Damla
New member
**Geç Hititler Kimlerdir?**
Geç Hititler, MÖ 1200'lü yılların sonunda Anadolu ve Mezopotamya'nın çeşitli bölgelerinde varlık gösteren bir grup halktır. Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünün ardından, Anadolu'nun güneydoğusundan Orta Anadolu'ya kadar geniş bir alanda Geç Hitit kültürünü sürdüren birkaç küçük krallık ortaya çıkmıştır. Bu halklar, özellikle kendi kültürel kimliklerini ve bağımsızlıklarını koruyarak, eski Hitit kültürünün mirasını yaşatmışlardır.
**Geç Hititlerin Kökeni ve Tarihi**
Geç Hititler, doğrudan Hitit İmparatorluğu'nun mirasçısı olmasalar da, Hitit kültürünün birçok yönünü devralmışlardır. Hitit İmparatorluğu'nun yıkılması, MÖ 1200 civarında gerçekleşmiştir. Bu tarihten sonra, özellikle Anadolu'nun güneydoğusunda ve Suriye'nin kuzey bölgelerinde, daha küçük bağımsız krallıklar kuran halklar Geç Hititler olarak bilinir. Bu halklar, büyük ölçüde Hititler’in dilini, sanatını ve dini inançlarını sürdürmüş, fakat Hitit İmparatorluğu'nun geniş sınırlarından uzak bölgelerde daha yerel bir yönetim anlayışına sahip olmuşlardır.
**Geç Hitit Krallıkları ve Coğrafyası**
Geç Hititler, genellikle Anadolu'nun güneydoğusunda, Suriye'nin kuzeyinde ve Mezopotamya'nın batısında hüküm süren bir dizi küçük devletin temsilcileridir. Bu devletler, bölgesel olarak farklılıklar gösterse de, birbirlerinden kültürel ve dilsel olarak etkilenmişlerdir. Geç Hitit Krallıkları, MÖ 1200-MÖ 700 yılları arasında varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Bu krallıkların başlıcaları şunlardır:
- **Karkamış Krallığı**: Bu krallık, özellikle Mezopotamya'nın batısında, Fırat Nehri'nin yakınlarında bulunuyordu. Karkamış, Geç Hititlerin en önemli merkezlerinden biriydi ve bölgesel olarak güçlü bir ticaret ağına sahipti.
- **Pitim (Tell Halaf) Krallığı**: Günümüz Suriye'sinin kuzeyinde yer alır. Pitim Krallığı, Geç Hitit sanatının en güzel örneklerini ortaya koymuş bir devlettir.
- **Tabal Krallığı**: MÖ 10. yüzyılda Anadolu'nun güneydoğusundaki Tabal bölgesinde hüküm süren bir diğer Geç Hitit devletidir.
- **Hilal Krallığı**: Bu krallık da Geç Hititler'in yaşadığı bir başka önemli bölgeydi.
**Geç Hititlerin Kültürel ve Dilsel Özellikleri**
Geç Hititler, Hititlerin mirasını korurken, zamanla kendilerine özgü kültürel özellikler geliştirmişlerdir. Hitit diline benzeyen, ancak ondan farklı olan bazı lehçeler kullanmışlardır. Bu lehçeler, özellikle Karkamış, Tabal ve Pitim gibi yerlerdeki yazılı belgelerde gözlemlenmiştir. Geç Hititlerin kullandığı dil, "Neo-Hitit" veya "Geç Hitit Dili" olarak adlandırılmaktadır ve Hititçe'nin bir devamı niteliğindedir.
Geç Hitit sanatında da, Hitit İmparatorluğu’nun etkisi belirgin şekilde görülmektedir. Geç Hititler, büyük taş heykeller, kabartmalar ve mimari yapılar inşa etmişlerdir. Bu döneme ait en ünlü eserlerden biri, Karkamış’taki büyük taş kabartmalar ve Pitim’deki heykel sanatıdır. Geç Hitit sanatının en önemli özelliklerinden biri, Anadolu'nun geleneksel sanat anlayışlarıyla Mezopotamya etkilerini birleştiren bir stil geliştirmeleridir.
