7 Haziran tarihinde verilen ikinci iddianamede birinci iddianameden bir farklılık içermiyordu” dedi.
‘İDDİANAME HDP’Yİ DEMOKRATİK SİYASETİN DIŞINA İTME OPERASYONUNUN BİR ARGÜMANI’
HDP’nin yaptığı ön savunmada iddianamenin siyasi evrak olduğuna ait konuları detaylı olarak söz ettiklerini kaydeden Dede, şunları söylemiş oldu:
“Esas hakkında yaptığımız savunmada da detaylara inerek savcının her bir argümanına tek tek cevap vermek suretiyle bu iddianamenin hukuka alışılmamış olarak tanzim edildiğini, siyasi iktidar ve ortaklarının zorlaması sonucunda Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na ısmarlama olarak hazırlatılmış bir doküman olduğunu ortaya koyduk. 2015 yılından bugüne HDP üzerinde gerçekleşen atakların tahminen de son halkası olarak nitelendirdiğimiz bu evrak, HDP’yi demokratik siyasetin dışına itme operasyonunun bir argümanı olarak kullanılıyor. HDP’nin niye amaç haline geldiği 7 Haziran seçim neticelerina bakılarak görülecektir.
İddianame incelendiğinde; HDP’nin kapatılması kisvesi altında lisana getirilmiş olsa da aslında bayan özgürlük çabasının de Kürt halkının özgürlük çabasının de bu iddianamede maksat haline getirilmiştir. Siyasi bir evraktır dedik, CMK’da belirtilen kaideleri taşımıyor dedik ve Anayasaya uygun olarak hazırlanmamıştır.”
‘SAVUNMANIN BİR KISMI HDP’Lİ BAYANLAR TARAFINDAN YAZILDI’
HDP Hukuk Komitesi üyesi Maviş Aydın da iddianameyi, bayan uğraşını siyasal alanın dışına itme evrakı olarak nitelendirdi.
İddianamede yer verilen bayan aksiyonları, eş başkanlık sistemi üzere konuların suçlama konusu yapıldığına vurgu yapan Maviş, “Kadınların özgürlük gayretine karşı bir tehdit. HDP’de bayanların kelam ve aksiyonları yalnızca bayanlar tarafınca belirlenir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’nca eş başkanlık sistemi ve bayanların hareketleri üzerinden örgüt kontağı kurulmasını bayan gayreti açsından tehdit olarak görüyoruz. Bayanların faal olarak siyaset ortasında yer almaya devam etmesi gerektiğini düşünüyoruz” dedi.
Maviş, savunma içerisinde bayanlara ayrılmış bir kısmın yalnızca HDP’li bayanlar tarafınca yazıldığına dikkat çekti, “Siyasi yasak istenilen yüzlerce hanımın siyasetin dışına itilmesiyle neler ziyan bakılırsaceği konusunda kapsamlı değerlendirmeler yaptık” diye konuştu.