Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Vilayet Liderleri Toplantısı’nda gündeme dair açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
“Genel merkezimizle vilayet ve ilçe teşkilatlarımızla seferberlik ruhuyla çalıştığımızda milletimizin gönül kapılarının bize açık olduğunu gördük. Bu tempoyu düşürmeden yeni araç ve yollarla sürdürerek çalışmalarımızı 2023 Haziranı’na kadar sürdüreceğiz. 1 yıllık süreyi en hoş biçimde kıymetlendirerek 16’ncı zaferimize ulaşacağız.
Her seçim değerlidir, her seçim tarihidir, her seçim kritiktir. 2002 Kasım seçimleri tarihi bir dönüm noktasıydı. 2007 seçimleri vesayetle uğraşımızda yeni bir safhaya geçmemizi sağlamıştı. 2011 seçimleri eser ve hizmet siyasetimizi doruğa taşımıştı.
2015 seçimleri eski günlere dönmek isteyenlerle hesaplaşmaya dönüşmüştü. 2018 seçimler darbe teşebbüsü ve yeni idare anlayışıyla girdiğimiz imtihandı. 2023 seçimleri de hem ülkemizin AK Parti hükümetleri devrindeki kazanımlarının muhasebesi tıpkı vakitte 2053 vizyonumuzun habercisi olarak tarihe nakşedilecektir.
‘BU SEÇİM AK PARTİ İÇİN, TAYYİP ERDOĞAN İÇİN DEĞİL, TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ’
İlk işareti 2008 finans kriziyle başlayan, salgınla büyük merhaleye ulaşan sarsıntıya Rusya-Ukrayna savaşı da katıldı. Tehditler yanında değerli fırsatlar da çıkardı. Ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma yardımıyla bir fazlaca imtihanı verdik. Ulusal iradenin üstünlüğünü tesis ettik. Ülkemizin geri kalmışlığını kaldıracak eser ve hizmetleri hayata geçirdik.
Şimdi tüm bu emeklerin, gayretlerin, fedakarlıklarının asıl meyvesini toplayacağımız bir periyodun eşiğindeyiz. 2023 seçimlerinin evvelkilere nazaran farkı buradan geliyor. Bu seçim AK Parti için, Tayyip Erdoğan için değil, Türkiye için kıymetlidir. Türkiye’nin gelişmekte olan zincirini kırıp dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına girmesi 2023 seçimlerine bağlı.
‘KILIÇDAROĞLU MİLLETLE ARBEDE ETMEYE GELİYOR’
Muhalefet tarafının ülkemize tek taahhüdü ülkemizi 20 yıl öncesine götürmek. Kılıçdaroğlu, muhalefet ismine yeni ve daha argümanlı bir maksat ortaya koydu. Arbede etmeye geldiğini açıkça söylemiş oldu. Bu zatın tenkitlerine bakıyor, gerektiğinde hak ettiği yanıtı veriyoruz. Uzunca vakittir bu zatın söylemiş oldukleri palavra, yanlış.
Dün Meclis’te çıkmış, ‘Tayyip Erdoğan Suriye problemini BM’de lisana getirdi mi’ diye soruyor. Bu zat hiç bir BM toplantısını takip etmemiş. Bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz. ‘Tayyip Erdoğan bu sıkıntıyı Avrupalılarla hiç konuşmadı’ diyor.
Devlet yönetmek ismine tek bildiği şey, hastanelerinde insanların rehin kaldığı, emekli maaşlarını ödeyemeyecek hale gelen SSK Genel Müdürlüğü’dür. Bürokratik mesleği ülkemizin en büyük utanç kaynağından birisidir. PKK’sından FETÖ’süne, DHKP-C’sine kadar ülkemizle ve bölgemizle ilgili tüm memleketler arası güçlerin maşalığını yaptığının şahidiyiz.
Ankara’dan İstanbul’a teröristlerle yürüdüğünü görürsünüz, çadır kurduğunu görürsünüz. Bütün bu teröristlere yandaşlarıyla cenaze merasimlerine katıldığını görürsünüz. Bu tıp beşerden daha öbür ne beklenir.
hiç bir terör örgütüne, Türkiye düşmanına kullanmadığı tabirlerle bize saldırmayı siyaset sayana bu zata Parti Sözcümüz gerekli yanıtı verdi.
