Türkiye Emekçi Partisi (TİP) Genel Lideri Erkan Baş, TBMM’de Ulusal Egemenlik ve Çocuk Bayramı münasebetiyle düzenlenen 23 Nisan Özel Oturumu’nda konuştu.
AK Parti devri siyasetlerini eleştiren Baş, “Sizi, sevdalısı olduğunuz koltuklardan bugünü, yarınını çaldığınız çocuklar indirecek. Genç kardeşlerim. Tarih sizi yazacak. ‘Doğduklarında iktidarda olan partiyi defettiler’ diye anılacaksınız. ‘İçine doğdukları karanlığı yırtıp attılar’ diye anılacaksınız. ‘Bu ülkeyi aydınlığa çıkardılar’ denecek sizin için” dedi.
Baş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
‘SİZLERİ TASA DURUŞUNA DAVET EDİYORUM
“Bugün, Meclisimizin kuruluş yıl dönümü, egemenliği kayıtsız koşulsuz halka ilişkin kılan büyük bir ihtilalin kıymetli adımlarından birisi… Her ihtilal daha sonrasında üç stil insan oluşur. Birincisi ihtilali savunanlar. İkincisi onu daha ileri taşımaya çalışanlar. Ve üçüncüsü karşı devrimciler. Bunların çabası bitmez, birinciler ve ikinciler tartı kazanırsa o ihtilalin yıl dönümleri, sevinçle, coşkuyla kutlanır… Ancak üçüncüler güçlendi mi… Üçüncüsü güçlendi mi bugün olduğu üzere olur. Evvel birileri daha sonra onların kelamda rakibi bir tek adam koltuğa kurulur. O tek adam Saray’ından kalkıp Meclis’e gelmeye bile tenezzül etmez, göstermelik kutlamalar yapılır… Göstermelik merasimlerde hürmet duruşuna davet ediyoruz ya çocukları, ben de sizleri çocuklarımız için ‘kaygı duruşuna’ davet ediyorum.
Evet, dertliyiz. örneğin çocukluğumuzdan bir ezberdir ‘Bugün 23 Nisan sevinç doluyor insan’ derdik. Artık artık sevinç dolan pek yok ancak içimizde çeşit çeşit hisle sayelerinde sıradan doluyuz! Çetelerin, yardakçıların, Saray’dakilerin kasaları dolsun diye… Çarşıdan, pazardan fileler boş dönüyor, hepimiz zahmetle doluyoruz.
‘KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARINIZ niçinİYLE UTANÇLA DOLUYORUZ’
Bayan düşmanı politikalarınız niçiniyle ortalık katillerle doluyor, biz utançla doluyoruz. senelerca bin bir zahmetle okumuş insanlara ‘giderlerse gitsinler’ diyorlar, insanca yaşamak için yurt dışına göç edenlerin akabinde biz hasretle doluyoruz, giden memleket hasretiyle doluyor.
‘DEVRİ İKTİDARINIZDA TÜM ACI HİSLERLE DOPDOLUYUZ’
Yiyecek bulabilmek için akşam pazar artıklarını toplayanları görür görmez gözlerimiz doluyor. Evlatlarının katillerini aramak için çaba eden anne babaları görür görmez kahırla doluyoruz. Yurttaş kirasını ödeyemezken ‘ev alana vatandaşlık bedava’ pek acıyla doluyoruz. Ezcümle zamanı iktidarınızda tüm acı hislerle dopdoluyuz.
‘SİZDEN DEĞİLLERSE YOK MU OLACAKLAR?’
Evvelden çocuklarımıza ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorardık. Onlar da ‘Doktor olacağım, öğretmen olacağım, mühendis olacağım’ sıkıntısı. Artık çocuklara değil, size soruyorum. Ne olacak bu çocuklar? Ne olacak! Gurbetçi mi olacaklar? Mülteci mi olacaklar? Cemaat yurtlarında canlarından mı olacaklar? İstismar kurbanı mı olacaklar? Sizden değillerse yok mu olacaklar? Size kalsa o denli olacak!
