bir daha Refah Partisi İzmir Vilayet Başkanlığı 2. Olağan Kongresi, Tepekule Kongre Kültür Merkezi’nde gerçekleştirildi. İzmir’de gösterilen ilgiden duyduğu memnuniyeti lisana getirerek kelamlarına başlayan bir daha Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, 4 sene evvel kurulan bir daha Refah Partisi’nin süratli bir yükselişte olduğunu lisana getirerek, “İzmir’de bin kişilik bir salonu doldurmak, Şanlıurfa’da 10 bin kişilik bir salonu doldurmakla eş bedeldir. İzmir’de 100 üye kaydetmek Elazığ’da bin üye kaydetmekle eş kıymettir. Bütün zorluklara karşın bu sancağı yere düşürmeyen vilayet teşkilatımıza teşekkür ederim. Dört sene evvel bir daha Refah Partisi’ni kurduk. Partimizin kurulmasından 11 ay geçmesine karşın 17 Kasım 2019 yılında Türk siyasi tarihinin en büyük genel şurasını düzenledik.” dedi.
‘BU AY 50 BİN ÜYE KAYDEDECEĞİZ’
Haziran ayında yargıtayın deklare ettiğı resmi bilgilere bakılırsa 1 ay ortasında Türkiye’de en çok üye kaydı yapan parti olarak şampiyon olduklarını açıklayan Fatih Erbakan şu biçimde devam etti:
“Haziran ayında 18 bin üye kaydetmişiz. Temmuzda ise 32 bin üye kaydedip kendi rekorumuzu egale ettik. İnşallah bu ay 50 bin üye kaydedeceğiz. Bu resmi bilgiler bir daha Refah Partisi’nin Türkiye’nin en süratli büyüyen partisi olduğunu gösteriyor. Bu noktaya nasıl gelindi? Medyanın dayanağıyla mi? Dış güçlerin takviyesiyle mi? İktidar gücüyle mi? Hazine yardımlarıyla mı? Prime time da yapılan cilalama operasyonuyla mı gelindi? Erbakan Hocamız ne diyordu? ‘Biz tarih boyunca bütün zaferlerimizi iman, iman, iman ile kazandık’ diyordu.
Malum anket firmaları arayıp ‘Partilerden hangisine oy vereceksin?’ diye soruyor. Bu partiler ortasında bir daha Refah Partisi yok. Geçen hafta suçüstü yakalandılar. Artvin vilayet liderimizi aramışlar. Anket yapmak için arayıp bizim partimizi saymıyor. Seçim akşamı kaçacak yer arayacaksınız. Erbakan Hocamızın meşhur kelamı vardı. Diyordu ki; ‘Anketlerde bize verdikleri sayının başına 1 koyarsanız bize verilen oyu görmüş olursunuz’.
Milli Selamet Partisi 1973’de birinci defa seçimlere girdi. Anketlerde yüzde 1,5 gösterilirken, seçimde yüzde 11,5 oy almış. Bu formül değişti. İkinci kırk yılda bize verdikleri sayının başına 2 koyarsanız bize verdikleri oyu bakılırsaceksiniz. Haziran seçimleri akşamı bunu bakılırsaceğiz.”
DOĞALGAZIN FİYATI YÜZDE 174 ARTTI
Türkiye genelinde ziyaretleri sürdürerek halkla buluştuklarını anlatan Fatih Erbakan, büyük takviye aldıklarını söylemiş oldu. Erbakan, “İki cümleyle gördüklerimizi özetleyelim. Bir Türkiye yanıyor, ikincisi ise ‘milli görüşü arıyoruz’ cümleleridir. Türkiye yanıyor zira ekonomik kriz var. Gittiğimiz her yerde istisnasız bizi desteklediklerini görüyoruz. Bize ‘hiç bir ittifakın yanına gitmeyin’ diyorlar” dedi.