”YA BANA KATILIN, YA ÖNÜMDEN ÇEKİLİN’ AÇIKLAMASINI FARKLI YERE KOYUYORUM”
Bunun haricinde ‘Ya bana katılın, ya önümden çekilin’ açıklamasını farklı yere koyuyorum. Ülkemizi kalkındırmak için gerektiğinde yedi düvelle arbede ettik. Milletin emanetine sahip çıkmak için canımız değerine gayret ortaya koyduk.
FETÖ’cüler kaldığımız yeri bombalamadılar mı? Korumalarımızı şehit etmediler mi? Biz Atatürk Havalimanı’na geldiğimizde Bay Kemal, FETÖ’cülerin takviyesiyle çıkıp gitti. Bu bu biçimde ürkek, korkak, pısırık, zavallı birisidir. ‘Yeri geldi vesayet odaklarıyla, yeri geldi terör örgütleriyle arbede ettik’ diyor. Biz ettik biz, sen edemezsin.
Gün oldu Türkiye’nin istiklal ve istikbaline kast eden şer güçleriyle gayret ettik. Bürokratik oligarşiyle de gayret ettik. İnsanımıza doruktan bakan, milletimizi aşağılayan elitist zihniyetle de arbede ettik. 15 Temmuz gecesi korkaklar kahvesini yudumlarken biz milletimizle hainlerle çaba ettik.
Millete ve memlekete hizmet seyahatimizde hukuk katliamlarına, haksızlığa maruz kaldık. Bu kutlu gayretin hiç bir safhasında milletin emanetine gölge düşürmedik. Vatanımızın bekasına, milletimizin huzuruna, insanımızın birlik, birlikteliğine halel getirmedik.
6’LI MASAYA REAKSİYON: ALLAH’IN MÜSAADESİYLE BUNLARI SANDIĞA GÖMECEĞİZ
Bunlar kimle arbede etmeye geliyor? Bunların kimlerle hengame etmeye geldiği açık. Bunlar milletle arbede etmeye geliyor. Milletin hak ve özgürlükleriyle hengame etmeye geliyor. bunlar ülkemizin başını bölgesinde ve dünyada eğecek kepazelikler için geliyor. milletin başına bela olmaya geliyor. Buna müsaade vermeyeceğiz. Bunların yılan lisanlarının, uydurma kelamlarının ardındaki gerçek niyetlerini göstererek tamamını Allah’ın müsaadesiyle sandığa gömeceğiz.
Masa diye kurdukları 6 benzemez ittifakı titremeye, dökülmeye başladı. Ortak aday belirleyemeyenlerin ülkenin kritik sıkıntılarında kararlı tavır koyamayacaklarını görmek için allame olmaya gerek yok.
‘BU MİSYONDA OLDUĞUMUZ SÜRECE SIĞINMACILARI ASLA GERİ İTMEYİZ’
Kimi çıkıyor iftihar sıkıntısı yapıtlara çatıyor, başkası çıkıyor gençlerin kıyafet ve eğitim haklarına saldırıyor. Kimi çıkıyor sığınmacı düşmanlığı üzerinden nefret cürümleri işliyor.
Kimi çıkıyor kibriyle, hırsıyla herkesi ötekileştiriyor. Kimi çıkıyor kabiliyetsizliğini diğerlerine cürüm atarak gizlemeye çalışıyor. Kimi çıkıyor siyasi ve ekonomik krizlerin ateşiyle yanan dünyada ülkemize köstek oluyor.
Ülkemizde şu anda muhacir olarak bulunan bu insanları biz ne Bay Kemal’in dedikleriyle ne onun yandaşlarının dedikleriyle bu ülkeden bu bakılırsavde olduğumuz sürece asla geri itmeyiz, ötelemeyiz.
‘BAY KEMAL KARDEŞLERİMİZİ GÖNDEREMEYECEKSİN’
Bay Kemal senin dün söylemiş olduğin bugün yoktur. Biz farklı bir medeniyetten geliyoruz. Bu medeniyette muhacirlik ve ensarlık var. Onun için de biz şu anda adeta vefattan mevt beğen diyenlerin kovduğu, ülkelerinden kaçıp bize sığınan bu kardeşlerimize kapılarımızı nasıl açtıysak bundan daha sonra da bir daha birebir biçimde muhafazaya devam edeceğiz.
