AK Parti Genel Lider Yardımcısı Hayati Yazıcı, Rize Valiliği tarafınca 15 Temmuz Demokrasi ve Cumhuriyet Meydanında düzenlenen bayramlaşma programına katıldı. Vatandaşlara kavurma pilav ikram eden Yazıcı, gazetecilerin gündeme ait sorularını yanıtladı.
Gezi davasında mahkemenin vermiş olduğu karara gelen eleştiren açıklamaları kıymetlendiren Yazıcı, “Bu bahiste kelam söyleyenlerin birçoklarının seyahat olayları ismi altında verilen mahkeme sonucunın rastgele bir sayfasını okudukları kanısında değilim. Tartışmalı bir müddetçte, o tartışmalı süreçler üzerinde mahkemenin ne kadar titiz, nizamlı çalıştığını göz arkası ederek karar cümlesi kuruyorlar. Bunları epeyce gerçek bulmuyorum. Süreç devam ediyor. Ben mahkeme evraklarının derinliğine nüfus edecek bilgi sahibi değilim. Bilgi sahibi olmadığım bir yerde de kelam söylemem şık olmaz. Kaldı ki yargılama devam ediyor. Devam eden bir yargılama ile ilgili de bu biçimde hayli aleni karar cümlesi kurmak gerçek değil. Ancak Türkiye’nin tarihi kökleri itibariyle her alanı irdelediğimizde yargı faaliyetleri çerçevesinde temel öge adalettir, adaleti sağlamaktır. İnanıyorum ki bu yargılama sürecinin kararında da adalet her neyse ortaya çıkacaktır. Onun için verilmiş olan kararı şu yahut bu manada bir kıymet kararına tabi tutmaya sahip değilim. Yargılama devam ettiği için bunu da fazlaca yanlışsız bulmuyorum” diye konuştu.
‘ÇOK YANLIŞ BİR TELAFFUZ, NE DEMEK NAZİ MAHKEMESİ’
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun mahkemeler için “Nazi Mahkemesi” benzetmesine ait bir soru üzerine Yazıcı, “Çok yanlış bir telaffuz, ne demek Nazi mahkemesi ? Nazilerle irtibatlı bir ülkeye Nazi demek onları tahkir ediyorken, Nazilikle hiç alakası olmayan yurdumuzdaki bir faaliyeti Nazilikle nitelemek kabul edilebilir bir şey mi? Bu fazlaca sorumsuzca söylenen bir telaffuz diye düşünüyorum. İnsanların epeyce sorumlu davranması gerekiyor. Bu nereye gidiyor ne getiriyor, ne gdolayıyor Türkiye’ye sağladığı katkı ne? Ben bir şey söyleyeyim de ne olursa olsun biçimindeki telaffuz şekli bana bakılırsa kaliteli bir siyaset biçimi değildir. Hatta siyaset usulü olamaz. Adalet, haklıya hakkını vermek, haksıza haddini bildirmektir. Halkın lisanıyla söz ediyorum. Yargılama faaliyetleri bunun için yapılır. Sonuçta süreçte basamaklar bitince bunun ne olduğunu açık seçik nazaranceğiz. Bittikten daha sonra bakarız, ederiz bir yanlış, yanılgı var ise bu biçimde bunlar tabir edilebilir. Yargılama devam ederken bunları söylemenin yanlışsız olmadığını düşünüyorum” dedi.
Gezi davasında mahkemenin vermiş olduğu karara gelen eleştiren açıklamaları kıymetlendiren Yazıcı, “Bu bahiste kelam söyleyenlerin birçoklarının seyahat olayları ismi altında verilen mahkeme sonucunın rastgele bir sayfasını okudukları kanısında değilim. Tartışmalı bir müddetçte, o tartışmalı süreçler üzerinde mahkemenin ne kadar titiz, nizamlı çalıştığını göz arkası ederek karar cümlesi kuruyorlar. Bunları epeyce gerçek bulmuyorum. Süreç devam ediyor. Ben mahkeme evraklarının derinliğine nüfus edecek bilgi sahibi değilim. Bilgi sahibi olmadığım bir yerde de kelam söylemem şık olmaz. Kaldı ki yargılama devam ediyor. Devam eden bir yargılama ile ilgili de bu biçimde hayli aleni karar cümlesi kurmak gerçek değil. Ancak Türkiye’nin tarihi kökleri itibariyle her alanı irdelediğimizde yargı faaliyetleri çerçevesinde temel öge adalettir, adaleti sağlamaktır. İnanıyorum ki bu yargılama sürecinin kararında da adalet her neyse ortaya çıkacaktır. Onun için verilmiş olan kararı şu yahut bu manada bir kıymet kararına tabi tutmaya sahip değilim. Yargılama devam ettiği için bunu da fazlaca yanlışsız bulmuyorum” diye konuştu.
‘ÇOK YANLIŞ BİR TELAFFUZ, NE DEMEK NAZİ MAHKEMESİ’
CHP Genel Lideri Kemal Kılıçdaroğlu‘nun mahkemeler için “Nazi Mahkemesi” benzetmesine ait bir soru üzerine Yazıcı, “Çok yanlış bir telaffuz, ne demek Nazi mahkemesi ? Nazilerle irtibatlı bir ülkeye Nazi demek onları tahkir ediyorken, Nazilikle hiç alakası olmayan yurdumuzdaki bir faaliyeti Nazilikle nitelemek kabul edilebilir bir şey mi? Bu fazlaca sorumsuzca söylenen bir telaffuz diye düşünüyorum. İnsanların epeyce sorumlu davranması gerekiyor. Bu nereye gidiyor ne getiriyor, ne gdolayıyor Türkiye’ye sağladığı katkı ne? Ben bir şey söyleyeyim de ne olursa olsun biçimindeki telaffuz şekli bana bakılırsa kaliteli bir siyaset biçimi değildir. Hatta siyaset usulü olamaz. Adalet, haklıya hakkını vermek, haksıza haddini bildirmektir. Halkın lisanıyla söz ediyorum. Yargılama faaliyetleri bunun için yapılır. Sonuçta süreçte basamaklar bitince bunun ne olduğunu açık seçik nazaranceğiz. Bittikten daha sonra bakarız, ederiz bir yanlış, yanılgı var ise bu biçimde bunlar tabir edilebilir. Yargılama devam ederken bunları söylemenin yanlışsız olmadığını düşünüyorum” dedi.