Konuşmasında ekonomik bilgileri sayılarla söz eden Erbakan, “1 Eylül’deki elektrik ve doğalgaz artırımlarının akabinde konut doğalgazına yüzde 20, sanayi doğal gazına yüzde 58 artırım geldi. ‘Karadeniz’de doğalgaz bulduk’ dediler. Bu gelişimin akabinde tam 18 kere artırım yaptılar. 2022’de 8 ayda konutlarda kullanılan doğalgazın fiyatı yüzde 174 arttı.
Küçük ve orta uzunluk işletmelerde kullanılan doğalgazın fiyatı yüzde 277 artıyor. Son 4 senede yani pandeminin ve doların yükselmesinden bu yana konutta kullanılan doğalgaz yüzde 313 artmış, küçük ve orta uzunluk işletmelerde kullanılan yüzde 620, büyük endüstride kullanılan doğalgaz ise yüzde bin 71 artmış. Bu 10 bin liralık faturanın 110 bin lira olması demektir. ‘İhracatın ithalatı karşılama oranını arttıracağız’ diyorlar.
4 yılda doğalgaz yüzde 1071 zamlandı. Memleketler arası piyasada yüzde 300 artıyor sen yüzde 1071 artırım yapıyorsun. Ortadaki fark niye? Elektrik 8 ayda, kademeli olarak konutlarda yüzde 109 ile yüzde 212 içinde artıyor. Ticarethanelerin elektriği yüzde 177 ile yüzde 269 içinde artıyor. 8 ayda endüstrinin kullandığı doğalgaz 370 artmış elektrik ise yüzde 408 artmış. bu biçimde bir ortamda üretim, istihdam, ihracat olabilmesi mümkün mü? Bu enflasyonu arttırmak demek. Bütün mamüllerin üretiminde güç elektrik, doğalgaz akaryakıt kullanıyor. 5.5 milyon insan borcunu ödeyememiş. İcra takibini biz üstleniyoruz diyorlar” açıklamasında bulundu.
‘HEM BÜTÇE AÇIĞI ARTIYOR HEM VERGİLER ARTIYOR’
Erbakan kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Geçtiğimiz günlerde orta vadeli programı deklare ettilar. Bu önümüzdeki 3 yılda daha fazla vergi, daha fazla borç, daha fazla faiz, daha yüksek enflasyon manasına geliyor. Şayet 3 yıl daha iktidarda kalırsak daha yüksek döviz kuru diye itiraf etmişler. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Sabredin’ diyor ancak orta vadeli program her şeyin daha berbat olacağını ortaya koyuyor. Bakınız bütçe açığı bu yıl 2.5 misli artıyor. 2023’de 659 milyar lira olacak. Vergiler bu yıl 2.3 trilyon lira vergi topluyorlar. Bir sene de vergiyi 1 trilyon arttırmış.
Hem bütçe açığı artıyor hem vergiler artıyor. Bu paralar nereye gidiyor? Dolar kuru 2023’de 21,5 lira olacak deniyor. Önümüzdeki 3 senede 25.7 liraya kadar çıkacak deniyor. İthalata bağımlı bir ekonomimiz olduğu için bütün mamüllerin fiyatı artacak. Faiz ödemeleri artıyor. Geçen yıl 180 milyar lira faiz ödemişler. Bu yıl 329 milyar lira faiz ödeyeceklerini söylüyorlar. ‘2024’de 698 milyar lira faiz ödeyeceğim’ diyor. Şayet 3 sene daha iktidarda kalırlarsa 2 trilyon lira daha faiz ödeyecekler. Ukrayna’nın bir daha inşası için 180 milyar dolarlık bir maliyet gerekiyor. 3 kere Ukrayna’yı bir daha inşa edecek parayı 20 senede faize vermişler.
