celikci
New member
Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurumu (BDDK) tarafınca gerçekleştirilen inceleme ve değerlendirmeler kararı 6 tasarruf finansman şirketinin intibak talepleri uygun görüldü.
Bu kapsamda Birevim, Emin Konutum, Fuzul Gayrimenkul, İmece Yatırım, Katılımevim ve Sinpaş Yapı Sanayisi AŞ’nin intibak taleplerinin uygun görülmesine karar verildi.
Mevzuya ait AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan bölüm temsilcileri, BDDK tarafınca yaklaşık 1 yıl süren intibak süreci daha sonrası tasarruf finansman şirketlerinin lisanslanmasının dala ilgiyi ve inancı artıracağını belirterek, bu sayede vatandaşların ekstra kredi masrafına girmeden mesken ve araba sahibi olabileceğini bildirdi.
FuzulEv İdare Konseyi Lideri Eyüp Akbal, AA muhabirine hususa ait yaptığı açıklamada, konut, araba ve iş yeri alımında faiz hassasiyeti bulunan ya da banka kredisindeki maliyetleri yüklenmek istemeyen kesitler tarafınca faizsiz finansman sistemine yönelik ilginin bugüne kadar artarak devam ettiğini söylemiş oldu.
Türkiye genelinde son senelerda bu sistemin pek süratle yaygınlaşmaya başlaması üzerine kesime onlarca firmanın girdiğini anımsatan Akbal, “Bu alanda faaliyet gösteren firmalar için sermaye koşulu aranmaması, tıpkı vakitte sisteme dahil olan iştirakçilerin bu firmalara yaptıkları ödemelerin devlet teminatında olmaması, sisteme ait kıymetli riskler oluşturuyordu.” diye konuştu.
Akbal, vatandaşlara karşı duydukları sorumluluk şuuruyla kelam konusu riskler üzerine daha evvel tekraren görüştükleri Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Konseyi’nin (BDDK) harekete geçmesinin akabinde son bir yılda yaşanan süreci anlattı.
Sayıları 50’ye yaklaşan şirketler içinde bugün prestijiyle lisans alan yalnızca 6 firma kaldığını vurgulayan Akbal, “Sistemin regüle edilmesi sayıları yüz binleri bulan etkin iştirakçiler ismine mecburiydi. BDDK’nın deklare ettiğı lisanslı şirketler içinde yer almak ve sisteme ait gelinen nokta bizim için memnuniyet verici.” sözünü kullandı.
Eyüp Akbal, 1992’den bu yana faizsiz finansman sistemiyle hem büyük kentlerde tıpkı vakitte bilhassa Anadolu’da insanları mesken, otomobil ve iş yeri sahibi yapmak için çalıştıklarını belirterek, sabit ve dar gelirli vatandaşların hayallerini gerçekleştirmek için çalışmalarını sürdürdüklerini söylemiş oldu.
Finansal aracılık faaliyetinde bulunan şirketlerin statüsünün türel bir altyapıya kavuşmasında değerli hisseleri olduğundan bahseden Akbal, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Toplu parası bulunmayan, yüksek kredi faizi ve maliyetine katlanmak istemeyen, kredibilitesi düşük olan ya da bütçesine bakılırsa mesken ve araba almak isteyen 300 bin faal iştirakçi mevcut. Konut satışlarında faizsiz finansman sisteminin hissesinin yüzde 5 olduğunu düşünüyoruz. Kelam konusu düzenlemeden, sistemin ve iştirakçinin yasal olarak garanti altına alınmasından daha sonra bu oranın hayli süratli bir biçimde artacağını, önümüzdeki 5 yılda yüzde 20’lere yükseleceğini düşünüyoruz.”
Akbal, faizsiz finansman sisteminde alınacak konut meblağının yüzde 9’u kadar iştirak bedeli ödendiğini kaydederek, bu sistemle alınacak konut meblağında üst limitin 1 milyon lira olduğunu bildirdi.
Artık her açılacak şube için özel müsaade alınacağını, dalın daima nezaret altında olacağını vurgulayan Akbal, bu gelişmelerin iştiraki artıracağını anlattı.
Akbal, “Düzenleme yardımıyla yalnızca faiz hassasiyeti olanlar değil bankalara yüksek faiz ödemek istemeyen tüm kullanıcılar sisteme dahil olacak. Hatta üst limitin artırılmasıyla orta ve yüksek gelirli kümelerin da bu sistemden yararlanacağını düşünüyoruz. Ayrıyeten pazar çeşitliliği sağlanacak.” diye konuştu.
