Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ve eşi Emine Erdoğan, Atatürk Kültür Merkezi’nde Şule Yüksel Şenler Vakfının tanıtımı ve “Şule” belgeseli gösterimi programına katıldı.
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
“Milletimiz o meşum günlerde (28 Şubat) dik duranlarla, darbeye ve darbecilere alkış tutanları asla unutmamıştır, unutmayacaktır.
“Bu millet, darbecileri ve darbecilere dayanak verenleri evvel sandıkta, akabinde da maşeri vicdanda mahkum etmiştir.”
“Ülkemizdeki hak ve adalet gayretinin anıt isimlerinden birisi merhum Şule Yüksel Şenler’dir.”
”Biraz evvel Şule belgeselinin tanıtım görüntüsünü izledik. Şule Yüksel bayanın, çileli, çetin ve örnek hayatının kimi kesitlerine şahitlik ettik. Şule Yüksel bayanın şahsımızın ve eşimin hayatında müstesna bir etkisi bulunuyordu. birlikte yol yürüme bahtiyarlığına eriştiğimiz Şule Yüksel ablamızın aile büyüklerimiz içinde da yeri vardı.”
‘Eserleriyle, yazılarıyla kendini öz yurdunda parya hisseden milyonlarca cüret ve umut aşıladı. Onun odunsuz dik duruşu yıllardır bu ülkede hor görülen Anadolu insanına özgüven kazandırdı.”
Büyük bir cüret ve metanetle zorluklara göğüs gördü, bedel ödemekten çekinmedi. Din düşmanlığını bayraklaştıranlara karşı, İslam’ın kutlu iletilerini haykırmaya devam etti.
O yalnızca seçkin bir münevver değil, örnek bir davetçi, samimi bir mürşit, gerçek bir mücahideydi. Şule Yüksel Şenler yaşantısıyla, kişiselyetiyle, nezaketiyle, dik duruşuyla, kuvvetli kalemi ve hitabetiyle milyonlarca gencin hayatına damga vurmuştur.
Bugün asli kimlikleriyle toplumsal hayatta var olan her insanın Şule Yüksel hanıma minnet ve şükran borcu vardır. Onun emeği ve yüreği olmasaydı, başörtü uğraşı bugünkü düzeyine gelemezdi.
Her canlı fanidir. Lakin geride hayırla yad edilecek eserler bırakan beşerler yaşamaya devam edecektir. Merhum Şule Yüksel Şenler ablamız da hayatına dokunduğu, yetişmesine vesile olduğu beşerlerle, kitaplarıyla daha kaç yıllar gönül dünyamızda kandiller yakmaya devam edecektir.
Bir taraftan Şule Yüksel bayanın sıkıntı çektiği ve bedeller ödediği kıymetleri korurken, başka yandan çocuklarımızın özgürlüklerinin değerini bilmeliyiz. Yaşananları anlatmalıyız.
Bu belgesel Şule Yüksel bayanın örnek ömrüyle bir arada ülkemizin karanlık devirlerine ayna tutuyor. Onun davasına sadakatini daha düzgün anlaşılmasına vesile olacağına inanıyorum.”
Erdoğan’ın açıklamalarından öne çıkanlar şöyleki:
“Milletimiz o meşum günlerde (28 Şubat) dik duranlarla, darbeye ve darbecilere alkış tutanları asla unutmamıştır, unutmayacaktır.
“Bu millet, darbecileri ve darbecilere dayanak verenleri evvel sandıkta, akabinde da maşeri vicdanda mahkum etmiştir.”
“Ülkemizdeki hak ve adalet gayretinin anıt isimlerinden birisi merhum Şule Yüksel Şenler’dir.”
”Biraz evvel Şule belgeselinin tanıtım görüntüsünü izledik. Şule Yüksel bayanın, çileli, çetin ve örnek hayatının kimi kesitlerine şahitlik ettik. Şule Yüksel bayanın şahsımızın ve eşimin hayatında müstesna bir etkisi bulunuyordu. birlikte yol yürüme bahtiyarlığına eriştiğimiz Şule Yüksel ablamızın aile büyüklerimiz içinde da yeri vardı.”
‘Eserleriyle, yazılarıyla kendini öz yurdunda parya hisseden milyonlarca cüret ve umut aşıladı. Onun odunsuz dik duruşu yıllardır bu ülkede hor görülen Anadolu insanına özgüven kazandırdı.”
Büyük bir cüret ve metanetle zorluklara göğüs gördü, bedel ödemekten çekinmedi. Din düşmanlığını bayraklaştıranlara karşı, İslam’ın kutlu iletilerini haykırmaya devam etti.
O yalnızca seçkin bir münevver değil, örnek bir davetçi, samimi bir mürşit, gerçek bir mücahideydi. Şule Yüksel Şenler yaşantısıyla, kişiselyetiyle, nezaketiyle, dik duruşuyla, kuvvetli kalemi ve hitabetiyle milyonlarca gencin hayatına damga vurmuştur.
Bugün asli kimlikleriyle toplumsal hayatta var olan her insanın Şule Yüksel hanıma minnet ve şükran borcu vardır. Onun emeği ve yüreği olmasaydı, başörtü uğraşı bugünkü düzeyine gelemezdi.
Her canlı fanidir. Lakin geride hayırla yad edilecek eserler bırakan beşerler yaşamaya devam edecektir. Merhum Şule Yüksel Şenler ablamız da hayatına dokunduğu, yetişmesine vesile olduğu beşerlerle, kitaplarıyla daha kaç yıllar gönül dünyamızda kandiller yakmaya devam edecektir.
Bir taraftan Şule Yüksel bayanın sıkıntı çektiği ve bedeller ödediği kıymetleri korurken, başka yandan çocuklarımızın özgürlüklerinin değerini bilmeliyiz. Yaşananları anlatmalıyız.
Bu belgesel Şule Yüksel bayanın örnek ömrüyle bir arada ülkemizin karanlık devirlerine ayna tutuyor. Onun davasına sadakatini daha düzgün anlaşılmasına vesile olacağına inanıyorum.”