**Geç Hititlerin Toplum Yapısı ve Yönetimi**
Geç Hititler, genellikle şehir-devletleri şeklinde organize olmuşlardır. Bu şehirler kendi bağımsız yönetimlerine sahipti ve merkezi bir hükümetten ziyade yerel krallar tarafından yönetiliyordu. Krallıklar arası ilişkilerde, zaman zaman ittifaklar kurulsalar da, sık sık savaşlar da yaşanmıştır. Geç Hititler, savaşçı bir toplumdu ve çevre halklarla sürekli olarak çatışmalar içine girmişlerdir.
Toplum yapıları, Hitit İmparatorluğu’na benzer şekilde aristokratik bir düzende şekillenmiştir. Krallar, genellikle tanrısal bir yetkiye sahip olarak görülür ve dinle iç içe geçmiş bir yönetim anlayışına sahiptir. Bunun yanı sıra, Geç Hititler arasında kölelik, halkın çoğunluğunun tarım ile uğraşması gibi klasik antik toplum özellikleri de gözlemlenmiştir.
**Geç Hititler ve Dış İlişkiler**
Geç Hititler, Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından, bu topraklardaki diğer büyük güçlerle etkileşimde bulunmuşlardır. Özellikle, Mezopotamya'daki Asurlular, Geç Hititler'in en güçlü rakiplerinden biri olmuştur. Asurlular, Geç Hitit topraklarına saldırılar düzenlemiş ve zaman zaman bu krallıkları işgal etmişlerdir. Bununla birlikte, Geç Hititler bazen Asurlular ile ittifaklar kurarak bu tehditlere karşı direnmeye çalışmışlardır.
Geç Hititler ayrıca, Mısır ve Fenike gibi başka kültürlerle de ticari ve kültürel ilişkiler kurmuşlardır. Mısır'dan gelen kültürel etkiler, özellikle sanat ve mimaride izlenebilir. Fenike ile olan ilişkiler ise ticaretin artmasına ve yazılı belgelerin yayılmasına olanak sağlamıştır.
**Geç Hititlerin Çöküşü**
Geç Hititler, MÖ 8. yüzyıldan itibaren giderek zayıflamaya başlamışlardır. Bu dönemde, Asur İmparatorluğu'nun genişlemesi ve bölgedeki diğer güçlerin etkisiyle Geç Hitit Krallıkları yavaş yavaş tarih sahnesinden silinmiştir. Son olarak, MÖ 700 civarında Asurlular, Geç Hitit krallıklarının çoğunu fethetmiş ve bölgeyi kendi egemenlikleri altına almışlardır.
**Geç Hititlerin Mirası**
Geç Hititlerin mirası, hem kültürel hem de arkeolojik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Geç Hititler, Hitit kültürünü yaşatmakla kalmamış, aynı zamanda Anadolu ve Mezopotamya arasındaki kültürel geçişi sağlayan bir köprü işlevi görmüşlerdir. Bugün, bu döneme ait çok sayıda arkeolojik buluntu, taş kabartmalar, yazılı belgeler ve heykel, Geç Hititlerin varlıklarına dair önemli bilgiler sunmaktadır. Bu buluntular, özellikle Anadolu'daki antik kentlerde yapılan kazılarda ortaya çıkmıştır ve Geç Hititlerin sanatını ve günlük yaşamını anlamamıza yardımcı olmaktadır.
**Sonuç**
Geç Hititler, büyük Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Anadolu ve Mezopotamya'nın çeşitli bölgelerinde varlık gösteren bir grup halktır. Kültürel olarak Hitit mirasını devralmış, ancak aynı zamanda yerel özellikler de geliştirmişlerdir. Krallıklar halinde yönetilen Geç Hititler, sanatta ve yazıda oldukça başarılı olmuş, bölgesel ticaretin merkezi haline gelmişlerdir. Geç Hititlerin kültürel ve tarihsel mirası, hem Anadolu hem de Mezopotamya arkeolojisinde önemli bir yer tutmaktadır.