Lisans alan şirketlerin açıklanmasıyla kendilerine yönelik talebin ivme kazanacağını vurgulayan Akbal, “Bulunduğumuz her bölgede halkımızın ağır ilgisiyle karşılaşıyoruz. Sürdürülebilir büyüme amaçlarımız kapsamında şubeleşme çalışmalarımıza sürat kesmeden devam edeceğiz. Şu an 108 olan şube sayısı yıl sonunda 125’e ulaştırmayı hedefliyoruz. Değerli bir dijitalleşme yatırımını yapıyoruz ve bunun büyük kısmı tamamlandı.” dedi.
Akbal, vakit içinde bu sistemin yurt dışına ihraç da edilebileceğini, bu noktada çeşitli taleplerin olduğunu belirterek, “Buna şu an müsaade edilmiyor. Zira bölüm yeni. Lakin gelecekte kesinlikle yurt haricinde da uygulayacağız. Yalnızca Türkiye hudutlarında kalmamalı. Zira dünyada 2 milyara yakın Müslüman nüfus var.” yorumunu yaptı.
Eminevim Genel Müdürü Sait Aytaç da BDDK lisansı yardımıyla vatandaşların mevduat ve iştirak bankacılığından daha sonra 3. Jenerasyon Finansman Modeli’ne kavuştuğunu söylemiş oldu.
Dalın geçmişten bu yana iktisada sağladığı likidite ve ticarete getirdiği hareketlilikle ülke iktisadına kıymetli katkılar sunduğunu lisana getiren Aytaç, mevzuata uygun hale getirilen şirketlerin BDDK lisansı aldığını bildirdi.
Aytaç, ülke iktisadına sağladıkları yıllık 5 milyar TL likiditeyle borçlanmadan ve dış finansmana muhtaçlık duymadan kaynak üretilmesinde, altın ve döviz cinsinden kaynakların iktisada kazandırılmasında öncü bir rol üstlendiklerini kaydederek, “Bugünden daha sonra da kesimimizi BDDK kontrolü ve nezaretindeki bu yeni yapısı çerçevesinde daha fazla tasarruf sahibiyle buluşturarak, istikrarlı bir biçimde büyütmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Sait Aytaç, 3. Kuşak Finansman Modeli olarak tanımladıkları tasarruf finansman dalının ülke istikrarına katkı sağlamaya devam edeceğini kelamlarına ekledi.
Bu kapsamda Birevim, Emin Konutum, Fuzul Gayrimenkul, İmece Yatırım, Katılımevim ve Sinpaş Yapı Sanayisi AŞ’nin intibak taleplerinin uygun görülmesine karar verildi.
Mevzuya ait AA muhabirine değerlendirmelerde bulunan bölüm temsilcileri, BDDK tarafınca yaklaşık 1 yıl süren intibak süreci daha sonrası tasarruf finansman şirketlerinin lisanslanmasının dala ilgiyi ve inancı artıracağını belirterek, bu sayede vatandaşların ekstra kredi masrafına girmeden mesken ve araba sahibi olabileceğini bildirdi.
FuzulEv İdare Konseyi Lideri Eyüp Akbal, AA muhabirine hususa ait yaptığı açıklamada, konut, araba ve iş yeri alımında faiz hassasiyeti bulunan ya da banka kredisindeki maliyetleri yüklenmek istemeyen kesitler tarafınca faizsiz finansman sistemine yönelik ilginin bugüne kadar artarak devam ettiğini söylemiş oldu.
Türkiye genelinde son senelerda bu sistemin pek süratle yaygınlaşmaya başlaması üzerine kesime onlarca firmanın girdiğini anımsatan Akbal, “Bu alanda faaliyet gösteren firmalar için sermaye koşulu aranmaması, tıpkı vakitte sisteme dahil olan iştirakçilerin bu firmalara yaptıkları ödemelerin devlet teminatında olmaması, sisteme ait kıymetli riskler oluşturuyordu.” diye konuştu.
Akbal, vatandaşlara karşı duydukları sorumluluk şuuruyla kelam konusu riskler üzerine daha evvel tekraren görüştükleri Hazine ve Maliye Bakanlığı ile Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Konseyi’nin (BDDK) harekete geçmesinin akabinde son bir yılda yaşanan süreci anlattı.
Sayıları 50’ye yaklaşan şirketler içinde bugün prestijiyle lisans alan yalnızca 6 firma kaldığını vurgulayan Akbal, “Sistemin regüle edilmesi sayıları yüz binleri bulan etkin iştirakçiler ismine mecburiydi. BDDK’nın deklare ettiğı lisanslı şirketler içinde yer almak ve sisteme ait gelinen nokta bizim için memnuniyet verici.” sözünü kullandı.
