Cumhurbaşkanı Erdoğan, Malazgirt Zaferi’nin 951. yıl dönümü ötürüsıyla düzenlenen Ahlat’taki merasimde açıklamalarda bulundu.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu biçimde:
Cumhurbaşkanlığı külliyemizin bir şubesini de buraya inşa ederek, milletimizin inşasına sahip çıkıyoruz.
Gençlerimizin Ahlat’a ve Malazgirt’e sahip çıktıklarını gördükçe, 2053 vizyonumuza olan umudumuz artıyor. Kimileri bu bozkıra bizim ısrarla niye yatırım yaptığımızı, gençleri desteklediğimizi anlamıyor, anlamak istemiyor.
Konu İslam olunca küçümseyici alaycı bir hal içine giriyorlar. Kendilerine ne yaptığımızı, neden yaptığımızı tane tane anlatmayı sürdüreceğiz. Zira cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumuz bunu gerektiriyor.
Ahlat ve Malazgirt Anadolu’nun ebedi vatanımız olarak tescilidir. Ahlat ve Malazgirt dostlarımıza itimat düşmanlarımıza endişe veren yükselişimizin mührüdür.
Tekbirle, Fetih müddetiyle çıkılan çabada kesinlikle zaferin olacağına yürekten inanıyor muyuz? elbette herkes inanmak zorunda değildir. İman da nasip sorunudur.
Kimse duadan salavattan rahatsız olmaz. Zira bu salavatlar kökeni meşrebi ne olursa olsun her insanın istiklali ve istikbali için verilen uğraşın manevi zırhıdır.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde, her kökenden insanın onurunu garanti altına altına almıştı.
Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız her yapıtı, her hizmeti bu anlayışla hayata geçirdik. Biz bu ülkede her ferdin geleceğe inançla bakabilmesi için vizyonumuzu geliştiriyoruz. Bugün 2053 diyoruz, yarın 2071 diyeceğiz. Bilindiği üzere dün Fırat Kalkanı Harekatımızın 6. yıl dönümüydü.
Şehitlik ve gazilik mertebesine ulaşan her askerimize şükranlarımı sunuyorum. Hala orada olan tüm askerlerimize muvaffakiyetler diliyorum.
Ülkemizin güvenlik evvelarine, kendi planlamamıza bakılırsa operasyonları sürdüreceğiz. Bir gece birdenbire gelebiliriz tıpkı vakitte her yere gelebiliriz. Kendileri istediği vakit istediği yere harekat düzenleyenlerin bize parmak sallamalarını dikkate almıyoruz.
Güney sonlarımızı 30 kilometre derinliğinde bir koridorla garanti altına alana kadar uğraşımızın bitmeyeceğini tüm dünyaya bir sefer daha ilan ediyorum. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok.”
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şu biçimde:
Cumhurbaşkanlığı külliyemizin bir şubesini de buraya inşa ederek, milletimizin inşasına sahip çıkıyoruz.
Gençlerimizin Ahlat’a ve Malazgirt’e sahip çıktıklarını gördükçe, 2053 vizyonumuza olan umudumuz artıyor. Kimileri bu bozkıra bizim ısrarla niye yatırım yaptığımızı, gençleri desteklediğimizi anlamıyor, anlamak istemiyor.
Konu İslam olunca küçümseyici alaycı bir hal içine giriyorlar. Kendilerine ne yaptığımızı, neden yaptığımızı tane tane anlatmayı sürdüreceğiz. Zira cumhurbaşkanı olarak sorumluluğumuz bunu gerektiriyor.
Ahlat ve Malazgirt Anadolu’nun ebedi vatanımız olarak tescilidir. Ahlat ve Malazgirt dostlarımıza itimat düşmanlarımıza endişe veren yükselişimizin mührüdür.
Tekbirle, Fetih müddetiyle çıkılan çabada kesinlikle zaferin olacağına yürekten inanıyor muyuz? elbette herkes inanmak zorunda değildir. İman da nasip sorunudur.
Kimse duadan salavattan rahatsız olmaz. Zira bu salavatlar kökeni meşrebi ne olursa olsun her insanın istiklali ve istikbali için verilen uğraşın manevi zırhıdır.
Fatih Sultan Mehmet İstanbul’u fethettiğinde, her kökenden insanın onurunu garanti altına altına almıştı.
Geçtiğimiz 20 yılda ülkemize kazandırdığımız her yapıtı, her hizmeti bu anlayışla hayata geçirdik. Biz bu ülkede her ferdin geleceğe inançla bakabilmesi için vizyonumuzu geliştiriyoruz. Bugün 2053 diyoruz, yarın 2071 diyeceğiz. Bilindiği üzere dün Fırat Kalkanı Harekatımızın 6. yıl dönümüydü.
Şehitlik ve gazilik mertebesine ulaşan her askerimize şükranlarımı sunuyorum. Hala orada olan tüm askerlerimize muvaffakiyetler diliyorum.
Ülkemizin güvenlik evvelarine, kendi planlamamıza bakılırsa operasyonları sürdüreceğiz. Bir gece birdenbire gelebiliriz tıpkı vakitte her yere gelebiliriz. Kendileri istediği vakit istediği yere harekat düzenleyenlerin bize parmak sallamalarını dikkate almıyoruz.
Güney sonlarımızı 30 kilometre derinliğinde bir koridorla garanti altına alana kadar uğraşımızın bitmeyeceğini tüm dünyaya bir sefer daha ilan ediyorum. Bizim kimsenin toprağında gözümüz yok.”