Geç Hititler, MÖ 1200'lü yılların sonunda Anadolu ve Mezopotamya'nın çeşitli bölgelerinde varlık gösteren bir grup halktır. Hitit İmparatorluğu'nun çöküşünün ardından, Anadolu'nun güneydoğusundan Orta Anadolu'ya kadar geniş bir alanda Geç Hitit kültürünü sürdüren birkaç küçük krallık ortaya çıkmıştır. Bu halklar, özellikle kendi kültürel kimliklerini ve bağımsızlıklarını koruyarak, eski Hitit kültürünün mirasını yaşatmışlardır.
**Geç Hititlerin Kökeni ve Tarihi**
Geç Hititler, doğrudan Hitit İmparatorluğu'nun mirasçısı olmasalar da, Hitit kültürünün birçok yönünü devralmışlardır. Hitit İmparatorluğu'nun yıkılması, MÖ 1200 civarında gerçekleşmiştir. Bu tarihten sonra, özellikle Anadolu'nun güneydoğusunda ve Suriye'nin kuzey bölgelerinde, daha küçük bağımsız krallıklar kuran halklar Geç Hititler olarak bilinir. Bu halklar, büyük ölçüde Hititler’in dilini, sanatını ve dini inançlarını sürdürmüş, fakat Hitit İmparatorluğu'nun geniş sınırlarından uzak bölgelerde daha yerel bir yönetim anlayışına sahip olmuşlardır.
**Geç Hitit Krallıkları ve Coğrafyası**
Geç Hititler, genellikle Anadolu'nun güneydoğusunda, Suriye'nin kuzeyinde ve Mezopotamya'nın batısında hüküm süren bir dizi küçük devletin temsilcileridir. Bu devletler, bölgesel olarak farklılıklar gösterse de, birbirlerinden kültürel ve dilsel olarak etkilenmişlerdir. Geç Hitit Krallıkları, MÖ 1200-MÖ 700 yılları arasında varlıklarını sürdürmüşlerdir.
Bu krallıkların başlıcaları şunlardır:
- **Karkamış Krallığı**: Bu krallık, özellikle Mezopotamya'nın batısında, Fırat Nehri'nin yakınlarında bulunuyordu. Karkamış, Geç Hititlerin en önemli merkezlerinden biriydi ve bölgesel olarak güçlü bir ticaret ağına sahipti.
- **Pitim (Tell Halaf) Krallığı**: Günümüz Suriye'sinin kuzeyinde yer alır. Pitim Krallığı, Geç Hitit sanatının en güzel örneklerini ortaya koymuş bir devlettir.
- **Tabal Krallığı**: MÖ 10. yüzyılda Anadolu'nun güneydoğusundaki Tabal bölgesinde hüküm süren bir diğer Geç Hitit devletidir.
- **Hilal Krallığı**: Bu krallık da Geç Hititler'in yaşadığı bir başka önemli bölgeydi.
**Geç Hititlerin Kültürel ve Dilsel Özellikleri**
Geç Hititler, Hititlerin mirasını korurken, zamanla kendilerine özgü kültürel özellikler geliştirmişlerdir. Hitit diline benzeyen, ancak ondan farklı olan bazı lehçeler kullanmışlardır. Bu lehçeler, özellikle Karkamış, Tabal ve Pitim gibi yerlerdeki yazılı belgelerde gözlemlenmiştir. Geç Hititlerin kullandığı dil, "Neo-Hitit" veya "Geç Hitit Dili" olarak adlandırılmaktadır ve Hititçe'nin bir devamı niteliğindedir.
Geç Hitit sanatında da, Hitit İmparatorluğu’nun etkisi belirgin şekilde görülmektedir. Geç Hititler, büyük taş heykeller, kabartmalar ve mimari yapılar inşa etmişlerdir. Bu döneme ait en ünlü eserlerden biri, Karkamış’taki büyük taş kabartmalar ve Pitim’deki heykel sanatıdır. Geç Hitit sanatının en önemli özelliklerinden biri, Anadolu'nun geleneksel sanat anlayışlarıyla Mezopotamya etkilerini birleştiren bir stil geliştirmeleridir.
