Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu biçimde:
Odamızın 140’ıncı yılı özel mükafatlarını takdim edeceğimiz kurumları tebrik ediyorum. Bugün 640 bini aşkın üyesiyle dünyanın en büyük esaslı ticaret odalarından biri olan güzide kurumumuz faaliyetlerini sürdürüyor.
Türkiye hangi badirelerden hangi imtihanlardan geçtiyse İTO da misal gelişmeleri hayatıştır. Bilindiği üzere ülkemizdeki bir hayli kurum üzere İTO da Sultan Abdülhamid Han’ın ülkemize kazandırdığı bir kıymettir. Osmanlı’nın son periyoduna damgasını vuran Abdülhamid Han’ı rahmetle anmak hepimizin boynunun borcudur.
İTO bununla birlikte kurucu vasfıyla da tebaruz etmiş bir kuruluştur. Üyelerinin hak ve menfaatlerini müdafaanın yanında eğitim ve kültür başta olmak üzere bir epey güzel faaliyetlerini bildiğimiz odamız tıpkı anlayışla devam ediyor.
Ülkemizi etkileyen Koronavirüs periyodunda İTO ile faal çalışmalar gerçekleştirdik. Bu süreçte Avdagiç’in gösterdiği fedakarlıkların şahsen şahidiyim. İnşallah önümüzdeki devirde de Şekip Bey’le bu çalışmaları devam ettireceğimize inanıyorum. Büyük ve kuvvetli Türkiye’nin inşası çabalarımızla İstanbul ve İTO’dan en büyük dayanağı bekliyoruz.
Gücü ve tesiri giderek genişleyen Türkiye’nin uç beyefendileri her periyotta olduğu üzere iş dünyamızın elemanları olacaktır. Hem kendimiz kazanacağız tıpkı vakitte daha adil dünya için her alanda medeniyetimize yakışan duruşumuzu göstereceğiz. Kardeşlerim yapacak epey işimiz var. Bunları daima olduğu üzere sizlerle bir arada hayata geçirip, sizlerle başaracağız. Emeğiniz, uğraşınız, dayanağınız için her birinize başka ayrı teşekkür ediyorum.
Son 20 yılda tarihimizin en kıymetli demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken bir hayli atakla oyunla da çaba ettik. Ekonomimiz de bu akınlardan nasibini almıştır. 2018 Ağustos’tan itibaren bu akınlar açık meydan okumaya dönüşmüştür. Bu çalkantılı süreçten klasik sistemlerle kurtulmanın mümkün olmadığını gördük. Vakit ortasında global gelişmelere ve ülkemizin gereksinimlerine nazaran sürdürdüğümüz Türkiye İktisat Modeli’nin gayesi ülkemizi büyütmek olmuştur.
Önce salgın, daha sonra Rusya Ukrayna savaşı ekonomik işleyişi kökünden sarsmıştır. Ülkemizi ekonomik model niçiniyle eleştirenler geldiğimiz noktada bizle tıpkı çizgiye yönelmişlerdir. Türkiye artık eski Türkiye değil. Bütün bu başkanları konutumuzda ağırladık. Türk Konutu’nda bunları konuk ettik. Onlarla dünyadaki son gelişmeleri görüşme imkanımız oldu.
Çalıştık oldu, 20 yıldır çalışıyoruz ve oluyor. Birçok nice altyapı, üstyapı ve memleketler arası manada yatırımlarımız olacak. yıllardır ülkemize dayatılan faiz, enflasyon kur istikrarı teorilerinin hiç bir sıkıntıya tahlil sağlamadığını bu işin sahipleri de ikrar ediyor. Enflasyonu faiz artırarak denetim altına alma yaklaşımı kimse tarafınca lisana getirilmiyor, getirilse de ciddiye alınmıyor.
Liderler de faizin düşürülmesi gerektiğini söylemeye başladı. Rusya geçmişte yüksek faizi savunurken artık düşürmeye başladı. Gelişmiş ülkeler eski modeli kullanarak ekonomiyi sakinliğe sokacak durumu göze almıyor.
Ben artık buradan haber veriyorum. Diyorum ki, karşımda yatırımcılar var. Sizlere sesleniyorum. Gelin, biz başta kamu bankaları olmak üzere düşük faizle sizleri yatırıma davet ediyorum. Zira, düşük faizle aldığınız krediyle yapacağınız yatırımlar ne yapacaktır, istihdam sağlayacak, üretim, ihracatı artıracak ve cari fazlayı da lehimize döndürecektir.
Hep söylemiş olduğimiz üzere 2018 yılında iktisat siyasetinde istihdam ve üretim odaklı tercihte bulunduk. Hamdolsun gelişmeler bu tercihin doğruluğunu tescil etmiştir. Yılın birinci yarısında yüzde 7,5 olan büyümemiz, 31 milyon istihdamımız, 300 milyar dolara giden ihracatımız amaçlarımıza hakikat ilerlediğimizin işaretleridir.
