DEVA Partisi Genel Lideri Ali Babacan, ODTÜ’de gerçekleştirilecek ‘Öğrenci buluşmaları’ aktifliğinin ‘Babacan gençliğe umut olamaz’ sloganıyla protesto edilmesine ve iptal edilmesine ait açıklama yapmıştı. Twitter hesabından açıklama yapan Babacan, söz özgürlüğünün tüm bası kümelerine karşı korunması gereken bir kıymet olduğunu vurgulayarak, “Ben, tüm fikirlerin özgürlüğü tarafındayım. Amacımız, tam demokrasiyi kurmaktır” tabirlerini kullanmıştı.
Twitter’da dün akşam, Medyascope’tan Ali Deniz Çakır tarafınca açılan ‘Ali Babacan ve ODTÜ öğrencileri’ isimli sohbet odasına katılan Babacan, olaya ait değerlendirmelerde bulundu. “ODTÜ benim okulum, severek okudum. Her köşesinde anılarım var. ODTÜ’lü olmaktan da gurur duyuyorum” diyen Babacan, komünist gençlerle de karşılıklı konuşmaya hazır olduğunu söylemiş oldu.
KOMÜNİSTLERE AÇIK ÇEK
Türkiye Komünist Gençliği, Marksist Fikir Topluluğu üzere kümelerin el ilanları ve duvara astığı afişlere rastladığını söyleyen Babacan, şu cümleleri kurdu:
“Arkadaşlar konuşmak istiyorlarsa konuşmaya her vakit hazırız. Genel merkezimiz olur, diğer bir ortam olur. Ancak onlar konuşmaya ve dinlemeye hazır olurlarsa her vakit hazırız. O hususta fazlaca rahat olmaları gerektiğini söyleyeyim açık çek vereyim. Konuşmaktan korkmamamız lazım.”
“SÜKUNETLE BİTİRİRDİK”
“ODTÜ’deki fotoğraf programından daha sonra genel merkezimizde sohbetimiz olacaktı” diyen Babacan, vakitlerinin fazlaca kısıtlı olduğunu belirterek, şunları söylemiş oldu:
“ODTÜ’de konuşuruz da hem vakit alır tıpkı vakitte gerginlik yahut tatsız bir şey olur mu, olmaz mı diye tam emin olamadık. Vaktimiz olsa kıymetli değildi. Gerginlikle başlar; daha sonra sükûnetle bitirirdik konuşmamızı.”
“ODTÜ’YE GİRİP ÇIKMAK İÇİN KİMSEDEN MÜSAADE ALACAK HALİMİZ YOK”
“ODTÜ bizim yerimiz” diyen Babacan, “ODTÜ’ye girip çıkmak için kimseden müsaade alacak halimiz de yok. Kendi okulumuz. Öteki bir vakit nasıl olsa uğrarız, fotoğraflarımızı çektiririz” dedi.
“Bizim kendimizi anlatacağımız epeyce imkân var, gençlerle eşit durumda değiliz” diyerek, gençlerin kendilerini tabir etme ortamını her vakit bulamadığını belirtti.
“Kampüslerde kendini tabir etmek muhtaçlık. Çok eşit durumda değiliz. Onun için oradaki gençlerin büsbütün fikir özgürlüğünü kullandığını düşünüyorum” diyen Babacan, “Şiddete kaçmayacak biçimde yapılan protestolar ve yürüyüşler Anayasamızda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde, İnsan Hakları Üniversal Beyannamesi’ne epey açık hürriyet alanları. Hatta mevzuata göre müsaade alınmadan yapılması gerekiyor. Bu konularda hayli rahat olmamız gerekiyor” diye konuştu.
“KONUŞAN TÜRKİYE’DEN KORKMAMAK LAZIM”
her insanın birbirini dinlemeye istekli olması gerektiğini vurgulayan Babacan, “Konuşturmamak, kelam vermemek bizim arzuladığımız özgür Türkiye tablosunu yansıtmıyor. Ben hangi görüşten olursa olsun dinlemekten yanayım. Dinlemeden, öğrenmeden, meseleleri uygun tahlil etmeden tahlil üretmek mümkün değil. Herkes fikrini açık açık söylemeli. Konuşan Türkiye’den korkmamak lazım” tabirlerini kullandı.
“Geçmişi değerlendirirken bir devri büsbütün siyah, bir öteki devri büsbütün beyaz olarak değerlendirmemek lazım” diye konuşan Babacan, “Artılarıyla eksileriyle mümkün olduğunca objektif kıymetlendirme yapmakta büyük yarar var. Türkiye’nin vaktinde başarılı olduğu alanlar oldu. Bunda benim ve arkadaşlarımın da az ya da epey katkısı oldu” diyerek iktisattan sorumlu olduğu devirleri hatırlattı.