**Geç Hititlerin Toplum Yapısı ve Yönetimi**
Geç Hititler, genellikle şehir-devletleri şeklinde organize olmuşlardır. Bu şehirler kendi bağımsız yönetimlerine sahipti ve merkezi bir hükümetten ziyade yerel krallar tarafından yönetiliyordu. Krallıklar arası ilişkilerde, zaman zaman ittifaklar kurulsalar da, sık sık savaşlar da yaşanmıştır. Geç Hititler, savaşçı bir toplumdu ve çevre halklarla sürekli olarak çatışmalar içine girmişlerdir.
Toplum yapıları, Hitit İmparatorluğu’na benzer şekilde aristokratik bir düzende şekillenmiştir. Krallar, genellikle tanrısal bir yetkiye sahip olarak görülür ve dinle iç içe geçmiş bir yönetim anlayışına sahiptir. Bunun yanı sıra, Geç Hititler arasında kölelik, halkın çoğunluğunun tarım ile uğraşması gibi klasik antik toplum özellikleri de gözlemlenmiştir.
**Geç Hititler ve Dış İlişkiler**
Geç Hititler, Hitit İmparatorluğu'nun yıkılmasının ardından, bu topraklardaki diğer büyük güçlerle etkileşimde bulunmuşlardır. Özellikle, Mezopotamya'daki Asurlular, Geç Hititler'in en güçlü rakiplerinden biri olmuştur. Asurlular, Geç Hitit topraklarına saldırılar düzenlemiş ve zaman zaman bu krallıkları işgal etmişlerdir. Bununla birlikte, Geç Hititler bazen Asurlular ile ittifaklar kurarak bu tehditlere karşı direnmeye çalışmışlardır.
Geç Hititler ayrıca, Mısır ve Fenike gibi başka kültürlerle de ticari ve kültürel ilişkiler kurmuşlardır. Mısır'dan gelen kültürel etkiler, özellikle sanat ve mimaride izlenebilir. Fenike ile olan ilişkiler ise ticaretin artmasına ve yazılı belgelerin yayılmasına olanak sağlamıştır.
**Geç Hititlerin Çöküşü**
Geç Hititler, MÖ 8. yüzyıldan itibaren giderek zayıflamaya başlamışlardır. Bu dönemde, Asur İmparatorluğu'nun genişlemesi ve bölgedeki diğer güçlerin etkisiyle Geç Hitit Krallıkları yavaş yavaş tarih sahnesinden silinmiştir. Son olarak, MÖ 700 civarında Asurlular, Geç Hitit krallıklarının çoğunu fethetmiş ve bölgeyi kendi egemenlikleri altına almışlardır.
**Geç Hititlerin Mirası**
Geç Hititlerin mirası, hem kültürel hem de arkeolojik açıdan büyük bir öneme sahiptir. Geç Hititler, Hitit kültürünü yaşatmakla kalmamış, aynı zamanda Anadolu ve Mezopotamya arasındaki kültürel geçişi sağlayan bir köprü işlevi görmüşlerdir. Bugün, bu döneme ait çok sayıda arkeolojik buluntu, taş kabartmalar, yazılı belgeler ve heykel, Geç Hititlerin varlıklarına dair önemli bilgiler sunmaktadır. Bu buluntular, özellikle Anadolu'daki antik kentlerde yapılan kazılarda ortaya çıkmıştır ve Geç Hititlerin sanatını ve günlük yaşamını anlamamıza yardımcı olmaktadır.
**Sonuç**
Geç Hititler, büyük Hitit İmparatorluğu’nun yıkılmasının ardından Anadolu ve Mezopotamya'nın çeşitli bölgelerinde varlık gösteren bir grup halktır. Kültürel olarak Hitit mirasını devralmış, ancak aynı zamanda yerel özellikler de geliştirmişlerdir. Krallıklar halinde yönetilen Geç Hititler, sanatta ve yazıda oldukça başarılı olmuş, bölgesel ticaretin merkezi haline gelmişlerdir. Geç Hititlerin kültürel ve tarihsel mirası, hem Anadolu hem de Mezopotamya arkeolojisinde önemli bir yer tutmaktadır.