En yüksek faizi siz ödüyorsunuz faiz lobisine. Faiz lobisi bunların gitmesini ister mi? Vatandaşın bankalara borcu bu iktidar devrinde 180 misli artmış. Bir toplumun refah düzeyi kâfi olsa bankalara borç artar mı? Bütçe açığı bu sene 460 milyara çıkıyor. Bir senede iki, üç misli artıyor. Kur muhafazalı mevduata milyarlarca lira aktarırsanız artar tabi. Yalnızca bir tane imtiyazlı holdingin bir kalemde vergi borcunu siliyorlar. 1 milyar dolar vergi borcunu siliyor. Ancak gariban çiftçinin traktörünü haczediyorlar. Okullar açıldı. Veliler düşünüyor. Kırtasiye gereçleri, okul kıyafetlerinin fiyatları artmış. Bu beşerler artırımlı faturaları mı ödesin, fahiş biçimde artan kiralara mı yetişsin, ne yapsın bu beşerler?”
PAYLAŞIMDA ADALET VURGUSU
Akaryakıt fiyatlarının artmasının akabinde güç üretimi ismine farklı yönelimler olduğunu lisana getiren bir daha Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, “Vatandaş mutfakta kullandıkları atık yağlardan meskeninde biyodizel üretme peşine düşmüş. 25 lira mazot. Adım atmak mümkün değil. bir daha AK Parti devrinde vatandaşın geldiği durum şu biçimde belirtildi; ‘5.5 milyon insanı 2 bin lira ve daha düşük düzeydeki borcunu üstleniyor ve icra takibinden kurtarıyoruz’.
‘KAYNAKLAR DÖRT KALEME GİDİYOR’
‘Müjde’ diye açıklanan bu hadisede Türkiye’de 5.5 milyon insan 2 bin liranın altındaki borcu ödeyemiyor bundan dolayı icraya düşmüş. Bu nasıl müjde? 2 milyon 345 bin haneye elektrik faturası dayanağı vermişler. Bu beceri mi? 20 sene en geniş yetkilerle iktidarda kalacaksınız, 20 milyon insan faturasını ödeyemeyecek. Paylaşımda adalet sorunu var. Kaynaklar dört kaleme gidiyor. Faiz, imtiyazlı holdingler, kamudaki israf ve kur muhafazalı mevduat” dedi.
Hükümetin büyük bir konut projesi deklare ettiğını hatırlatan Erbakan, “500 bin konut yapacaklar. Faize 1 senede verdikleri parayla 2 artı 1 olanlardan 540 bin tane satın alınabiliyor, 2 artı 1’in maliyeti 608 bin lira. 540 bin konut parasını bir senede faize veriyorlar. 160 bin konut parasını kur muhafazalı mevduata veriyorlar. Paylaşımda adalet şayet olmazsa evvel imtiyazlılar, evvel lüks şatafat dersen gelinecek nokta budur” dedi. Ülkedeki işsizliğin de her geçen gün arttığını öne süren Erbakan, şu biçimde devam etti:
“İşsizlerin sayısı her geçen gün büyüyor. Kütahya mitinginde ‘Bu ülkede işsizlik yok’ dedi lakin resmi datalar bunun aykırısını söylüyor. Genç nüfus artıyor. Bu insanlara onurlu biçimde yaşamaları için iş imkanı sağlamak iktidarın vazifesidir. Biz de 681 projemizin hazırlığını yaptık. Üretim, istihdam, ihracata yönelik projelerimiz var. Şayet ulusal görüş ile yönetilmezsek başımıza 3 felaket gelir. Aç kalmak, işsiz kalmak, borca esir olmak. Bu sayılar, resmi datalar, halkın gördüğü bu gerçekler 25 yıldır ulusal görüşle yönetilmeyen Türkiye’de bunu yaşadığımızı gösteriyor. Ulusal görüşe sarılmamız lazım. Refahı iktidara taşımamız lazım.”