Bu kardeşlerimizden kendi inisiyatifleriyle geri dönmek isteyenler geri döneceklerdir. Silah dayayarak düşmana teslim etmeyiz Bay Kemal. Biz bu misyonda olduğumuz sürece bu kardeşlerimizi bu ülkeden geri gönderemeyeceksiniz. Bunu öğrenen, bilen, duyan gerek Suriyeli, Iraklı, Afgan bir gönül huzuru içine giriyorlar.
Onların ülkelerinden kaçışları hepsi yalnızca bir sığınmadır. Bizler bu muhacir kardeşlerimize ensar bakılırsavini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
‘BAY KEMAL BİR DİKİLİ MUMUN VAR MI ONU GÖSTER’
Rize – Artvin Havalimanı’nın açılışını cumartesi günü yapıyoruz. Biz eser üretiyoruz Bay Kemal. Ya bir dikili mumun var mı onu göster. Yapılanları hakaretle eleştirmektir. Bir taraftan otoyollarımızı, otobanlarımızı, tünellerimizi devam ettiriyoruz.
Büyükşehir belediyelerinde neler yaptın bunu anlat. Şunu yaptık de. Yok. Bunlar yalnızca yapılanları hakaretle vs. eleştirmektir. Bu yapıtlarla kalmıyoruz, bir taraftan otoyollarımızı devam ettiriyoruz, tünellerimizi devam ettiriyoruz, yolumuza devam edeceğiz.
Her seçim yeni bir başlangıçtır. Önümüzdeki seçimi de daima birlikte yeni başlangıç haline getireceğiz. Ülkemizin asırlık sorunlarını nasıl çözdüysek, bugünkü ıstırapların üzerinden de biz geleceğiz. Prangaları nasıl attıysak, bugün önümüzde duran mahzurları de biz aşıp geçeceğiz. Biz bu ülkeye, vatana, millete sevdalıyız.
‘MİLLETİMİZ HAYAT PAHALILIĞIYLA KARŞI KARŞIYA KALMIŞTIR’
Küresel idare ve iktisat sistemindeki değişimin ülkemize açtığı fırsatları bizleri epeyce daha farklı yere taşıyacaktır. Global iktisattaki sarsıntıların aksilikleriyle yüzleşiyoruz. Tedarik zincirindeki bozulmalar enflasyonu azdırmıştır. Finansal gelişmelerin açtığı meseleler geçmeden ortaya çıkan bu tablo fiyat artışları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye uzunca bir müddetçte döviz kuru ve faiz oranları üzerinden taarruzla gayret etmektedir. Fırsatçıların istikrarsız fiyatlanmaları da eklediğimizde milletimiz hayat pahalılığıyla karşı karşıya kalmıştır. Vatandaşlarımızın maruz kaldığı sorunları biliyoruz. İktisat programımızın birinci ayağı dünyanın birinci 10 iktisadı ortasına girmekten vazgeçememektir. İkinci etap istihdamdır. Üçüncü olarak da bir yandan fiyat artışlarını denetim altına almak, öteki yandan geliri yükseltmektir.
‘MİLLETİMİZDEN SABIRLI OLMASINI, BİZİ DESTEKLEMESİNİ İSTİYORUZ’
Türkiye’nin salgın ve akabinde başlayan savaş sürecinde trilyonlarca kaynağı olan ülkelerden çok daha âlâ idare sergilediğini kimse inkar edemez. hiç bir sorun tahlilsiz değildir. Biz dünyaya açılmayı sürdürüyoruz. şüphesiz bedeller ödüyoruz, badireler çekiyor. Hepsinin karşılığını alıyoruz, alacağız. Milletimizden sabırlı olmasını, bizi desteklemesini istiyoruz.
Kimi şükürsüzlerin, kimi kalbi kararmış yeminli düşmanların, kimi vicdansızların çıkardığı yaygaranın niçini milletimizin kederiyle dertlenmek değildir. Kendi küçük çıkarlarını müdafaanın peşinde olan bencillerdir.”