Eyüp Akbal, 1992’den bu yana faizsiz finansman sistemiyle hem büyük kentlerde tıpkı vakitte bilhassa Anadolu’da insanları mesken, otomobil ve iş yeri sahibi yapmak için çalıştıklarını belirterek, sabit ve dar gelirli vatandaşların hayallerini gerçekleştirmek için çalışmalarını sürdürdüklerini söylemiş oldu.
Finansal aracılık faaliyetinde bulunan şirketlerin statüsünün türel bir altyapıya kavuşmasında değerli hisseleri olduğundan bahseden Akbal, kelamlarını şu biçimde sürdürdü:
“Toplu parası bulunmayan, yüksek kredi faizi ve maliyetine katlanmak istemeyen, kredibilitesi düşük olan ya da bütçesine bakılırsa mesken ve araba almak isteyen 300 bin faal iştirakçi mevcut. Konut satışlarında faizsiz finansman sisteminin hissesinin yüzde 5 olduğunu düşünüyoruz. Kelam konusu düzenlemeden, sistemin ve iştirakçinin yasal olarak garanti altına alınmasından daha sonra bu oranın hayli süratli bir biçimde artacağını, önümüzdeki 5 yılda yüzde 20’lere yükseleceğini düşünüyoruz.”
Akbal, faizsiz finansman sisteminde alınacak konut meblağının yüzde 9’u kadar iştirak bedeli ödendiğini kaydederek, bu sistemle alınacak konut meblağında üst limitin 1 milyon lira olduğunu bildirdi.
Artık her açılacak şube için özel müsaade alınacağını, dalın daima nezaret altında olacağını vurgulayan Akbal, bu gelişmelerin iştiraki artıracağını anlattı.
Akbal, “Düzenleme yardımıyla yalnızca faiz hassasiyeti olanlar değil bankalara yüksek faiz ödemek istemeyen tüm kullanıcılar sisteme dahil olacak. Hatta üst limitin artırılmasıyla orta ve yüksek gelirli kümelerin da bu sistemden yararlanacağını düşünüyoruz. Ayrıyeten pazar çeşitliliği sağlanacak.” diye konuştu.
Lisans alan şirketlerin açıklanmasıyla kendilerine yönelik talebin ivme kazanacağını vurgulayan Akbal, “Bulunduğumuz her bölgede halkımızın ağır ilgisiyle karşılaşıyoruz. Sürdürülebilir büyüme amaçlarımız kapsamında şubeleşme çalışmalarımıza sürat kesmeden devam edeceğiz. Şu an 108 olan şube sayısı yıl sonunda 125’e ulaştırmayı hedefliyoruz. Değerli bir dijitalleşme yatırımını yapıyoruz ve bunun büyük kısmı tamamlandı.” dedi.
Akbal, vakit içinde bu sistemin yurt dışına ihraç da edilebileceğini, bu noktada çeşitli taleplerin olduğunu belirterek, “Buna şu an müsaade edilmiyor. Zira bölüm yeni. Lakin gelecekte kesinlikle yurt haricinde da uygulayacağız. Yalnızca Türkiye hudutlarında kalmamalı. Zira dünyada 2 milyara yakın Müslüman nüfus var.” yorumunu yaptı.
Eminevim Genel Müdürü Sait Aytaç da BDDK lisansı yardımıyla vatandaşların mevduat ve iştirak bankacılığından daha sonra 3. Jenerasyon Finansman Modeli’ne kavuştuğunu söylemiş oldu.
Dalın geçmişten bu yana iktisada sağladığı likidite ve ticarete getirdiği hareketlilikle ülke iktisadına kıymetli katkılar sunduğunu lisana getiren Aytaç, mevzuata uygun hale getirilen şirketlerin BDDK lisansı aldığını bildirdi.
Aytaç, ülke iktisadına sağladıkları yıllık 5 milyar TL likiditeyle borçlanmadan ve dış finansmana muhtaçlık duymadan kaynak üretilmesinde, altın ve döviz cinsinden kaynakların iktisada kazandırılmasında öncü bir rol üstlendiklerini kaydederek, “Bugünden daha sonra da kesimimizi BDDK kontrolü ve nezaretindeki bu yeni yapısı çerçevesinde daha fazla tasarruf sahibiyle buluşturarak, istikrarlı bir biçimde büyütmeye devam edeceğiz.” diye konuştu.
Sait Aytaç, 3. Kuşak Finansman Modeli olarak tanımladıkları tasarruf finansman dalının ülke istikrarına katkı sağlamaya devam edeceğini kelamlarına ekledi.