ALTILI MASAYA ‘ALTIN GÜNÜ’ BENZETMESİ
Muhalefet partilerine de tenkitlerde bulunan Erbakan, altılı masanın da çabucak hemen hiç bir tahlil önerisi sunamadığını ileri sürdü. Erbakan, “Masa başındakiler 6 aydır toplanıp dağılıyorlar. 30 defa baş başa, 6 kez masa başında, 36 defa bir ortaya gelmişler. 36 buluşmanın sonunda ortaya bir cumhurbaşkanı adayı koyamamışlar, şu ekonomik krizden nasıl kurtulacağımıza dair bir reçete açıklayamamışlar. Kaynak paketi kitabı ortaya koyamamışlar. 6 aydan beri buluşup buluşup ne konuşuyorsunuz? Tıpkı altın günleri üzere. Toplanıp çay içiyor, fotoğraf çektirip dağılıyorlar” dedi.
Altılı masadaki siyasi parti başkanlarının bir periyot iktidarın ortasında nazaranv aldığını hatırlatan Erbakan, “Türkiye birden teğe, siz AK Parti’den ayrıldıktan daha sonra makûs olmadı ki senelerca milyarlarca dolar borcu bir arada aldınız. Sanayi tesislerini bir arada satıp yok ettiniz. Milleti yoksullaştıran borç iktisadını bir arada uyguladınız. Tarımı ve hayvancılığı birlikte bitirdiniz. Ülkeyi ve devleti FETÖ’ye bir arada teslim ettiniz. Madem kurtaracaktınız 15 sene hükümetteyken kurtarsaydınız ya. CHP ise 28 Şubat’ın ateşli savunucusu olarak, Ayasofya’nın cami bulunmasına üzülen, İstanbul Mukavelesi’nin hayranı, zarurî din dersleri ortadan kaldırılsın diyen bir parti.
6 yaşında çocuğa Kuran öğretmek çağdışılıktır, Taliban zihniyetidir diyorlar. Partinin ortasında LGBT komitesi kurmuş, ‘Biz iktidar olunca LGBT’li olmak dezavantaj olmaktan çıkacak’ diyor. ’60 yıldır Türkiye’de sağ partiler iktidarda bize fatura kesmeyin’ diyorlar. 1989-1994 içinde bütün belediyeler sizdeydi. Kent denilince akla çöp çukur geliyordu. Bu millet belediyeleri koşa koşa Refah Partisi’ne sizden kurtulmak için teslim etti” sözlerini kullandı.
Tek listeyle seçime gidilen kongrede mevcut lider Cemal Arıkan bir daha vilayet başkanlığına seçildi.
‘BU AY 50 BİN ÜYE KAYDEDECEĞİZ’
Haziran ayında yargıtayın deklare ettiğı resmi bilgilere bakılırsa 1 ay ortasında Türkiye’de en çok üye kaydı yapan parti olarak şampiyon olduklarını açıklayan Fatih Erbakan şu biçimde devam etti:
“Haziran ayında 18 bin üye kaydetmişiz. Temmuzda ise 32 bin üye kaydedip kendi rekorumuzu egale ettik. İnşallah bu ay 50 bin üye kaydedeceğiz. Bu resmi bilgiler bir daha Refah Partisi’nin Türkiye’nin en süratli büyüyen partisi olduğunu gösteriyor. Bu noktaya nasıl gelindi? Medyanın dayanağıyla mi? Dış güçlerin takviyesiyle mi? İktidar gücüyle mi? Hazine yardımlarıyla mı? Prime time da yapılan cilalama operasyonuyla mı gelindi? Erbakan Hocamız ne diyordu? ‘Biz tarih boyunca bütün zaferlerimizi iman, iman, iman ile kazandık’ diyordu.
Malum anket firmaları arayıp ‘Partilerden hangisine oy vereceksin?’ diye soruyor. Bu partiler ortasında bir daha Refah Partisi yok. Geçen hafta suçüstü yakalandılar. Artvin vilayet liderimizi aramışlar. Anket yapmak için arayıp bizim partimizi saymıyor. Seçim akşamı kaçacak yer arayacaksınız. Erbakan Hocamızın meşhur kelamı vardı. Diyordu ki; ‘Anketlerde bize verdikleri sayının başına 1 koyarsanız bize verilen oyu görmüş olursunuz’.
