Siyasilerden Seyahat Davası’nda çıkan karara yansılar sürüyor. 11’inci Cumhurbaşkanı Abdullah Gül de, Seyahat Davası’ndan çıkan Osman Kavala’ya ağırlaştırılmış müebbet ve yedi sanığa 18 yıl mahpus cezası sonucuna reaksiyon gösterdi. Gül, sonucun Türkiye için de inanılmaz yük olduğunu belirterek, “Parçası olduğumuz çağdaş dünyadan ne kadar kopuk olduğumuzu göstermesi açısından da ayrıyeten utanç verici.” dedi.
Gül, “Bu dava yargılama süreci açısından da ileride utanılacak bir yargılama süreci olarak anılacaktır.” tabirlerini kullandı.
T24’den Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtlayan Gül, “Ben o gün Seyahat hadisesini AK Parti açısından olumlu bir ilerleme olarak görmüştüm.” dedi. Seyahat aksiyonları için “Faili meçhuller için değil etraf için itiraz eden Chicago’daki Londra’daki üzere aksiyonlar. Ortadoğu ülkelerinin sorunlarını değil gelişmiş ülkelerin sorunlarını yaşıyor olmanın bir göstergesi.” açıklamasını yaptı.
Gül’ün açıklamaları şöyle:
İLERİDE UTANILACAK BİR YARGILAMA SÜRECİ OLARAK ANILACAK
“Kavala ve arkadaşlarıyla ilgili karar kamu vicdanını epeyce derinden yaraladı. Beni de epeyce üzdü. Bu dava yargılama süreci açısından da ileride utanılacak bir yargılama süreci olarak anılacaktır.
Osman Kavala üzere servet sahibi bir insan beğenilen vakit geçirmek yerine insanlık sıkıntılarıyla uğraşmasının bedelini ödüyor, bu epeyce acı. Yargıtay sonucuna kadar bu insanların mahpusta olması epeyce oldukça üzücü, vicdanları yaralayıcı bir durum.
Türkiye için de inanılmaz yük oldu bu karar. İnsan hakları ve hukuk uygulamalarının aslına bakarsanız fazlaca sorgulandığı devirde, Türkiye’ye kötülük yapmak isteyenler lakin bu kadar ziyan verebilirlerdi. Milyonlarca dolarlık Türkiye aleyhtarı bir kampanya yapmak isteseler, esasen imajı bozuk olan Türkiye’yi dünya kamuoyunda lakin bu kadar olumsuz gündeme getirebilirdi.”
HAKİMİN BU DAVADAN İSTEKLİ OLARAK ÇEKİLMESİNİ BEKLERDİM
“AİHM içtihatlarının yargı sürecinde dikkate alınmamış olması hem kabul edilemez birebir vakitte fazlaca üzücü. Modülü olduğumuz çağdaş dünyadan ne kadar kopuk olduğumuzu göstermesi açısından da ayrıyeten utanç verici. Türkiye’nin tekrar demokrasiye dönmesi, insan haklarını da güncelleyecek biçimde uğraş sarfetmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları tarafına evrilmesi gerekirken bu karar şok edici ve yük oldu. Kavala’nın ve tutuklanan öbür isimlerin içeride çekeceği eziyet hayli acı. En az onun kadar, çelişkili yargılama süreçlerine şahit olmuş bu davanın Türkiye’ye kaybettirdiklerini görmek de acı.
Hâkim konusuna gelince. Doğrusu bu davada, daha evvel aday olmuş ve seçim kampanyasına katılmış bir hakimin kendisinin bu davadan istekli olarak çekilmesini beklerdim. Mesleğine hakimlik mesleğiyle başlayıp o denli kıdem alan yargıçların bu davada karar verici durumda olması tartışmalara fırsat vermezdi.”
AK PARTİ AÇISINDAN OLUMLU İLERLEME OLARAK GÖRMÜŞTÜM
“Ben o gün Seyahat olayını AK Parti açısından olumlu bir ilerleme olarak görmüştüm. Faili meçhuller için değil etraf için itiraz eden Chicago’daki Londra’daki üzere aksiyonlar. Ortadoğu ülkelerinin sorunlarını değil gelişmiş ülkelerin sorunlarını yaşıyor olmanın bir göstergesi. Sorunlarımız bile gelişmiş ülkelerin sorunlarına benzemeye başlamıştı. O gün oradaki beşerlerle diyalog kurup, anlaşarak hayli kolay bir uzlaşmayla çıkmak mümkünken, çok müdahaleler sonucunda uzun periyot uykuda olan yasa dışı örgütlerin uyanmasına, harekete geçmesine ve vandallıklarına fırsat verildi. “
Gül, “Bu dava yargılama süreci açısından da ileride utanılacak bir yargılama süreci olarak anılacaktır.” tabirlerini kullandı.
