Kasım 2020’de, “at izinin it izine karıştığı çetin bir dönemden” geçildiğini belirterek Hazine ve Maliye Bakanlığı bakılırsavinden istifa eden Berat Albayrak, “Burası Çok Önemli” isimli bir kitap kaleme aldı.
‘BURASI ÇOK ÖNEMLİ’
İstifasından bu yana kamuoyu karşısına çıkmayan eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bakanlık periyodunda sık sık kullandığı “Burası epeyce önemli” tabiriyle tıpkı ismi taşıyan bir iktisat kitabı çıkardı.
Turkuvaz Kitap’ın yayıncılığını üstlendiği, “Burası Çok Önemli!-Enerjiden İktisada Tam Bağımsız Türkiye” başlıklı kitap ön satışa çıkarken, cuma günü ise tüm kitapçılarda olacağı duyuruldu.
288 sayfalık kitabın tanıtım bülteninde şu sözler yer aldı:
“Şunu epey net bir halde söz edebilirim ki biz köprüyü geçtik.
EVET!
Türkiye Cumhuriyeti olarak biz artık köprüyü geçtik.
Çok da uzun bir süre kalmadı;
2030 yılını dahi bulmadan ekonomik ve refah seviyesi olarak ülke tarihinin en kuvvetli periyoduna gireceğiz…
Kişi başı gelir, cari istikrar, istihdam ve üretim manasında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olma sürecimiz başlayacak.
Tarihten aldığı büyük mirasla…
Üç kıtanın kesişim noktasındaki jeopolitik ve jeostratejik pozisyonuyla…
Bilhassa son 20 yıldır konsolide ettiği bölgesel ve global deneyimle…
Sahip olduğu kuvvetli liderlikle…
Ulaşımdan savunma sanayiine, iktisattan güce inşa ettiği sağlam altyapı ve kapasitesiyle…
Türkiye bu tasavvuru ortaya koyabilmeye namzet en kıymetli ülkelerden biri olacaktır.”
‘BURASI ÇOK ÖNEMLİ’
İstifasından bu yana kamuoyu karşısına çıkmayan eski Hazine ve Maliye Bakanı Berat Albayrak, bakanlık periyodunda sık sık kullandığı “Burası epeyce önemli” tabiriyle tıpkı ismi taşıyan bir iktisat kitabı çıkardı.
Turkuvaz Kitap’ın yayıncılığını üstlendiği, “Burası Çok Önemli!-Enerjiden İktisada Tam Bağımsız Türkiye” başlıklı kitap ön satışa çıkarken, cuma günü ise tüm kitapçılarda olacağı duyuruldu.
288 sayfalık kitabın tanıtım bülteninde şu sözler yer aldı:
“Şunu epey net bir halde söz edebilirim ki biz köprüyü geçtik.
EVET!
Türkiye Cumhuriyeti olarak biz artık köprüyü geçtik.
Çok da uzun bir süre kalmadı;
2030 yılını dahi bulmadan ekonomik ve refah seviyesi olarak ülke tarihinin en kuvvetli periyoduna gireceğiz…
Kişi başı gelir, cari istikrar, istihdam ve üretim manasında dünyanın en gelişmiş ülkelerinden biri olma sürecimiz başlayacak.
Tarihten aldığı büyük mirasla…
Üç kıtanın kesişim noktasındaki jeopolitik ve jeostratejik pozisyonuyla…
Bilhassa son 20 yıldır konsolide ettiği bölgesel ve global deneyimle…
Sahip olduğu kuvvetli liderlikle…
Ulaşımdan savunma sanayiine, iktisattan güce inşa ettiği sağlam altyapı ve kapasitesiyle…
Türkiye bu tasavvuru ortaya koyabilmeye namzet en kıymetli ülkelerden biri olacaktır.”