Milli Selamet Partisi 1973’de birinci defa seçimlere girdi. Anketlerde yüzde 1,5 gösterilirken, seçimde yüzde 11,5 oy almış. Bu formül değişti. İkinci kırk yılda bize verdikleri sayının başına 2 koyarsanız bize verdikleri oyu bakılırsaceksiniz. Haziran seçimleri akşamı bunu bakılırsaceğiz.”
DOĞALGAZIN FİYATI YÜZDE 174 ARTTI
Türkiye genelinde ziyaretleri sürdürerek halkla buluştuklarını anlatan Fatih Erbakan, büyük takviye aldıklarını söylemiş oldu. Erbakan, “İki cümleyle gördüklerimizi özetleyelim. Bir Türkiye yanıyor, ikincisi ise ‘milli görüşü arıyoruz’ cümleleridir. Türkiye yanıyor zira ekonomik kriz var. Gittiğimiz her yerde istisnasız bizi desteklediklerini görüyoruz. Bize ‘hiç bir ittifakın yanına gitmeyin’ diyorlar” dedi.
Konuşmasında ekonomik bilgileri sayılarla söz eden Erbakan, “1 Eylül’deki elektrik ve doğalgaz artırımlarının akabinde konut doğalgazına yüzde 20, sanayi doğal gazına yüzde 58 artırım geldi. ‘Karadeniz’de doğalgaz bulduk’ dediler. Bu gelişimin akabinde tam 18 kere artırım yaptılar. 2022’de 8 ayda konutlarda kullanılan doğalgazın fiyatı yüzde 174 arttı.
Küçük ve orta uzunluk işletmelerde kullanılan doğalgazın fiyatı yüzde 277 artıyor. Son 4 senede yani pandeminin ve doların yükselmesinden bu yana konutta kullanılan doğalgaz yüzde 313 artmış, küçük ve orta uzunluk işletmelerde kullanılan yüzde 620, büyük endüstride kullanılan doğalgaz ise yüzde bin 71 artmış. Bu 10 bin liralık faturanın 110 bin lira olması demektir. ‘İhracatın ithalatı karşılama oranını arttıracağız’ diyorlar.
4 yılda doğalgaz yüzde 1071 zamlandı. Memleketler arası piyasada yüzde 300 artıyor sen yüzde 1071 artırım yapıyorsun. Ortadaki fark niye? Elektrik 8 ayda, kademeli olarak konutlarda yüzde 109 ile yüzde 212 içinde artıyor. Ticarethanelerin elektriği yüzde 177 ile yüzde 269 içinde artıyor. 8 ayda endüstrinin kullandığı doğalgaz 370 artmış elektrik ise yüzde 408 artmış. bu biçimde bir ortamda üretim, istihdam, ihracat olabilmesi mümkün mü? Bu enflasyonu arttırmak demek. Bütün mamüllerin üretiminde güç elektrik, doğalgaz akaryakıt kullanıyor. 5.5 milyon insan borcunu ödeyememiş. İcra takibini biz üstleniyoruz diyorlar” açıklamasında bulundu.
‘HEM BÜTÇE AÇIĞI ARTIYOR HEM VERGİLER ARTIYOR’
Erbakan kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Geçtiğimiz günlerde orta vadeli programı deklare ettilar. Bu önümüzdeki 3 yılda daha fazla vergi, daha fazla borç, daha fazla faiz, daha yüksek enflasyon manasına geliyor. Şayet 3 yıl daha iktidarda kalırsak daha yüksek döviz kuru diye itiraf etmişler. Sayın Cumhurbaşkanı ‘Sabredin’ diyor ancak orta vadeli program her şeyin daha berbat olacağını ortaya koyuyor. Bakınız bütçe açığı bu yıl 2.5 misli artıyor. 2023’de 659 milyar lira olacak. Vergiler bu yıl 2.3 trilyon lira vergi topluyorlar. Bir sene de vergiyi 1 trilyon arttırmış.