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
“Genel merkezimizle vilayet ve ilçe teşkilatlarımızla seferberlik ruhuyla çalıştığımızda milletimizin gönül kapılarının bize açık olduğunu gördük. Bu tempoyu düşürmeden yeni araç ve yollarla sürdürerek çalışmalarımızı 2023 Haziranı’na kadar sürdüreceğiz. 1 yıllık süreyi en hoş biçimde kıymetlendirerek 16’ncı zaferimize ulaşacağız.
Her seçim değerlidir, her seçim tarihidir, her seçim kritiktir. 2002 Kasım seçimleri tarihi bir dönüm noktasıydı. 2007 seçimleri vesayetle uğraşımızda yeni bir safhaya geçmemizi sağlamıştı. 2011 seçimleri eser ve hizmet siyasetimizi doruğa taşımıştı.
2015 seçimleri eski günlere dönmek isteyenlerle hesaplaşmaya dönüşmüştü. 2018 seçimler darbe teşebbüsü ve yeni idare anlayışıyla girdiğimiz imtihandı. 2023 seçimleri de hem ülkemizin AK Parti hükümetleri devrindeki kazanımlarının muhasebesi tıpkı vakitte 2053 vizyonumuzun habercisi olarak tarihe nakşedilecektir.
‘BU SEÇİM AK PARTİ İÇİN, TAYYİP ERDOĞAN İÇİN DEĞİL, TÜRKİYE İÇİN ÖNEMLİ’
İlk işareti 2008 finans kriziyle başlayan, salgınla büyük merhaleye ulaşan sarsıntıya Rusya-Ukrayna savaşı da katıldı. Tehditler yanında değerli fırsatlar da çıkardı. Ülkemize kazandırdığımız demokrasi ve kalkınma yardımıyla bir fazlaca imtihanı verdik. Ulusal iradenin üstünlüğünü tesis ettik. Ülkemizin geri kalmışlığını kaldıracak eser ve hizmetleri hayata geçirdik.
Şimdi tüm bu emeklerin, gayretlerin, fedakarlıklarının asıl meyvesini toplayacağımız bir periyodun eşiğindeyiz. 2023 seçimlerinin evvelkilere nazaran farkı buradan geliyor. Bu seçim AK Parti için, Tayyip Erdoğan için değil, Türkiye için kıymetlidir. Türkiye’nin gelişmekte olan zincirini kırıp dünyanın en büyük 10 iktisadı ortasına girmesi 2023 seçimlerine bağlı.
‘KILIÇDAROĞLU MİLLETLE ARBEDE ETMEYE GELİYOR’
Muhalefet tarafının ülkemize tek taahhüdü ülkemizi 20 yıl öncesine götürmek. Kılıçdaroğlu, muhalefet ismine yeni ve daha argümanlı bir maksat ortaya koydu. Arbede etmeye geldiğini açıkça söylemiş oldu. Bu zatın tenkitlerine bakıyor, gerektiğinde hak ettiği yanıtı veriyoruz. Uzunca vakittir bu zatın söylemiş oldukleri palavra, yanlış.
Dün Meclis’te çıkmış, ‘Tayyip Erdoğan Suriye problemini BM’de lisana getirdi mi’ diye soruyor. Bu zat hiç bir BM toplantısını takip etmemiş. Bunların gözü var görmez, kulağı var duymaz. ‘Tayyip Erdoğan bu sıkıntıyı Avrupalılarla hiç konuşmadı’ diyor.
Devlet yönetmek ismine tek bildiği şey, hastanelerinde insanların rehin kaldığı, emekli maaşlarını ödeyemeyecek hale gelen SSK Genel Müdürlüğü’dür. Bürokratik mesleği ülkemizin en büyük utanç kaynağından birisidir. PKK’sından FETÖ’süne, DHKP-C’sine kadar ülkemizle ve bölgemizle ilgili tüm memleketler arası güçlerin maşalığını yaptığının şahidiyiz.
Ankara’dan İstanbul’a teröristlerle yürüdüğünü görürsünüz, çadır kurduğunu görürsünüz. Bütün bu teröristlere yandaşlarıyla cenaze merasimlerine katıldığını görürsünüz. Bu tıp beşerden daha öbür ne beklenir.
hiç bir terör örgütüne, Türkiye düşmanına kullanmadığı tabirlerle bize saldırmayı siyaset sayana bu zata Parti Sözcümüz gerekli yanıtı verdi.