‘ÇOCUKLARIMIZ TEK ÖĞÜNLE GÜNÜ GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR’
Bugüne kadar bu kürsüde daima sizin yediklerinizi konuştuk. Bugün bizim çocuklarımızın ‘yiyemediklerini’ konuşacağız. Çocuklar et yiyemiyor. Yumurta, peynir yiyemiyor. Süt içemiyor. Meyveyi, sebzeyi reklamlarda ya da ana haber bültenlerindeki artırım haberlerinde görüyorlar. Değil artık ‘püskevit, çikolata’ istemek, çocuklar ana-babasının haline üzülüp bir dilim ekmeği bile istemeye çekiniyor. Tek adam diye yola çıktığınızdan beri, çocuklarımız tek öğünle günü geçirmeye çalışıyor.
‘SİZİ NE TARİH AFFEDECEK, NE DE YILLARDIR ATANMAYI BEKLEYEN TARİH ÖĞRETMENLERİ’
Sizler o küçücük çocukların hayallerini çaldınız. Umutlarını, geleceğini çaldınız. İşte bu yüzden bilin ki bizler hem de isyan doluyuz. Çocukken öğretmen olma hayaliyle büyümüş binlerce genç atanamıyor. Onların hayali aydınlık kuşaklar yetiştirmekti; sayenizde faturalara, konut kiralarına para yetiştirmeye çalışıyorlar. Matematik öğretmenleri sizin hesaplayamadığınız enflasyonun altında eziliyor. Sizi ne tarih affedecek, ne de yıllardır atanmayı bekleyen tarih öğretmenleri!
‘SİZİ, SEVDALISI OLDUĞUNUZ KOLTUKLARDAN YARININI ÇALDIĞINIZ ÇOCUKLAR İNDİRECEK’
Ve bilin ki; sizi, sevdalısı olduğunuz koltuklardan bugünü, yarınını çaldığınız çocuklar indirecek! Genç kardeşlerim. Tarih sizi yazacak. ‘Doğduklarında iktidarda olan partiyi defettiler’ diye anılacaksınız. ‘İçine doğdukları karanlığı yırtıp attılar’ diye anılacaksınız. ‘Bu ülkeyi aydınlığa çıkardılar’ denecek sizin için.
‘ERDOĞAN’IN PORTRELERİNİ İNDİRDİĞİMİZDE MEMLEKET SEVİNÇLE DOLACAK’
Evet, buramıza kadar doluyuz! Her şeyi çalan iktidar inadımızı, umudumuzu kararlılığımızı çalamadı! Bilin ki biz artık o hoş günler için yaşıyoruz. Çalışmak zorunda bırakılan çocuklarımızı, sokakta dilencilik yaptırılan çocuklarımızı, zorla evlendirilen kızlarımızı merasimle okullarına göndereceğimiz günler için… Çaresiz kalıp yurt dışına gidenleri müziklerle, türkülerle geri getireceğimiz için… Hani o her devlet kurumunun her odasına astığınız Tayyip Erdoğan portreleri var ya, onları indirdiğimizde bakılırsaceksiniz memleket nasıl sevinçle dolacak. Ve arkadaşlar bu sevinçle ülkeyi, daima bir arada bir daha kuracağız.
‘EGEMENLİĞİ TEKRAR ALACAĞIZ’
Çocuklarımız için aydınlık bir gelecek, toplumsal adalet, toprak, ekmek, inanç, eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyayı daima birlikte kuracağız. Bizim bu savımızı duyar duymaz, gülümsediğinizi görüyorum fakat aklınızdan çıkarmayın. 102 yıl evvel yaptığımız şey bir ihtilaldi. Bu ülkede halk ne vakit sıkışsa oradan bir ihtilalle çıktı. bir daha çıkacağız. 102 yıl evvel Meclis’i kurarak egemenliği biz sülaleden aldık, bir daha alacağız. 23 Nisan 2022’de Türkiye Personel Partisi olarak kelam veriyoruz. Sülale devranı bitecek, saltanat rejimi bitecek, egemenlik bir daha halkın olacak.”