T24’den Murat Sabuncu’nun sorularını yanıtlayan Gül, “Ben o gün Seyahat hadisesini AK Parti açısından olumlu bir ilerleme olarak görmüştüm.” dedi. Seyahat aksiyonları için “Faili meçhuller için değil etraf için itiraz eden Chicago’daki Londra’daki üzere aksiyonlar. Ortadoğu ülkelerinin sorunlarını değil gelişmiş ülkelerin sorunlarını yaşıyor olmanın bir göstergesi.” açıklamasını yaptı.
Gül’ün açıklamaları şöyle:
İLERİDE UTANILACAK BİR YARGILAMA SÜRECİ OLARAK ANILACAK
“Kavala ve arkadaşlarıyla ilgili karar kamu vicdanını epeyce derinden yaraladı. Beni de epeyce üzdü. Bu dava yargılama süreci açısından da ileride utanılacak bir yargılama süreci olarak anılacaktır.
Osman Kavala üzere servet sahibi bir insan beğenilen vakit geçirmek yerine insanlık sıkıntılarıyla uğraşmasının bedelini ödüyor, bu epeyce acı. Yargıtay sonucuna kadar bu insanların mahpusta olması epeyce oldukça üzücü, vicdanları yaralayıcı bir durum.
Türkiye için de inanılmaz yük oldu bu karar. İnsan hakları ve hukuk uygulamalarının aslına bakarsanız fazlaca sorgulandığı devirde, Türkiye’ye kötülük yapmak isteyenler lakin bu kadar ziyan verebilirlerdi. Milyonlarca dolarlık Türkiye aleyhtarı bir kampanya yapmak isteseler, esasen imajı bozuk olan Türkiye’yi dünya kamuoyunda lakin bu kadar olumsuz gündeme getirebilirdi.”
HAKİMİN BU DAVADAN İSTEKLİ OLARAK ÇEKİLMESİNİ BEKLERDİM
“AİHM içtihatlarının yargı sürecinde dikkate alınmamış olması hem kabul edilemez birebir vakitte fazlaca üzücü. Modülü olduğumuz çağdaş dünyadan ne kadar kopuk olduğumuzu göstermesi açısından da ayrıyeten utanç verici. Türkiye’nin tekrar demokrasiye dönmesi, insan haklarını da güncelleyecek biçimde uğraş sarfetmesi, Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi kararları tarafına evrilmesi gerekirken bu karar şok edici ve yük oldu. Kavala’nın ve tutuklanan öbür isimlerin içeride çekeceği eziyet hayli acı. En az onun kadar, çelişkili yargılama süreçlerine şahit olmuş bu davanın Türkiye’ye kaybettirdiklerini görmek de acı.
Hâkim konusuna gelince. Doğrusu bu davada, daha evvel aday olmuş ve seçim kampanyasına katılmış bir hakimin kendisinin bu davadan istekli olarak çekilmesini beklerdim. Mesleğine hakimlik mesleğiyle başlayıp o denli kıdem alan yargıçların bu davada karar verici durumda olması tartışmalara fırsat vermezdi.”
AK PARTİ AÇISINDAN OLUMLU İLERLEME OLARAK GÖRMÜŞTÜM
“Ben o gün Seyahat olayını AK Parti açısından olumlu bir ilerleme olarak görmüştüm. Faili meçhuller için değil etraf için itiraz eden Chicago’daki Londra’daki üzere aksiyonlar. Ortadoğu ülkelerinin sorunlarını değil gelişmiş ülkelerin sorunlarını yaşıyor olmanın bir göstergesi. Sorunlarımız bile gelişmiş ülkelerin sorunlarına benzemeye başlamıştı. O gün oradaki beşerlerle diyalog kurup, anlaşarak hayli kolay bir uzlaşmayla çıkmak mümkünken, çok müdahaleler sonucunda uzun periyot uykuda olan yasa dışı örgütlerin uyanmasına, harekete geçmesine ve vandallıklarına fırsat verildi. “