”YA BANA KATILIN, YA ÖNÜMDEN ÇEKİLİN’ AÇIKLAMASINI FARKLI YERE KOYUYORUM”
Bunun haricinde ‘Ya bana katılın, ya önümden çekilin’ açıklamasını farklı yere koyuyorum. Ülkemizi kalkındırmak için gerektiğinde yedi düvelle arbede ettik. Milletin emanetine sahip çıkmak için canımız değerine gayret ortaya koyduk.
FETÖ’cüler kaldığımız yeri bombalamadılar mı? Korumalarımızı şehit etmediler mi? Biz Atatürk Havalimanı’na geldiğimizde Bay Kemal, FETÖ’cülerin takviyesiyle çıkıp gitti. Bu bu biçimde ürkek, korkak, pısırık, zavallı birisidir. ‘Yeri geldi vesayet odaklarıyla, yeri geldi terör örgütleriyle arbede ettik’ diyor. Biz ettik biz, sen edemezsin.
Gün oldu Türkiye’nin istiklal ve istikbaline kast eden şer güçleriyle gayret ettik. Bürokratik oligarşiyle de gayret ettik. İnsanımıza doruktan bakan, milletimizi aşağılayan elitist zihniyetle de arbede ettik. 15 Temmuz gecesi korkaklar kahvesini yudumlarken biz milletimizle hainlerle çaba ettik.
Millete ve memlekete hizmet seyahatimizde hukuk katliamlarına, haksızlığa maruz kaldık. Bu kutlu gayretin hiç bir safhasında milletin emanetine gölge düşürmedik. Vatanımızın bekasına, milletimizin huzuruna, insanımızın birlik, birlikteliğine halel getirmedik.
6’LI MASAYA REAKSİYON: ALLAH’IN MÜSAADESİYLE BUNLARI SANDIĞA GÖMECEĞİZ
Bunlar kimle arbede etmeye geliyor? Bunların kimlerle hengame etmeye geldiği açık. Bunlar milletle arbede etmeye geliyor. Milletin hak ve özgürlükleriyle hengame etmeye geliyor. bunlar ülkemizin başını bölgesinde ve dünyada eğecek kepazelikler için geliyor. milletin başına bela olmaya geliyor. Buna müsaade vermeyeceğiz. Bunların yılan lisanlarının, uydurma kelamlarının ardındaki gerçek niyetlerini göstererek tamamını Allah’ın müsaadesiyle sandığa gömeceğiz.
Masa diye kurdukları 6 benzemez ittifakı titremeye, dökülmeye başladı. Ortak aday belirleyemeyenlerin ülkenin kritik sıkıntılarında kararlı tavır koyamayacaklarını görmek için allame olmaya gerek yok.
‘BU MİSYONDA OLDUĞUMUZ SÜRECE SIĞINMACILARI ASLA GERİ İTMEYİZ’
Kimi çıkıyor iftihar sıkıntısı yapıtlara çatıyor, başkası çıkıyor gençlerin kıyafet ve eğitim haklarına saldırıyor. Kimi çıkıyor sığınmacı düşmanlığı üzerinden nefret cürümleri işliyor.
Kimi çıkıyor kibriyle, hırsıyla herkesi ötekileştiriyor. Kimi çıkıyor kabiliyetsizliğini diğerlerine cürüm atarak gizlemeye çalışıyor. Kimi çıkıyor siyasi ve ekonomik krizlerin ateşiyle yanan dünyada ülkemize köstek oluyor.
Ülkemizde şu anda muhacir olarak bulunan bu insanları biz ne Bay Kemal’in dedikleriyle ne onun yandaşlarının dedikleriyle bu ülkeden bu bakılırsavde olduğumuz sürece asla geri itmeyiz, ötelemeyiz.
‘BAY KEMAL KARDEŞLERİMİZİ GÖNDEREMEYECEKSİN’
Bay Kemal senin dün söylemiş olduğin bugün yoktur. Biz farklı bir medeniyetten geliyoruz. Bu medeniyette muhacirlik ve ensarlık var. Onun için de biz şu anda adeta vefattan mevt beğen diyenlerin kovduğu, ülkelerinden kaçıp bize sığınan bu kardeşlerimize kapılarımızı nasıl açtıysak bundan daha sonra da bir daha birebir biçimde muhafazaya devam edeceğiz.