Odamızın 140’ıncı yılı özel mükafatlarını takdim edeceğimiz kurumları tebrik ediyorum. Bugün 640 bini aşkın üyesiyle dünyanın en büyük esaslı ticaret odalarından biri olan güzide kurumumuz faaliyetlerini sürdürüyor.
Türkiye hangi badirelerden hangi imtihanlardan geçtiyse İTO da misal gelişmeleri hayatıştır. Bilindiği üzere ülkemizdeki bir hayli kurum üzere İTO da Sultan Abdülhamid Han’ın ülkemize kazandırdığı bir kıymettir. Osmanlı’nın son periyoduna damgasını vuran Abdülhamid Han’ı rahmetle anmak hepimizin boynunun borcudur.
İTO bununla birlikte kurucu vasfıyla da tebaruz etmiş bir kuruluştur. Üyelerinin hak ve menfaatlerini müdafaanın yanında eğitim ve kültür başta olmak üzere bir epey güzel faaliyetlerini bildiğimiz odamız tıpkı anlayışla devam ediyor.
Ülkemizi etkileyen Koronavirüs periyodunda İTO ile faal çalışmalar gerçekleştirdik. Bu süreçte Avdagiç’in gösterdiği fedakarlıkların şahsen şahidiyim. İnşallah önümüzdeki devirde de Şekip Bey’le bu çalışmaları devam ettireceğimize inanıyorum. Büyük ve kuvvetli Türkiye’nin inşası çabalarımızla İstanbul ve İTO’dan en büyük dayanağı bekliyoruz.
Gücü ve tesiri giderek genişleyen Türkiye’nin uç beyefendileri her periyotta olduğu üzere iş dünyamızın elemanları olacaktır. Hem kendimiz kazanacağız tıpkı vakitte daha adil dünya için her alanda medeniyetimize yakışan duruşumuzu göstereceğiz. Kardeşlerim yapacak epey işimiz var. Bunları daima olduğu üzere sizlerle bir arada hayata geçirip, sizlerle başaracağız. Emeğiniz, uğraşınız, dayanağınız için her birinize başka ayrı teşekkür ediyorum.
Son 20 yılda tarihimizin en kıymetli demokrasi ve kalkınma atılımlarını gerçekleştirirken bir hayli atakla oyunla da çaba ettik. Ekonomimiz de bu akınlardan nasibini almıştır. 2018 Ağustos’tan itibaren bu akınlar açık meydan okumaya dönüşmüştür. Bu çalkantılı süreçten klasik sistemlerle kurtulmanın mümkün olmadığını gördük. Vakit ortasında global gelişmelere ve ülkemizin gereksinimlerine nazaran sürdürdüğümüz Türkiye İktisat Modeli’nin gayesi ülkemizi büyütmek olmuştur.
Önce salgın, daha sonra Rusya Ukrayna savaşı ekonomik işleyişi kökünden sarsmıştır. Ülkemizi ekonomik model niçiniyle eleştirenler geldiğimiz noktada bizle tıpkı çizgiye yönelmişlerdir. Türkiye artık eski Türkiye değil. Bütün bu başkanları konutumuzda ağırladık. Türk Konutu’nda bunları konuk ettik. Onlarla dünyadaki son gelişmeleri görüşme imkanımız oldu.
Çalıştık oldu, 20 yıldır çalışıyoruz ve oluyor. Birçok nice altyapı, üstyapı ve memleketler arası manada yatırımlarımız olacak. yıllardır ülkemize dayatılan faiz, enflasyon kur istikrarı teorilerinin hiç bir sıkıntıya tahlil sağlamadığını bu işin sahipleri de ikrar ediyor. Enflasyonu faiz artırarak denetim altına alma yaklaşımı kimse tarafınca lisana getirilmiyor, getirilse de ciddiye alınmıyor.
Liderler de faizin düşürülmesi gerektiğini söylemeye başladı. Rusya geçmişte yüksek faizi savunurken artık düşürmeye başladı. Gelişmiş ülkeler eski modeli kullanarak ekonomiyi sakinliğe sokacak durumu göze almıyor.
Ben artık buradan haber veriyorum. Diyorum ki, karşımda yatırımcılar var. Sizlere sesleniyorum. Gelin, biz başta kamu bankaları olmak üzere düşük faizle sizleri yatırıma davet ediyorum. Zira, düşük faizle aldığınız krediyle yapacağınız yatırımlar ne yapacaktır, istihdam sağlayacak, üretim, ihracatı artıracak ve cari fazlayı da lehimize döndürecektir.
Hep söylemiş olduğimiz üzere 2018 yılında iktisat siyasetinde istihdam ve üretim odaklı tercihte bulunduk. Hamdolsun gelişmeler bu tercihin doğruluğunu tescil etmiştir. Yılın birinci yarısında yüzde 7,5 olan büyümemiz, 31 milyon istihdamımız, 300 milyar dolara giden ihracatımız amaçlarımıza hakikat ilerlediğimizin işaretleridir.