Hem bütçe açığı artıyor hem vergiler artıyor. Bu paralar nereye gidiyor? Dolar kuru 2023’de 21,5 lira olacak deniyor. Önümüzdeki 3 senede 25.7 liraya kadar çıkacak deniyor. İthalata bağımlı bir ekonomimiz olduğu için bütün mamüllerin fiyatı artacak. Faiz ödemeleri artıyor. Geçen yıl 180 milyar lira faiz ödemişler. Bu yıl 329 milyar lira faiz ödeyeceklerini söylüyorlar. ‘2024’de 698 milyar lira faiz ödeyeceğim’ diyor. Şayet 3 sene daha iktidarda kalırlarsa 2 trilyon lira daha faiz ödeyecekler. Ukrayna’nın bir daha inşası için 180 milyar dolarlık bir maliyet gerekiyor. 3 kere Ukrayna’yı bir daha inşa edecek parayı 20 senede faize vermişler.
En yüksek faizi siz ödüyorsunuz faiz lobisine. Faiz lobisi bunların gitmesini ister mi? Vatandaşın bankalara borcu bu iktidar devrinde 180 misli artmış. Bir toplumun refah düzeyi kâfi olsa bankalara borç artar mı? Bütçe açığı bu sene 460 milyara çıkıyor. Bir senede iki, üç misli artıyor. Kur muhafazalı mevduata milyarlarca lira aktarırsanız artar tabi. Yalnızca bir tane imtiyazlı holdingin bir kalemde vergi borcunu siliyorlar. 1 milyar dolar vergi borcunu siliyor. Ancak gariban çiftçinin traktörünü haczediyorlar. Okullar açıldı. Veliler düşünüyor. Kırtasiye gereçleri, okul kıyafetlerinin fiyatları artmış. Bu beşerler artırımlı faturaları mı ödesin, fahiş biçimde artan kiralara mı yetişsin, ne yapsın bu beşerler?”
PAYLAŞIMDA ADALET VURGUSU
Akaryakıt fiyatlarının artmasının akabinde güç üretimi ismine farklı yönelimler olduğunu lisana getiren bir daha Refah Partisi Genel Lideri Fatih Erbakan, “Vatandaş mutfakta kullandıkları atık yağlardan meskeninde biyodizel üretme peşine düşmüş. 25 lira mazot. Adım atmak mümkün değil. bir daha AK Parti devrinde vatandaşın geldiği durum şu biçimde belirtildi; ‘5.5 milyon insanı 2 bin lira ve daha düşük düzeydeki borcunu üstleniyor ve icra takibinden kurtarıyoruz’.
‘KAYNAKLAR DÖRT KALEME GİDİYOR’
‘Müjde’ diye açıklanan bu hadisede Türkiye’de 5.5 milyon insan 2 bin liranın altındaki borcu ödeyemiyor bundan dolayı icraya düşmüş. Bu nasıl müjde? 2 milyon 345 bin haneye elektrik faturası dayanağı vermişler. Bu beceri mi? 20 sene en geniş yetkilerle iktidarda kalacaksınız, 20 milyon insan faturasını ödeyemeyecek. Paylaşımda adalet sorunu var. Kaynaklar dört kaleme gidiyor. Faiz, imtiyazlı holdingler, kamudaki israf ve kur muhafazalı mevduat” dedi.
