Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine Manisa’da düzenlenen toplu açılış merasimine AK Parti kurucularından ve eski TBMM Lideri Bülent Arınç’ta katılmıştı. Arınç, açılış merasiminde yaptığı konuşmada AK Parti’ye oy istemişti. Arınç’ın mitinge katılması ve oy istemesi birtakım kısımlar tarafınca tenkit konusu oldu.
Arınç, mitingden iki gün daha sonra sessizliğini bozarak, Twiter hesabından iki sayfalık bir açıklama yaptı.
Arınç, mitinge Erdoğan’ın daveti üzerine katıldığını tabir ederek, mitingde “Bu yapıtlara sahip çıkın, bu yapıtlarda hissesi olan Sayın Cumhurbaşkanı’na ve onun hükümetine takviye olun” söylemiş olduği kelamlarını hatırlattı. Arınç, “Birilerini niye rahatsız etmiş olsun? Akıl onu gerektirir ki bu biçimde bir kalabalığa söylenecek kelam fakat budur. Yoksa benim miting meydanında kürsüye çıkıp sözlerimin tam aksisi tarafta bir konuşma yapmamı bekleyen safdil beşerler var ise onları akla ve ferasete davet ediyorum. İçinde kendi hissemin varlığını da düşündüğüm bu hizmetlere sahip çıkma konusunda fikirlerimi tabir etti” dedi.
Aktif siyasi ömrü bittikten daha sonra da AK Partili olduğunu ısrarla dediğini belirten Arınç, “Bu konut benim evimdir ve ben kendimi AK Parti’nin milyonlarca sahibinden birisi olarak görüyorum. Bugüne kadar AK Parti’nin doğrularına ve yanlışsız yaptıklarına her vakit sahip çıktım, bundan daha sonra da sahip çıkmaya devam edeceğim” vurgusu yaptı.
“yararlı işlerde takdir ederken, yanlış işlerde de tenkidin dozu en yüksek olanın yapmaya çalıştım” diyen Arınç, açıklamasının devamında şu sözleri kullandı:
“Bu dönemde bunu anlayamayanlar kesinlikle muhalif olunması gerektiğini düşünüyorlar. Hayır! Bu fikre katılmıyorum ve kendimi bir muhalif olarak nitelendirmiyorum. Belirli bir mensubiyetin içerisinde lakin doğruya gerçek, yanlışa yanlış demeyi ve bu yanlışları yerinde vaktinde ve hoş bir halde aktarmam gerektiğini düşünüyorum. ötürüsıyla tenkit yaptığım vakit ‘ne kadar güzel’ diyerek alkışlayanların bunun aksini yaptığımda da ‘çark etti’ demelerini esefle karşılıyorum. Bu mensubiyetimi ve aidiyetimi her vakit deklare ettim ancak şunu da tabir etmek gerekir. İnsan tabiatı gereği değişen, değiştikçe gelişen bir bir varlıktır. Buradan yola çıkarak ben de daha evvel vermiş olduğun mülakatlarda da altını çizdiğim üzere, kıymetli kararlar arifesinde günün koşullarını göz önünde bulundurarak milletimizin muhtaçlık ve beklentilerini karşılayacak her türlü görüşü değerlendirmeye açık olduğumu belirtmiştim.”
Arınç, mitingden iki gün daha sonra sessizliğini bozarak, Twiter hesabından iki sayfalık bir açıklama yaptı.
Arınç, mitinge Erdoğan’ın daveti üzerine katıldığını tabir ederek, mitingde “Bu yapıtlara sahip çıkın, bu yapıtlarda hissesi olan Sayın Cumhurbaşkanı’na ve onun hükümetine takviye olun” söylemiş olduği kelamlarını hatırlattı. Arınç, “Birilerini niye rahatsız etmiş olsun? Akıl onu gerektirir ki bu biçimde bir kalabalığa söylenecek kelam fakat budur. Yoksa benim miting meydanında kürsüye çıkıp sözlerimin tam aksisi tarafta bir konuşma yapmamı bekleyen safdil beşerler var ise onları akla ve ferasete davet ediyorum. İçinde kendi hissemin varlığını da düşündüğüm bu hizmetlere sahip çıkma konusunda fikirlerimi tabir etti” dedi.
Aktif siyasi ömrü bittikten daha sonra da AK Partili olduğunu ısrarla dediğini belirten Arınç, “Bu konut benim evimdir ve ben kendimi AK Parti’nin milyonlarca sahibinden birisi olarak görüyorum. Bugüne kadar AK Parti’nin doğrularına ve yanlışsız yaptıklarına her vakit sahip çıktım, bundan daha sonra da sahip çıkmaya devam edeceğim” vurgusu yaptı.
“yararlı işlerde takdir ederken, yanlış işlerde de tenkidin dozu en yüksek olanın yapmaya çalıştım” diyen Arınç, açıklamasının devamında şu sözleri kullandı:
“Bu dönemde bunu anlayamayanlar kesinlikle muhalif olunması gerektiğini düşünüyorlar. Hayır! Bu fikre katılmıyorum ve kendimi bir muhalif olarak nitelendirmiyorum. Belirli bir mensubiyetin içerisinde lakin doğruya gerçek, yanlışa yanlış demeyi ve bu yanlışları yerinde vaktinde ve hoş bir halde aktarmam gerektiğini düşünüyorum. ötürüsıyla tenkit yaptığım vakit ‘ne kadar güzel’ diyerek alkışlayanların bunun aksini yaptığımda da ‘çark etti’ demelerini esefle karşılıyorum. Bu mensubiyetimi ve aidiyetimi her vakit deklare ettim ancak şunu da tabir etmek gerekir. İnsan tabiatı gereği değişen, değiştikçe gelişen bir bir varlıktır. Buradan yola çıkarak ben de daha evvel vermiş olduğun mülakatlarda da altını çizdiğim üzere, kıymetli kararlar arifesinde günün koşullarını göz önünde bulundurarak milletimizin muhtaçlık ve beklentilerini karşılayacak her türlü görüşü değerlendirmeye açık olduğumu belirtmiştim.”