Bu kardeşlerimizden kendi inisiyatifleriyle geri dönmek isteyenler geri döneceklerdir. Silah dayayarak düşmana teslim etmeyiz Bay Kemal. Biz bu misyonda olduğumuz sürece bu kardeşlerimizi bu ülkeden geri gönderemeyeceksiniz. Bunu öğrenen, bilen, duyan gerek Suriyeli, Iraklı, Afgan bir gönül huzuru içine giriyorlar.
Onların ülkelerinden kaçışları hepsi yalnızca bir sığınmadır. Bizler bu muhacir kardeşlerimize ensar bakılırsavini yapıyoruz, yapmaya da devam edeceğiz.
‘BAY KEMAL BİR DİKİLİ MUMUN VAR MI ONU GÖSTER’
Rize – Artvin Havalimanı’nın açılışını cumartesi günü yapıyoruz. Biz eser üretiyoruz Bay Kemal. Ya bir dikili mumun var mı onu göster. Yapılanları hakaretle eleştirmektir. Bir taraftan otoyollarımızı, otobanlarımızı, tünellerimizi devam ettiriyoruz.
Büyükşehir belediyelerinde neler yaptın bunu anlat. Şunu yaptık de. Yok. Bunlar yalnızca yapılanları hakaretle vs. eleştirmektir. Bu yapıtlarla kalmıyoruz, bir taraftan otoyollarımızı devam ettiriyoruz, tünellerimizi devam ettiriyoruz, yolumuza devam edeceğiz.
Her seçim yeni bir başlangıçtır. Önümüzdeki seçimi de daima birlikte yeni başlangıç haline getireceğiz. Ülkemizin asırlık sorunlarını nasıl çözdüysek, bugünkü ıstırapların üzerinden de biz geleceğiz. Prangaları nasıl attıysak, bugün önümüzde duran mahzurları de biz aşıp geçeceğiz. Biz bu ülkeye, vatana, millete sevdalıyız.
‘MİLLETİMİZ HAYAT PAHALILIĞIYLA KARŞI KARŞIYA KALMIŞTIR’
Küresel idare ve iktisat sistemindeki değişimin ülkemize açtığı fırsatları bizleri epeyce daha farklı yere taşıyacaktır. Global iktisattaki sarsıntıların aksilikleriyle yüzleşiyoruz. Tedarik zincirindeki bozulmalar enflasyonu azdırmıştır. Finansal gelişmelerin açtığı meseleler geçmeden ortaya çıkan bu tablo fiyat artışları olarak karşımıza çıkmaktadır.
Türkiye uzunca bir müddetçte döviz kuru ve faiz oranları üzerinden taarruzla gayret etmektedir. Fırsatçıların istikrarsız fiyatlanmaları da eklediğimizde milletimiz hayat pahalılığıyla karşı karşıya kalmıştır. Vatandaşlarımızın maruz kaldığı sorunları biliyoruz. İktisat programımızın birinci ayağı dünyanın birinci 10 iktisadı ortasına girmekten vazgeçememektir. İkinci etap istihdamdır. Üçüncü olarak da bir yandan fiyat artışlarını denetim altına almak, öteki yandan geliri yükseltmektir.
‘MİLLETİMİZDEN SABIRLI OLMASINI, BİZİ DESTEKLEMESİNİ İSTİYORUZ’
Türkiye’nin salgın ve akabinde başlayan savaş sürecinde trilyonlarca kaynağı olan ülkelerden çok daha âlâ idare sergilediğini kimse inkar edemez. hiç bir sorun tahlilsiz değildir. Biz dünyaya açılmayı sürdürüyoruz. şüphesiz bedeller ödüyoruz, badireler çekiyor. Hepsinin karşılığını alıyoruz, alacağız. Milletimizden sabırlı olmasını, bizi desteklemesini istiyoruz.
Kimi şükürsüzlerin, kimi kalbi kararmış yeminli düşmanların, kimi vicdansızların çıkardığı yaygaranın niçini milletimizin kederiyle dertlenmek değildir. Kendi küçük çıkarlarını müdafaanın peşinde olan bencillerdir.”