Hükümetin büyük bir konut projesi deklare ettiğını hatırlatan Erbakan, “500 bin konut yapacaklar. Faize 1 senede verdikleri parayla 2 artı 1 olanlardan 540 bin tane satın alınabiliyor, 2 artı 1’in maliyeti 608 bin lira. 540 bin konut parasını bir senede faize veriyorlar. 160 bin konut parasını kur muhafazalı mevduata veriyorlar. Paylaşımda adalet şayet olmazsa evvel imtiyazlılar, evvel lüks şatafat dersen gelinecek nokta budur” dedi. Ülkedeki işsizliğin de her geçen gün arttığını öne süren Erbakan, şu biçimde devam etti:
“İşsizlerin sayısı her geçen gün büyüyor. Kütahya mitinginde ‘Bu ülkede işsizlik yok’ dedi lakin resmi datalar bunun aykırısını söylüyor. Genç nüfus artıyor. Bu insanlara onurlu biçimde yaşamaları için iş imkanı sağlamak iktidarın vazifesidir. Biz de 681 projemizin hazırlığını yaptık. Üretim, istihdam, ihracata yönelik projelerimiz var. Şayet ulusal görüş ile yönetilmezsek başımıza 3 felaket gelir. Aç kalmak, işsiz kalmak, borca esir olmak. Bu sayılar, resmi datalar, halkın gördüğü bu gerçekler 25 yıldır ulusal görüşle yönetilmeyen Türkiye’de bunu yaşadığımızı gösteriyor. Ulusal görüşe sarılmamız lazım. Refahı iktidara taşımamız lazım.”
ALTILI MASAYA ‘ALTIN GÜNÜ’ BENZETMESİ
Muhalefet partilerine de tenkitlerde bulunan Erbakan, altılı masanın da çabucak hemen hiç bir tahlil önerisi sunamadığını ileri sürdü. Erbakan, “Masa başındakiler 6 aydır toplanıp dağılıyorlar. 30 defa baş başa, 6 kez masa başında, 36 defa bir ortaya gelmişler. 36 buluşmanın sonunda ortaya bir cumhurbaşkanı adayı koyamamışlar, şu ekonomik krizden nasıl kurtulacağımıza dair bir reçete açıklayamamışlar. Kaynak paketi kitabı ortaya koyamamışlar. 6 aydan beri buluşup buluşup ne konuşuyorsunuz? Tıpkı altın günleri üzere. Toplanıp çay içiyor, fotoğraf çektirip dağılıyorlar” dedi.
Altılı masadaki siyasi parti başkanlarının bir periyot iktidarın ortasında nazaranv aldığını hatırlatan Erbakan, “Türkiye birden teğe, siz AK Parti’den ayrıldıktan daha sonra makûs olmadı ki senelerca milyarlarca dolar borcu bir arada aldınız. Sanayi tesislerini bir arada satıp yok ettiniz. Milleti yoksullaştıran borç iktisadını bir arada uyguladınız. Tarımı ve hayvancılığı birlikte bitirdiniz. Ülkeyi ve devleti FETÖ’ye bir arada teslim ettiniz. Madem kurtaracaktınız 15 sene hükümetteyken kurtarsaydınız ya. CHP ise 28 Şubat’ın ateşli savunucusu olarak, Ayasofya’nın cami bulunmasına üzülen, İstanbul Mukavelesi’nin hayranı, zarurî din dersleri ortadan kaldırılsın diyen bir parti.
6 yaşında çocuğa Kuran öğretmek çağdışılıktır, Taliban zihniyetidir diyorlar. Partinin ortasında LGBT komitesi kurmuş, ‘Biz iktidar olunca LGBT’li olmak dezavantaj olmaktan çıkacak’ diyor. ’60 yıldır Türkiye’de sağ partiler iktidarda bize fatura kesmeyin’ diyorlar. 1989-1994 içinde bütün belediyeler sizdeydi. Kent denilince akla çöp çukur geliyordu. Bu millet belediyeleri koşa koşa Refah Partisi’ne sizden kurtulmak için teslim etti” sözlerini kullandı.
Tek listeyle seçime gidilen kongrede mevcut lider Cemal Arıkan bir daha vilayet başkanlığına seçildi.