AK Parti devri siyasetlerini eleştiren Baş, “Sizi, sevdalısı olduğunuz koltuklardan bugünü, yarınını çaldığınız çocuklar indirecek. Genç kardeşlerim. Tarih sizi yazacak. ‘Doğduklarında iktidarda olan partiyi defettiler’ diye anılacaksınız. ‘İçine doğdukları karanlığı yırtıp attılar’ diye anılacaksınız. ‘Bu ülkeyi aydınlığa çıkardılar’ denecek sizin için” dedi.
Baş’ın konuşmasından öne çıkanlar şöyle:
‘SİZLERİ TASA DURUŞUNA DAVET EDİYORUM
“Bugün, Meclisimizin kuruluş yıl dönümü, egemenliği kayıtsız koşulsuz halka ilişkin kılan büyük bir ihtilalin kıymetli adımlarından birisi… Her ihtilal daha sonrasında üç stil insan oluşur. Birincisi ihtilali savunanlar. İkincisi onu daha ileri taşımaya çalışanlar. Ve üçüncüsü karşı devrimciler. Bunların çabası bitmez, birinciler ve ikinciler tartı kazanırsa o ihtilalin yıl dönümleri, sevinçle, coşkuyla kutlanır… Ancak üçüncüler güçlendi mi… Üçüncüsü güçlendi mi bugün olduğu üzere olur. Evvel birileri daha sonra onların kelamda rakibi bir tek adam koltuğa kurulur. O tek adam Saray’ından kalkıp Meclis’e gelmeye bile tenezzül etmez, göstermelik kutlamalar yapılır… Göstermelik merasimlerde hürmet duruşuna davet ediyoruz ya çocukları, ben de sizleri çocuklarımız için ‘kaygı duruşuna’ davet ediyorum.
Evet, dertliyiz. örneğin çocukluğumuzdan bir ezberdir ‘Bugün 23 Nisan sevinç doluyor insan’ derdik. Artık artık sevinç dolan pek yok ancak içimizde çeşit çeşit hisle sayelerinde sıradan doluyuz! Çetelerin, yardakçıların, Saray’dakilerin kasaları dolsun diye… Çarşıdan, pazardan fileler boş dönüyor, hepimiz zahmetle doluyoruz.
‘KADIN DÜŞMANI POLİTİKALARINIZ niçinİYLE UTANÇLA DOLUYORUZ’
Bayan düşmanı politikalarınız niçiniyle ortalık katillerle doluyor, biz utançla doluyoruz. senelerca bin bir zahmetle okumuş insanlara ‘giderlerse gitsinler’ diyorlar, insanca yaşamak için yurt dışına göç edenlerin akabinde biz hasretle doluyoruz, giden memleket hasretiyle doluyor.
‘DEVRİ İKTİDARINIZDA TÜM ACI HİSLERLE DOPDOLUYUZ’
Yiyecek bulabilmek için akşam pazar artıklarını toplayanları görür görmez gözlerimiz doluyor. Evlatlarının katillerini aramak için çaba eden anne babaları görür görmez kahırla doluyoruz. Yurttaş kirasını ödeyemezken ‘ev alana vatandaşlık bedava’ pek acıyla doluyoruz. Ezcümle zamanı iktidarınızda tüm acı hislerle dopdoluyuz.
‘SİZDEN DEĞİLLERSE YOK MU OLACAKLAR?’
Evvelden çocuklarımıza ‘Büyüyünce ne olacaksın?’ diye sorardık. Onlar da ‘Doktor olacağım, öğretmen olacağım, mühendis olacağım’ sıkıntısı. Artık çocuklara değil, size soruyorum. Ne olacak bu çocuklar? Ne olacak! Gurbetçi mi olacaklar? Mülteci mi olacaklar? Cemaat yurtlarında canlarından mı olacaklar? İstismar kurbanı mı olacaklar? Sizden değillerse yok mu olacaklar? Size kalsa o denli olacak!