Ali Babacan konuşmasını, “ODTÜ benim de okulum. Severek okudum. Her köşesinde anılarım var. ODTÜ’lü olmakla da gurur duyuyorum” diye bitirdi.
Twitter’da dün akşam, Medyascope’tan Ali Deniz Çakır tarafınca açılan ‘Ali Babacan ve ODTÜ öğrencileri’ isimli sohbet odasına katılan Babacan, olaya ait değerlendirmelerde bulundu. “ODTÜ benim okulum, severek okudum. Her köşesinde anılarım var. ODTÜ’lü olmaktan da gurur duyuyorum” diyen Babacan, komünist gençlerle de karşılıklı konuşmaya hazır olduğunu söylemiş oldu.
KOMÜNİSTLERE AÇIK ÇEK
Türkiye Komünist Gençliği, Marksist Fikir Topluluğu üzere kümelerin el ilanları ve duvara astığı afişlere rastladığını söyleyen Babacan, şu cümleleri kurdu:
“Arkadaşlar konuşmak istiyorlarsa konuşmaya her vakit hazırız. Genel merkezimiz olur, diğer bir ortam olur. Ancak onlar konuşmaya ve dinlemeye hazır olurlarsa her vakit hazırız. O hususta fazlaca rahat olmaları gerektiğini söyleyeyim açık çek vereyim. Konuşmaktan korkmamamız lazım.”
“SÜKUNETLE BİTİRİRDİK”
“ODTÜ’deki fotoğraf programından daha sonra genel merkezimizde sohbetimiz olacaktı” diyen Babacan, vakitlerinin fazlaca kısıtlı olduğunu belirterek, şunları söylemiş oldu:
“ODTÜ’de konuşuruz da hem vakit alır tıpkı vakitte gerginlik yahut tatsız bir şey olur mu, olmaz mı diye tam emin olamadık. Vaktimiz olsa kıymetli değildi. Gerginlikle başlar; daha sonra sükûnetle bitirirdik konuşmamızı.”
“ODTÜ’YE GİRİP ÇIKMAK İÇİN KİMSEDEN MÜSAADE ALACAK HALİMİZ YOK”
“ODTÜ bizim yerimiz” diyen Babacan, “ODTÜ’ye girip çıkmak için kimseden müsaade alacak halimiz de yok. Kendi okulumuz. Öteki bir vakit nasıl olsa uğrarız, fotoğraflarımızı çektiririz” dedi.
“Bizim kendimizi anlatacağımız epeyce imkân var, gençlerle eşit durumda değiliz” diyerek, gençlerin kendilerini tabir etme ortamını her vakit bulamadığını belirtti.
“Kampüslerde kendini tabir etmek muhtaçlık. Çok eşit durumda değiliz. Onun için oradaki gençlerin büsbütün fikir özgürlüğünü kullandığını düşünüyorum” diyen Babacan, “Şiddete kaçmayacak biçimde yapılan protestolar ve yürüyüşler Anayasamızda, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi’nde, İnsan Hakları Üniversal Beyannamesi’ne epey açık hürriyet alanları. Hatta mevzuata göre müsaade alınmadan yapılması gerekiyor. Bu konularda hayli rahat olmamız gerekiyor” diye konuştu.
“KONUŞAN TÜRKİYE’DEN KORKMAMAK LAZIM”
her insanın birbirini dinlemeye istekli olması gerektiğini vurgulayan Babacan, “Konuşturmamak, kelam vermemek bizim arzuladığımız özgür Türkiye tablosunu yansıtmıyor. Ben hangi görüşten olursa olsun dinlemekten yanayım. Dinlemeden, öğrenmeden, meseleleri uygun tahlil etmeden tahlil üretmek mümkün değil. Herkes fikrini açık açık söylemeli. Konuşan Türkiye’den korkmamak lazım” tabirlerini kullandı.
“Geçmişi değerlendirirken bir devri büsbütün siyah, bir öteki devri büsbütün beyaz olarak değerlendirmemek lazım” diye konuşan Babacan, “Artılarıyla eksileriyle mümkün olduğunca objektif kıymetlendirme yapmakta büyük yarar var. Türkiye’nin vaktinde başarılı olduğu alanlar oldu. Bunda benim ve arkadaşlarımın da az ya da epey katkısı oldu” diyerek iktisattan sorumlu olduğu devirleri hatırlattı.
Ali Babacan konuşmasını, “ODTÜ benim de okulum. Severek okudum. Her köşesinde anılarım var. ODTÜ’lü olmakla da gurur duyuyorum” diye bitirdi.