‘ÇOCUKLARIMIZ TEK ÖĞÜNLE GÜNÜ GEÇİRMEYE ÇALIŞIYOR’
Bugüne kadar bu kürsüde daima sizin yediklerinizi konuştuk. Bugün bizim çocuklarımızın ‘yiyemediklerini’ konuşacağız. Çocuklar et yiyemiyor. Yumurta, peynir yiyemiyor. Süt içemiyor. Meyveyi, sebzeyi reklamlarda ya da ana haber bültenlerindeki artırım haberlerinde görüyorlar. Değil artık ‘püskevit, çikolata’ istemek, çocuklar ana-babasının haline üzülüp bir dilim ekmeği bile istemeye çekiniyor. Tek adam diye yola çıktığınızdan beri, çocuklarımız tek öğünle günü geçirmeye çalışıyor.
‘SİZİ NE TARİH AFFEDECEK, NE DE YILLARDIR ATANMAYI BEKLEYEN TARİH ÖĞRETMENLERİ’
Sizler o küçücük çocukların hayallerini çaldınız. Umutlarını, geleceğini çaldınız. İşte bu yüzden bilin ki bizler hem de isyan doluyuz. Çocukken öğretmen olma hayaliyle büyümüş binlerce genç atanamıyor. Onların hayali aydınlık kuşaklar yetiştirmekti; sayenizde faturalara, konut kiralarına para yetiştirmeye çalışıyorlar. Matematik öğretmenleri sizin hesaplayamadığınız enflasyonun altında eziliyor. Sizi ne tarih affedecek, ne de yıllardır atanmayı bekleyen tarih öğretmenleri!
‘SİZİ, SEVDALISI OLDUĞUNUZ KOLTUKLARDAN YARININI ÇALDIĞINIZ ÇOCUKLAR İNDİRECEK’
Ve bilin ki; sizi, sevdalısı olduğunuz koltuklardan bugünü, yarınını çaldığınız çocuklar indirecek! Genç kardeşlerim. Tarih sizi yazacak. ‘Doğduklarında iktidarda olan partiyi defettiler’ diye anılacaksınız. ‘İçine doğdukları karanlığı yırtıp attılar’ diye anılacaksınız. ‘Bu ülkeyi aydınlığa çıkardılar’ denecek sizin için.
‘ERDOĞAN’IN PORTRELERİNİ İNDİRDİĞİMİZDE MEMLEKET SEVİNÇLE DOLACAK’
Evet, buramıza kadar doluyuz! Her şeyi çalan iktidar inadımızı, umudumuzu kararlılığımızı çalamadı! Bilin ki biz artık o hoş günler için yaşıyoruz. Çalışmak zorunda bırakılan çocuklarımızı, sokakta dilencilik yaptırılan çocuklarımızı, zorla evlendirilen kızlarımızı merasimle okullarına göndereceğimiz günler için… Çaresiz kalıp yurt dışına gidenleri müziklerle, türkülerle geri getireceğimiz için… Hani o her devlet kurumunun her odasına astığınız Tayyip Erdoğan portreleri var ya, onları indirdiğimizde bakılırsaceksiniz memleket nasıl sevinçle dolacak. Ve arkadaşlar bu sevinçle ülkeyi, daima bir arada bir daha kuracağız.
‘EGEMENLİĞİ TEKRAR ALACAĞIZ’
Çocuklarımız için aydınlık bir gelecek, toplumsal adalet, toprak, ekmek, inanç, eşitlik, özgürlük, barış dolu bir dünyayı daima birlikte kuracağız. Bizim bu savımızı duyar duymaz, gülümsediğinizi görüyorum fakat aklınızdan çıkarmayın. 102 yıl evvel yaptığımız şey bir ihtilaldi. Bu ülkede halk ne vakit sıkışsa oradan bir ihtilalle çıktı. bir daha çıkacağız. 102 yıl evvel Meclis’i kurarak egemenliği biz sülaleden aldık, bir daha alacağız. 23 Nisan 2022’de Türkiye Personel Partisi olarak kelam veriyoruz. Sülale devranı bitecek, saltanat rejimi bitecek, egemenlik bir daha halkın olacak.”